TARİKATLAR KÖTÜYE GİDİYOR!

İsmailağa Cemaati’nin en tanınmış Hocası Cübbeli Ahmet ( Ahmet Ustaosmanoglu) Akit Tv’ de tüyleri diken diken eden açıklamalarda bulundu.

Mahmut Efendi’den sonra post, makam kavgası başladı.

 “Tarikat babadan oğula  geçen bir kurum değil ki”. Tarikat kurucumuz Ali Haydar Efendi ” dölümden gelenlerle yolumdan gelenler ayrı” demiştir.

Şimdilik doksan beş yaşındaki damat Hasan Efendi şeyhliği devam ettiriyor.

Cübbeli’nin anlattığına göre cemaate dışarıdan giren ve yönlendiren çok kişi var. Fetocular sızmış, plan üstüne plan kuruluyor.

Cemaatin çok sayıda kursları, vakıfları, dernekleri, arsaları var, muazzam yardımlar geliyor.

Torunlar, damatlar, yeğenler tüm cemaate el koymuş durumdadırlar.

Kendilerine itiraz edenleri  itbarsızlaştırıp cemaat dışına atıyorlar.

Tehdit ve şantajlar da cabası…

Fatih Surları etrafında konumlanan bu tarikatın sur dışına çıkarılması bir Ekümenlik projesidir.

Hristiyanlar sürekli mülk almak için pusuda bekliyorlar, istenilen fiyata alıyorlar. Amaç yaşam biçimleri ile buralara hakim olup rahatsız olan cemaati buradan çıkmaya zorlamaktadır.

 Yakın zamanda, Menzil tarikat şeyhinin ölümü ile beraber aile arasında taht kavgaları başlamıştı.

 Merhum Esat Coşan Efendi’nin yerine, İskenderpaşa  cemaatinin başına, yirmi altı yaşındaki oğlu geçmiş ve parti kurmuştu.

Haydar Baş’tan sonra oğlu başa geçti ve parti’yi ele aldı; gençlere rak müzik söyleyerek dans ettiriyor.

 Buna benzer nice tarikatlar var!

 Süleymancılar farklı  ve ciddi bir konu!

 Müslümanları eğitmek, Kuran ve sünneti öğretmek, manevî tezkiye yapmak, birlik beraberliği sağlamak olan tarikatların düştüğü durumlar üzücü ve kaygı vericidir.

Makam, mevki, ikbal para, holdingin olduğu yerlerde fitne, fesat, kavga olur; yapı çürür kokuşur.

 Demek ki tarikatlar evrim geçirmiş. Usşaki tarikat liderinin 14 yaşındaki kızla iğrençliği, yine bebe denecek  yaştaki kızını evlendiren  vekilin varlığı; hele hele tarikatlarda uçkur düşkünlüğü haberleri  bizleri kahrediyor.

Bakın nasıl bir korkutmayla susturuyorlar insanları! Şeyh hakkında , tarikat hakkında konuşursan Allah’ı kızdırırsın, şeyh çarpar,  başına türlü işler gelir!

İnsanlara örnek, ibret olsun diye Allahu Teala Kuran’da, değişik ayetlerde peygamber Efendimiz’i uyarıyor, tehdit ediyor, hatta şah damarlarını keseceğini bildiriyor.

Durum böyle iken siz şeyh efendilerinizi kutsar, hatasız kabul eder, le yüs’el görür, sınırsız teslim olursanız; dejenere olur, İslami davranmamış olursunuz.

 Zaten gençliğin ateizme, deizme, ahlaksızlığa doğru kaydırıldığı bir dönemde, elinizdeki imkanı farklı amaçla kullanırsanız yuh size, hesabını iki dünyada ağır verirsiniz!

 Sonra da din düşmanı medyanın, sanatçıların, yazarların, partilerin oyuncağı olursunuz; biz de sizi savunmak için çırpınırız.

 Elbette tarikat, tasavvuf olmalı ve gereklidir. Tarihten gelen bir yöntemle manevî ve ilmi tekamül, nefs terbiyesi yerleridir. Daha doğrusu tarihte böyle idi.

 Derhal aslına dönmeli,  manevî atmosfere bürünmeli, maddi ilişkilerden uzak durulmalıdır.

Elbette ki, saygın, hürmete  layık, Allah için hizmet veren tarikatlar vardır ve  baş tacıdırlar.

 Allah sayılarını artırsın!