Ne var bunda? İhtiyaç için, hayatın kolaylaşması için almadık mı bu telefonu? Onca parayı boşuna mı verdik? Özellikle kayıtlı olmayan numaralarla gelen aramalarda biraz daha çekingen, tedirgin, ürpertili oluyoruz. Öyle ya, neden ısrarla uzun uzun çaldırıyorlar? Büyük oranda kendisiyle ilgili bir konuda, ya diğer birisinin numarasını isteyecek, ya bir konu hakkında bilgi alacak, ya da […]
Ne var bunda? İhtiyaç için, hayatın kolaylaşması için almadık mı bu telefonu? Onca parayı boşuna mı verdik?
Özellikle kayıtlı olmayan numaralarla gelen aramalarda biraz daha çekingen, tedirgin, ürpertili oluyoruz. Öyle ya, neden ısrarla uzun uzun çaldırıyorlar?
Büyük oranda kendisiyle ilgili bir konuda, ya diğer birisinin numarasını isteyecek, ya bir konu hakkında bilgi alacak, ya da öğrenmesi gereken bir sorusu olacak, veya bir dedikodunun takibini yapacak.
Kayıtlı olan ve gelen telefonlar da bu amaçlardan farklı değildir.
Oysa dostlardan bir haber almak, hasbihal etmek, sağlığı ile ilgili bilgiler almak, ortak bir projeye üzerinde konuşmak, bir problemi ortak çözmek için istişarede bulunmak; belki hafta sonu bir pikniğe, yaz tatilinde bir geziye gitmek için plan kurmak amacıyla telefon görüşmeleri yapmak; bu cihazı amacına uygun bir şekilde kullandığımızı gösterir.
Elbette ki, her zaman mutlu, güzel, sevinçli haberleşmeler olmaz; üzüntülü, sıkıntılı, kaygılı, korkulu, tatsız haberler de bu cihazlar vasıtası ile alınmaktadır.
Hele hele, gece 22:30 dan sonra gelen telefonlar; çoğu kez kötü haberin, sıkıntının, üzüntünün habercisi olmaktadır.
Telefonu ele alıncaya, numarayı görüp açıncaya kadar; telefonun geliş amacı hakkında yorumlar yapar, beyni hızlıca çalıştırır, alo sesinden sonra gelecek habere kulak kabartır, çoğu zaman olumsuz bir habere odaklanırız.
Ya bir ölüm, ya hastalık, ya bir kaza veya kavganın haberini veren ve uzun uzun çaldığında pek de memnun olunmayan bu aramalar gecenin sessizliğini bozar, yüzler kaskatı kesilir, göz bebekleri büyür, merak ve kalp çarpıntısı artar.
Buradan uyarıyoruz, rica ediyoruz; Azıcık vicdanınız, insanlığınız, merhametiniz varsa; çok önemli ve acil olan konular dışında bu saatten sonra aramayın, çaldırmayın!
Normal sohbet etmek, bir şeyler sormak için gündüzü ve münasip zamanı seçin!
Gerçekten, gece gelen telefonlar yüreğimizi hoplatıyor; keyfî arayanlar hakareti duymaya da hazır olmaları gerekir.
Gece telefonda arama yapanlar da dikkatli ve hassas davranmalıdırlar ki; bir rakama yanlış basarak , alakasız birini huzursuz etmesinler.
Biraz daha dikkat, biraz daha empati!