Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve Ak Parti üç farklı yönden eleştiriliyor: 1- Tek adam, ben bilirimci, üstten bakan, hırslı, güç sarhoşu. 2- Etrafında, bürokraside, yerel yönetimlerde, teşkilatta çıkar grupları, yanlış yönlendiren yalakalar, rant ve kibir zehirlenmesi var. Hatta Ak Parti ruhuyla, geleneği ile alakası olmayan, davayı özümsememiş kişiler söz sahibi olmuş, köşe başlarına oturmuşlar. 3- Ülke […]
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve Ak Parti üç farklı yönden eleştiriliyor:
1- Tek adam, ben bilirimci, üstten bakan, hırslı, güç sarhoşu.
2- Etrafında, bürokraside, yerel yönetimlerde, teşkilatta çıkar grupları, yanlış yönlendiren yalakalar, rant ve kibir zehirlenmesi var. Hatta Ak Parti ruhuyla, geleneği ile alakası olmayan, davayı özümsememiş kişiler söz sahibi olmuş, köşe başlarına oturmuşlar.
3- Ülke batmış, ekonomi durmuş, kurumlar, fabrikalar satılmış, insanlar aç, savunma teknolojileri, Togg otomobili montaj vb.
Erdoğan bu seçimde kesin gidiyor! Dışarıya yansıttıkları; içten inanmasalar bile, bu yönde kesin ve kararlı inançlarıdır.
İlk iki şıktaki eleştiriler daha soyut, tartışmaya müsait, bakış açısına, bulunulan konuma göre su kaldırır .
İspat, ikna ve savunma yönünden kolay bir yol bulunamayabilir.
Üçüncü şıktaki eleştirilere gelince; haksız ve ön yargılı olup basit nakaratları keskin ve nefretli bir ifade ile dillendirmekten ve insanları kandırma çabasından ibarettir. Bu tür ithamları dinlemek bile zaman israfıdır.
Yanlışları, hataları eleştirmeniz için; öncelikle, yapılan ve herkesin gözü önünde olan somut, ispatlanabilen, hatta dokunulabilen güzel işleri taktir etmeniz gerekiyor.
Günümüz teknolojisinde haberleşme, bilgi edinme, gerçeklere ulaşma çok kolay olabilmektedir. Her türlü kaynaktan analiz ederek, derleyip toplayarak gerçekleri ortaya çıkarmak mümkündür. Tek düze, tek yanlı, tek tarafa yönlendiren; alternatifsiz haber kaynakları yok artık.
Toplumumuzun bir kesiminin en büyük müzmin hastalığı; doğruya doğru, eğriye eğri diyememektir. Kin, nefret, hırs, gözleri ile gördükleri gerçeği söyleyememe histerisine tutulmuş vaziyettedirler.
Hiçbir iyi işi görmez, her şeyi inadına karalarsanız; bana anlatma ve konuşma hakkınız yoktur. Bu durumda dinlenmeyi hak etmiyorsunuz. Bunu böyle bilin!
Aklımızla oynama hakkınız yok! Ayrıca dünyada da ahirette de yalan, yanlış haber ve iftiraların hesabını bu topluma vereceksiniz!