Sosyal çürümüşlük hat safhaya ulaşmıştır. Adeta yok oluşa giden bir yıkılış süreci yaşanmaktadır. Halk, aydınlar İslam dinini gerçek manada öğrenmiş ve yaşar durumda değillerdir. Sadece “ibadet ve ahlak” konuları üzerine yoğunlaşmış bu sosyal çürümüşlüğü görmemezlikten gelmektedirler. Son zamanlardaki yolsuzluklar, hırsızlıklar, işlerine fesat karıştırma ve rüşvet olayları bu sosyal çürümüşlüğü daha da tetiklemiştir. İntiharlar artmış, sosyal […]
Sosyal çürümüşlük hat safhaya ulaşmıştır. Adeta yok oluşa giden bir yıkılış süreci yaşanmaktadır. Halk, aydınlar İslam dinini gerçek manada öğrenmiş ve yaşar durumda değillerdir. Sadece “ibadet ve ahlak” konuları üzerine yoğunlaşmış bu sosyal çürümüşlüğü görmemezlikten gelmektedirler. Son zamanlardaki yolsuzluklar, hırsızlıklar, işlerine fesat karıştırma ve rüşvet olayları bu sosyal çürümüşlüğü daha da tetiklemiştir. İntiharlar artmış, sosyal doku bozulmuştur. Boşanma olayları artmış; evlenenden çok boşanma olayları adliyelerde görülmektedir. Namus infazları ve töre cinayetleri, kadına karşı şiddet ve aile içi hesaplaşma şiddetleri gün geçtikçe artmaktadır. Taciz ve tecavüzler parklarda, meydanlarda ve sokaklarda halkın gözü önünde yapılır hale gelmiştir. Günlük yazılı basınımızda bunlara rastlamak hemen her gün mümkündür. Özellikle orta öğretim öğrencileri arasında “kız yüzünden” tartışma, bıçaklı kavga ve baskınlar artmış durumdadır. Bu sosyal yaramıza son zamanlarda cep telefonları, facebooklar, twitterlar ve messengerler biber ekmiş ve daha yaygınlaşmasını sağlamışlardır. Aldatmalar artmış ve birçok aile yuvaları bu yüzden yıkılmıştır. Şuana kadar bu çılgınlıklara, başıboşluğa, kontrolsüzlüğe dur diyecek ne bir devlet kolu nede yetkili bir şahıs çare ve neşter vurmuş değildir. Böyle devam ederse cinayetler kat kat artacak herkes kendi başının çaresine bakacak hale gelecektir ki bu çok tehlikelidir, derhal gerekli tedbirler alınmalıdır. Sadece ekonomik durumun düzelmesi yeterli değildir,sosyal,dini,ahlaki tedbirleralınmalı,enflasyon canavarına dur denmelidir.
EKONOMİK DURUMUN SOSYAL ÇÜRÜMÜŞLÜĞE OLUMSUZ ETKİLERİ
Sosyal çürümüşlüğü ve ahlaksızlığı; yetersiz ekonomik durum olumsuz yönde etkilemektedir. Buna limitsiz ve hesapsız kredi kartları ile yapılan borçlanmalarda katıldığı zaman şiddet , katmerleşmekte intihar ve cinayetler, boşanmalar, evden kaçışlar, soygunlar, usulsüzlükler daha da artmaktadır. Diğer taraftan cari açık rakamları her ay artmakta, iç ve dış borçlanmamız ise çok yüksek rakamlara ulaşmıştır. Milletin kafası karışmış ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemez hale gelmiştir. Sıcak para çok ürkektir, vergi vermez, yatırım yapmaz ve sıkıntıların altına el koymaz, kaos ve şiddet gördüğü zaman kaçıp gider. Buda ekonomik çöküntüdür. Varsa yolsuzluklar üzerine sonuna kadar gidilmeli, hukuk işletilmeli ve adalete yol verilmelidir. Adalet herkese lazımdır. Hırsızlık ve yolsuzlukları kim yapmışa yanına kalmamalı gerekli caydırıcı ve kanuni işlemler eksiksiz yapılmalıdır. Bu gerekli güveni ve istikrarı tesis edecektir.Ekonomik krize giden tüm yollar kapatılmalıdır,sağ duyu hakim olmalı,kişiselhırs,hırçınlıkyapılmamalı,barış ve sükünet çağrıları yapılmalı.
PEKİ, ÇARE VE ÇÖZÜM NEDİR?
Çözüm şudur: milli hafızanın yeniden oluşturulması, manevi cihadın derhal başlatılması, riyasız dini yaşayışın ve dirilişin başlatılması gereklidir. Herkesin milli terbiyeye çağrılması, gerçek Müslüman gibi yaşamaya başlaması zorunludur. Millete gerekli güven ve teminatlar zamanında verilmeli,yolsuzlukların üzerine gidilmeli,varsa suçlular hukuk işletilmelidir.Karşılıklı kavgalara son verilmeli, üretmeye, israftan kaçınmaya çağrılmalı buna devlet ve kurumları öncülük etmelidir. Çalışmak ve gayret bizlerden sonuç ve zafer Allah’tandır.