Pandemi sonrası hayat pahalılığının özellikle ücretli ve dar gelirliler için hayatı çekilmez hale getirmesi sonucu ülkemizde yeni bir tartışma konusu ortaya çıktı. Kiracı ev sahibi tartışmaları. Gün geçmiyor ki gazetelerde tv ve radyo haberlerinde, sosyal medyada bu konuda haberlere rastlanmasın. Farklı gerekçeler ileri sürerek kiracıyı çıkarmak isteyen ev sahipleri kiracı çıkmıyor, evi boşaltmıyor diye kaba […]
Pandemi sonrası hayat pahalılığının özellikle ücretli ve dar gelirliler için hayatı çekilmez hale getirmesi sonucu ülkemizde yeni bir tartışma konusu ortaya çıktı. Kiracı ev sahibi tartışmaları. Gün geçmiyor ki gazetelerde tv ve radyo haberlerinde, sosyal medyada bu konuda haberlere rastlanmasın.
Farklı gerekçeler ileri sürerek kiracıyı çıkarmak isteyen ev sahipleri kiracı çıkmıyor, evi boşaltmıyor diye kaba kuvvet kullanan ev sahipleri, devletin koyduğu %25 zammı yeterli bulmayıp kiracısının evini basan ev sahipleri, her şeyin fiyatının %50,60,90 arttığı, vergilerin yüksek oranında arttığı bugünde devlet ne hakla kiraya sadece %25 zam yapıyor diyen ev sahipleri, daha neler neler.
Sanırım bu durum devletin adaletli ve hukuka uygun bir çözüm üretmemesi durumunda toplumsal barışa büyük zararlar verme noktasına doğru gideceğe benziyor. Akaryakıt zamlarının vatandaşı zorladığı, fiyat artışlarına bağlı pahalılığın ücretlilere yapılan zammın çok çok üzerine çıktığı, taşıt vergilerinin bir defaya mahsus da olsaek vergi talebinin olduğu bu ortamda kiracı ev sahibi tartışmalarının huzurumuzu bozması hiç de kabullenecek bir durum değil.
İsmi yeni duyulan bir meselede ortaya çıktı. Hayalet evler meselesi bu da. Vatandaş kira gelirinden yararlanmak için evler yaptırmış ama kiraya vermeyip boş bekletiyor. Kiraya verilmeyip boş bekletilen bu evlere hayalet evlerdeniyor. Rakamlar ne kadar doğruyu söylüyor bilmiyoruz ama ülkemizde bu durumda 500.000 evin olduğu söyleniyor. Yani 500 bin boş duran, kiraya verilmeyen ev. Gerçekten büyük rakam. Bir yanda kiralık ev arayıp bulamayan yüz binlerce vatandaş, öbür yanda ya kiraya zam yapmak için ya da başka sebeplerle kiraya verilmeyip boş bekletilen hayaletler evler. Ne demiş atalar “Biri yer biri bakar; kıyamet ondan kopar.” Sakın hayalet evler kıyameti koparmasın.
Devletin, kamunun menfaatlerini koruma amacıyla vergilere zam yapma ya da olağanüstü zamanlarda özel mülkiyete el koyma uygulaması dünyanın birçok ülkesinde var olan bir uygulama, bizde de olduğu gibi.
Kiralık ev bulma kiracı ev sahibi kavgalarının toplumu huzursuz ettiği, devletin kira artışlarındaki %25’lik uygulamasının bazı kesimleri memnun ederken bazı kesimleri rahatsız ettiği ortamları yaşıyoruz.
Acaba diyorum devlet elemanlarını gönderip tüm ülkede uzun süre kiraya verilmeyip boş bekletilen evlerin tespitini yaptırsa. Kiraya verilmemesi durumunda bu evlerden ek vergi alacağını ev sahiplerine duyursa, bunun içinde belli bir zaman tanısa ne olur. Sanırım hiçbir şey olmaz; iyi bir uygulama olur. Bir yandan caydırıcı vergiyi duyan ev sahibi evine kiralık yazıları yazar diğer yandan yana yakıla ev arayıp ev bulamadığı için düğün yapamayan, atamasının yapıldığı yere evine taşıyamayan yüz binlerce insan rahat bir nefes alır. Toplumsal barışa da katkı sunulmuş olur. Devlette evini hala boş bekletip kiraya vermeyenlerden vergi olarak hazineye gelir temin eder.
Toplumunda barışı ve huzuru sağlayıp, adaletli ve kimseyi sıkıntıya sokmayan bir hayatı yaşanır kılmak devletin görevi vatandaşın beklentisidir. O zaman ne duruyoruz haydi herkes görev başına.
Selam ve dua ile