VE AŞK YENİLMEKTİR

Yayınlama: 11.06.2024
A+
A-

Hele bu aşkın adresi Kabe olursa. Aşk aşık olan kimsenin iradesini aşık olduğu değerin iradesine teslim etmesidir. Aşk bir mağlubiyettir. Ask bir teslimiyettir. Aşk kendi benliğinden çıkıp karşıdakinin benliğine soyunmaktır, ona onun gibi olmaya özen göstermektir. Aşk bu çerçevede insanın kendi isyanlarından kendi isteklerinden kendi taleplerinden vazgeçerek; aşkına boyun egmesidir. Aşık onun istediği gibi olma onun rengine boyanma eyleminin adıdır. Aşk bu çerçevede insanı kendinden alarak, sevdiğinde yok etmesidir.

Aşk sürükler ve süründürür insanı. Aşk durdurmaz aşık olanı: Aşk peşinden koşturur. Aşk yorgunluk nedir bilmez, aşık olan insan yorulmaz. Aşk aşık olduğu değerin peşinden bütün benliginl ortaya koyarak koşturur. Zihnini kalbini bedenini Hatta tüm hücrelerini ona teslim ederek onunla birlikte olur. Aşk bu noktada yorgunluğu kabul etmez, aşk miskinliği de kabul etmez. Aşk hep tazedir, hep heyecanlıdır, hep heyecandır. Aşk su kılar suya dönüştürür aşığı. Sevdiğine ulaşmak için su gibi akmaya devam eder. Dağ, tepe, ova, vadi demeden ona akar. Evet su da aşıktır. O’nun için Akar.

Aşkın ete kemiğe  büründüğü halleri vardır.  Mevlana, Yunus Emre, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun ya da Züleyha. Evet Yusuf tutkunu Züleyha aşkın ete ve kemiğe büründüğü ve mücessem hale gelen sembolleri gibi. Aşkı dağları deldiren Ferhat…

Ve Mekke bir aşk. Ve Mekke’deki aşk başka bir aşk. Binli yıllar öncesiydi Allah İbrahim’e söyledi “insanlara insanları hacca çağır” dedi ve İbrahim “Ey Rabbim bu kervan geçmez kuş uçmaz bu beldeden, küresel olarak ben sesimi nasıl duyurabilirim ki” dedi. Ama Allah seslen dedi ve İbrahim bir kayanın üzerine çıktı ve seslendi. O Ses İbrahim ile birlikte başladı Muhammed Mustafa Sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte devam etti. Bu ses bir aşka çağrı sesiydi. Bir aşka davetti. Bu Kabe’nin Rabbine davetti. Bu daveti işiten ruhlar bu sese kayıtsız kalamadılar. Aşıktı çünkü  onlar,  sevdalıydı onlar, aşkları yenmişti onları.  Aşıktılar yenilmişlerdi. Asıktılar sevgilinin sözünü tutacaklardı. Aşıktılar sevgili ne isterse onu yapacaktı/ yapacaklardı. işte onu yaptılar; o ses o ses insanları Kabe’ye davet edince, Mekke’ye davet edince: Aşıklar o sesi duyan Aşıklar hemen arkasından şunu söyleyerek yollara döküldüler. Dünyanın her bir tarafından, en uzak bölgelerinden,  kimileri yaya kimileri araçla, kimileri deve ile kimileri eşek ile iimileri denizlerden gemilerle, kimileri başka bir şekilde; hepsi o sese o aşka : “Lebbeyk Allahhumme  lebbeyk  lebbeyk la şerike  leke lebbeyk, innel hamde ve nimete leke vel mülk la şerikelek” diyerek yollara döküldüler. Gece veya gündüz  soguk veya sıcak demeden; kabile kabile,  topluluk topluluk  tek tek, kim nerede ne bulduysa; yalnız, ailece, topluca ya da kitleler halinde o sese cevap vermek, aşklarına tabi olmak ve  yenildiklerini ona ifade etmek için hep birlikte bu sözü söylediler. Dediler ki “Buyur Buyur Allah’ım Buyur, Senin ortağın yoktur, senin eşin yoktur, sana asla şirk koşulamaz, Hayatın her alanında; Senin emrinde, hükmünde,  yaratışında,  rızık verişinde her şeyde sen teksin ve birsin, hamd sanadır,   Nimet sendendir ve mülk de senindir,  Buyur Allah’ım Buyur, senin şerikin/ortağın /dengin yoktur. Sen birisin ve teksin” diye o aşklarının sonucu olarak bu sözleri kuresel boyutta haykırdılar. Aşklarının gereğini yerine getirdiler.  Ilanı aşkta bulundular. Evet aşkları onu teslimiyete götürmüştü. Zaten aşık teslimiyeti ortaya koyan kimsedir. Dolayısıyla hele bu aşk Kabe’nin rabbine yönelik olursa, bir bütün olarak yenilgiyi mağlubiyeti beraberinde getirir. Işte  şeytan yenilmişti, işte nefis yenilmişti,  işte çevre yenilmiştir. işte yenilmesi gerekenler yenilmiştir. her şey o aşkın ayaklar altına serilmiştir. Aşk yenilgidir. Kabe 11.06.2024

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.