Muhalif kesime zaman zaman kızıyoruz; çünkü toptancı itirazcılar, doğruya doğru demiyorlar, ideolojik davranıyorlar, intikam duygusu içindeler… Buraya kadar amenna; elhak doğrudur. Haklı oldukları; bilgilendirilip ikna edilmeleri, izahat yapılması, gerçeklerin açıklanması gibi talepleri vardır ki, biz de bu isteklere ve itirazlara katılıyoruz. İlk başlarda döviz, akaryakıt gibi konularda sert itirazları vardı, gıda ürünlerinde ve kiralardaki artışlara […]
Muhalif kesime zaman zaman kızıyoruz; çünkü toptancı itirazcılar, doğruya doğru demiyorlar, ideolojik davranıyorlar, intikam duygusu içindeler…
Buraya kadar amenna; elhak doğrudur.
Haklı oldukları; bilgilendirilip ikna edilmeleri, izahat yapılması, gerçeklerin açıklanması gibi talepleri vardır ki, biz de bu isteklere ve itirazlara katılıyoruz.
İlk başlarda döviz, akaryakıt gibi konularda sert itirazları vardı, gıda ürünlerinde ve kiralardaki artışlara da şiddetli muhalefet ediyorlardı.
Akaryakıt ürünlerine yapılan zamlara karşı ortaya konan itirazlar devam etmekle beraber; özellikle gıda sıkıntısı dünya konjonktürü ve karşılaştığımız defakto durumdan; pandemiden, Rus- Ukrayna savaşından kaynaklı olduğu kabul edilerek kısmen tolere edilmiştir.
Zamanla , akar-yakıt ürünlerine %95 oranında dışa bağımlı olduğumuz gerçeği görülüp kabul edilince bu itirazlar da kısmı gerileme olmuştur.
Dış kaynaklı indirim olursa pompaya yansıyor, fiyatlar yükseltilir se aynı şekilde zamlanıyor.
Hala ortadoks muhalefet düşüncesi varsa da, heterodoks düşünceye kaymalar gözlemleniyor.
Yani ekonomik alanda katı, sert muhalif düşüncenin yerini, kısmi yumuşatılmış muhalefet alıyor.
Pekâlâ, devlet vergi almazsa, işçinin, memurun maaşı nasıl ödenecek, hizmetler nasıl yapılacak, savunma nasıl gelişecek? Dediğimizde; bir kaç kem kümden sonra diyecek sözleri kalmıyor; ama hemen farklı boyutta itiraz yoluna kayıyorlar.
Ama israf, adam kayırma, müteahhit kollama, torpille işe alma, önce işe alıp sonra kadro ihdas etme, kurumlar arası transfer hilesine baş vurma, milletvekilleri maaşları, hükümet masrafları, makam araçları ne olacak dediklerinde; bu sorunun muhatabı olmadığımıza göre cevap veremiyoruz.
Her platformda bu konular açıkça konuşuluyor, tartışılıyor, eleştiriliyor.
Eleştiriler devam ettikçe ve açıklayıcı bilgiler de verilmeyince, Ak Parti tabanının kafası karışıyor.
Her ne kadar inanmak istemese de “acaba” diyor.
Susarak bir yere varamazsınız! Bu sorulara yetkililerin açıklık getirmesi, varsa yanlışlar düzeltilmesi, kadro kayırmacılığı yapanlara el çektirtilmesi gerekir.
Susarak, itirazcıları susturarak bir yere varamazsınız. Bizim gibi davayı omuzlamaya çalışanları da zorda bırakıyorsunuz.
Acilen şeffaflığa,” he de gitsin, cevap vermeye değmez” tavırlarına son vermeye, davayı parayla değişenleri iyi analiz edip tasfiye etmeye ihtiyaç vardır.
Bu dönemde, bu ülkenin Sayın Erdoğan’a çok ihtiyacı var; köstek olma yerine destek olmaya çağırıyoruz.
ABD’yi arkasına almış bir muhalefetin oyunları karşısında içten zayıflatmak yerine, omuz vermeye çalışmalısınız!
İlahi adaletin tecellisi gecikmez!