BU İŞLERİ KİM YAPSIN?

İnsanoğlunun sıhhatli bir akli melekeye sahip olanı çocukluktan başlayarak okumak, öğrenmek, kendini geliştirmek, evlenip aile ve meslek sorumluluğuna sahip olarak hayatını devam ettirmek ister. Merhum Akif ne güzel söylemiş Dolaş da yırtıcı aslan kesil, behey miskin Niçin yatıp kötürüm tilki olmak istersin? Elin kolun tutuyorken çalış, kazanmaya bak Ki artığınla geçinsin senin de bir yatalak. […]

Yayınlama: 06.08.2021
A+
A-

İnsanoğlunun sıhhatli bir akli melekeye sahip olanı çocukluktan başlayarak okumak, öğrenmek, kendini geliştirmek, evlenip aile ve meslek sorumluluğuna sahip olarak hayatını devam ettirmek ister.

Merhum Akif ne güzel söylemiş

Dolaş da yırtıcı aslan kesil, behey miskin

Niçin yatıp kötürüm tilki olmak istersin?

Elin kolun tutuyorken çalış, kazanmaya bak

Ki artığınla geçinsin senin de bir yatalak.

“Kim çalışıp kazanmazsa bir ekmek parası dostunun yüz karası, düşmanının maskarası”

Ne güzel sözler ne güzel öğüt değil mi.

Bu öğüt verici sözler erdemli bir şahsiyetin çalışan, kazanan, ailesine ve topluma faydalı olan insanın ideal ve olması gereken bir insan modeli olduğunu ortaya koyuyor.

Son yıllarda sanayicilerden tarımla iştigal edip insan çalıştıran, hayvancılıkla uğraşan ve küçük çaplı ya da büyük çaplı yemek, kafeterya yada buna benzer meslek grubunda olan insanlardan çok duymaya başladık “Çalıştıracak adam bulamıyoruz.” diye

Özellikle sanayi sektöründe imalat işi ile uğraşan insanlarımız bunu çok dinlendiriyorlar. Bizim yerli insanımız masa başı iş istiyor. Yükleme, boşaltma, indirme, bindirme işinde çalışmam diyor, ayrıca ilk işe başlamada herhangi bir mesleği olmamasına rağmen asgari ücrete de asla razı olmuyor diye.

Kırsal kesim başta olmak üzere hayvancılık ve tarımla uğraşan insanlarımız 5000 liraya çoban ve çalışacak eleman bulamıyorum, oğlumu evlendirecek kız bulamıyorum diye dert yanıyor ve devlet yetkililerinin buna bir çözüm üretmesini talep ediyor.

Bir kısmı da diyor ki çoban bulamıyoruz mecburen çoban ihtiyacımızı Afgan sığınmacılardan karşılıyoruz. Tarlada çalışıp ekim dikim ve hasat yapacak eleman bulamıyoruz bu ihtiyacımızı Suriyeli sığınmacılardan karşılıyoruz, iyi ki onlar var. Eğer onlar da olmasa hayvancılığımız ve çiftçiliğimiz bitecek diye dert yanıyorlar.

Daha ilerisi aşçı ve aşçı yardımcısı, dönerci ve lahmacun ustası alımı için ilan açan İŞKUR’dan eleman isteyen bazı işverenlerimizde talep olmadığı ya da 5000 liradan aşağı aylık ücrete razı olunmadığı için eleman bulamamaktan dertliler.

Peki bu işleri kim yapsın ya da bu işlerde çalışacak elemanları nereden bulalım ya da bu noktaya nasıl geldik.

Uzun zamandır hükümet politikalarında sosyal devlet olma gereği (Hastaya bakana, yaşlıya bakana, torununa bakana, özürlüsüne bakana devletin yardım parası vermesi) mi bizi yatarak para kazanmaya, yorulmadan para kazanma ve bin lira kazanıp 5000 liralık yaşama arzusu gibi savurganlık mı bizi bu noktaya getirdi. Yoksa yarının hesabını yapmadan bugün bulup bugün yeme, yani ânı yaşama sorumsuzluğu mu bizi bu noktaya getirdi. Mutlaka devlet idarecilerimizin ve iktidara talip siyasi partilerin bunun tahlilini yapıp çözümünü üretmeleri gerekir sanıyorum.

Son günlerde çokça dillendirilen yabancılar gitsin sözünün ve iddiasının havada kalmaması için çobanlığa da tarlada çalışmaya da aşçılığa da yükleme boşaltma işine de bizim talip olmamız gerekmiyor mu acaba.

Selam ve dua ile

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.