MODERNİZMİN KADIN SORUNU VE TALİBAN

Kadın nasıl bir varlıktır ki çağlar üstü küresel bir varlık olarak kendinden bahsetmeyi sürdürüyor. Olumlu ya da olumsuz insan yaşamını etkiliyor. Din, felsefe ve sosyoloji onunla şekilleniyor. Öyle ki ilk kadın ve peygamber eşi Havva; unutulmayan bir kadın. Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarında yasak meyveyi yılanın kadına, kadının da Âdem’e yedirdiği belirtilerek; Havva ilk/asli günahın […]

Yayınlama: 23.08.2021
A+
A-

Kadın nasıl bir varlıktır ki çağlar üstü küresel bir varlık olarak kendinden bahsetmeyi sürdürüyor. Olumlu ya da olumsuz insan yaşamını etkiliyor. Din, felsefe ve sosyoloji onunla şekilleniyor. Öyle ki ilk kadın ve peygamber eşi Havva; unutulmayan bir kadın. Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarında yasak meyveyi yılanın kadına, kadının da Âdem’e yedirdiği belirtilerek; Havva ilk/asli günahın sebebi kabul ediliyor.Böylece kadın üzerinden bir teoloji ve teopolitik sistem oluşturuluyor.

Modernizmin en önemli varlık nedenin kadın üzerinden geliştirdiği söylemleri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Dolayısıyla kadın modernizmin tanrıçasıdır. Kadın üzerine kadim inanç ve felsefenin de  sözleri vardır. Kadim Yunan felsefesi kadına tapınmış ve onlardan tanrıçalar edinmiştir. Dolayısıyla kadın üzerinden sosyal bir yaşam geliştirmiştir. Diğer bir ifade ile cinsellikler, haz ve hızlarını tanrıçaları üzerinden ibadete dönüştürmüşlerdir.Yunan tanrıçalarına örnek olarak: Atalante, Athena, Astrea, Artemis, Ariadne, Aphrodite isimleri sayılabilir. 

Semavi bir din kaynaklı olmasına rağmen Yahudilik’te Kadın anlayışı korkunç bir boyut taşır. Bu dinde kadın, ikinci derecede ve erkeğin eşyası olarak görülür. Tevrat’ta kadın, şehvet veren, erkeği yok eden ve eşlik eden bir sinsi bir kimse olarak bilinir. Ve erkeği alçaltıcı ve kayıtsız şartsız onurunu zedeleyen bir varlık olarak tanımlanır.

 

Hristiyanlığın pratiklerine bakıldığında;ingiltere Kralı VIII. Henry’nin düzenlediği kanuna göre, kadınlar, korsanlar ve kötü ruhların kutsal kitaba dokunması yasaklanır. Ayrıca Kraliçe Elizabeth ve I. James devrinde İngiltere’de binlerce kadın “Şeytanlarla el birliği yapmışlardır” diye canlı canlı yakılmışlardır. LongParlemonto devrinde kadınların çarmıha gerildikleri tarihin yüz kızartıcı vakalarındandır. Ayrıca, cadılıkla suçlanan her 4 kişiden 3’ünün kadın olduğu tarih sayfalarında yerini almaktadır.

İslam ise erkeklerin yanı sıra, inanç ve saflığın sembolü kutsal kadınlarında olduğunu insanlığa sundu. Meryem, Sarah, Hacer, Hatice, Fatıma, Firavunun eşi Asiye gibi kadınlar onlardan bazılarıdır. İslam’ın şu ifadesi sanırım kadınlar hakkında başka söze ihtiyaç bırakmayacaktır. “Cennet anaların ayağı altındadır.”

Modern dönemde ve modernizmde kadının konumlandırılması ve anlaşılması önemli bir olaydır. Kadın modernizmin zevk ve eğlence aracı. Cinselliğinin tanrıçasıdır. Modernist anlayışta kadın Yunan mitolojisinde ki tanrıça anlayışının devamıdır. Modernizmde kadın hayatın her yerinde olmalıdır. Ama gerek düşünsel, gerek görsel ve gerekse fiziksel cinsel tatmin aracı olarak. Sosyal hayatın görünürlük alanında kadına sunulan her alanda kadının dişiliği ön plana çıkarılmıştır. Hele moda denilen ve her sözü vahiy niteliğinde kabul edilen; moda peygamberlerinin! Elinde cinsel malzemeye dönüştürülmüştür; kadın.

Modernist anlayışın Taliban’ı kadın üzerinden gündeme getirmesi ve yok edici saldırılarda bulunması çok ilginçtir.Rus ve ABD/NATO işgallerinin altyapısını oluşturduğu; Adam kayırma, rüşvet, yolsuzluk, yoksulluk, güvenlik ve diğer insan hakları gibi sorunların zirve yaptığı bir ülkede; bunların görmezden gelinerek kadınların gündeme getirilmesinin nedeni iyi anlaşılmalıdır. Modernizmin elinden kadının alınma girişimi söz konusudur. Modernist aklın korkusu budur. Taliban kadının ortanın malı olmasından kurtulması noktasında düşünsel ve yaşamsal görüşleri ve ilkeleri vardır. Ancak Taliban’ın kadın tutumu tabi ki İslami ve insani açıdan bir eleştiriye tabi tutulabilir. İslami ve ilmi kodlara uygun olmayan kadın tanımlamaları elbette kabul edilemez.

Afganistan’da seküler/modernist egemen çevrelerin bir endişesi var. Bu endişe insan hakları korkusu değil. Kadın/cinsellik üzerinden toplumu dizayn edememe korkusu. Kadının elinden alınmasıdır.

Taliban bahane.

 

REKLAM ALANI
Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.