HAFIZA MEKANLAR VE ŞEHİRLER

Hafıza mekan çalışmaları akademik bağlamda sürekli incelenen bir araştırma alanı olarak gündemde yerini almıştır. Şehirlerin hafıza mekanı, esasında insanların hafıza mekanının oluşmasında  belirleyici unsur olmuştur. İnsan belleği yaşadığı olaylar kadar bu olayların gerçekleştiği mekanlarla da beslenmektedir. Bireysel hafıza, çoğu zaman kolektif hafızanın ilmek ilmek dokunduğu dar inşa sahalarıdır. Kayseri, orta Anadolu’nun önemli şehirlerindendir. Şehrin kültüründe, […]

Yayınlama: 04.04.2022
A+
A-

Hafıza mekan çalışmaları akademik bağlamda sürekli incelenen bir araştırma alanı olarak gündemde yerini almıştır. Şehirlerin hafıza mekanı, esasında insanların hafıza mekanının oluşmasında  belirleyici unsur olmuştur. İnsan belleği yaşadığı olaylar kadar bu olayların gerçekleştiği mekanlarla da beslenmektedir. Bireysel hafıza, çoğu zaman kolektif hafızanın ilmek ilmek dokunduğu dar inşa sahalarıdır.

Kayseri, orta Anadolu’nun önemli şehirlerindendir. Şehrin kültüründe, mimarisinde,siyasetinde, ekonomik yapısında ve insanlarının psikolojik yapılarında Hafıza Mekanların etkileri görülmektedir.

Şehir, ekonomik aktiviteleriyle ve Selçuklu medeniyetinin kalıcı taşıyıcıları olan tarihi eserlerle kimlik inşasını tamamlama sürecindedir. Kapalı Çarşı Modern ekonomik sisteminin AVM’leri olarak ifade edilebilir. Kapalı Çarşı, 2 binden fazla dükkan ve mağazaya ev sahipliği yapmaktadır.

Kapalı Çarşı’nın içerisinde 1429 yılında yapılan ve bugün Hasırcılar Çarşısı olarak kullanılan Tarihi Bedesten, Pamuk Han,  Vezir Hanı gibi hanlar ticaretin kalbinin attığı yerler olarak Kayseri’nin hafızasında önemli yer teşkil etmektedir.

 Ticaret kavramı, Kayseri ve Kayserilinin karakterinin bir parçası durumundadır. Ticaret mekanları 600 yıllık yaşanmışlıkları ile hafıza mekanların mayalandığı yerler olmuştur. Bu mekanlarda yaşanan alışveriş faaliyetleri, pazarlık yapma kültürü, bu mekanlarda çalışan esnafların kendilerine has sosyolojik yapıları, bu mekanlarda çalışanlar ve usta çırak kültürünün hayat bulması gibi özellikleriyle şehrin kimliğinin inşasında önemli rol oynamıştır.

Kayseri, aynı zamanda Selçuklu medeniyetinin hayat bulduğu mekanların da merkezinde bulunmaktadır. Selçuklu camileri ve bu camilerin mimari özellikleri Selçuklu toplumunun hayat anlayışları hakkında ip uçları vermektedir. Camilerin dikey mimari yerine yatay ve zeminden birkaç basamakla aşağı inilmesi şeklinde inşa edilmesi tevazu, alçak gönüllülük, dünyaya meyletmeme, kişinin iç eğitimi, toprağın altını yani ölümü düşünme gibi anlamlara geldiği ifade edilmektedir.

 Bu mekanlar özellikle Ramazan ayının son 10 gününde bazı Müslümanların itikafa girmesinin mekanları olmuştur. İnsanlar taş yapı şeklindeki bu mekanları kişiliklerinin bir parçası olarak kabul etmiş ve yapılar  insan ve toplum hayatını oluşturan temel ihtiyaç unsurlarının karşılandığı alanlar halinde planlamışlardır.

İnsanlar için temizlik, eğitim, ibadet, mezarlık  hayatın özeti anlamına gelmektedir. Kayseri’deki Selçuklu eserleri incelendiğinde mekanların külliye şeklinde tasarlandığı anlaşılmaktadır. Külliyenin merkezinde büyük bir cami yer almaktadır. Caminin hemen bitişiğinde bir medrese yer almaktadır ki bu medreseler dönemin İslami ilimlerde  ve pozitif bilimlerde ihtiyaç duydukları bilim insanlarını yetiştirmekteydi.

Dönemin şartları dikkate alındığında yolculukların çok uzun sürmesi, her evde banyo ihtiyacını karşılayacak imkanların bulunmayışı gibi sebeplerle külliyenin içerinde mutlak bir hamam inşa ettirilmiştir.

Bazı külliyelerde çok büyük ve donanımlı kütüphaneler inşa edilmiştir. Bu mekanların yapılmasını sağlayan kişilerin mezarlarının bulunduğu türbeler ya da kümbetler yine Selçuklu mekanlarının ayrılmaz parçaları olmuştur. Tüm bu yapılar kişilerin ve şehirlerin hafıza mekanları olmuş ve her bir yapı asırların hafızasını yeni nesillere aktarma görevini ifa etmektedir.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.