Doç. Dr. Cüneyt Göçmez: “Her Şiddetli Baş Ağrısı Beyin Tümörü Değildir”

Beyin tümörlerinin teknolojik gelişmeler sayesinde hem tanı hem de tedavisinin kolaylaştığını dile getiren Acıbadem Kayseri Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Göçmez, “Günümüzün tıp bilgisi ve teknolojileriyle beyin tümörlerinin tanı ve tedavi süreci çok daha kolaylaşmıştır. Ayrıca edinilen tecrübelerle beyin tümörlerinin tedavi sonuçları son derece yüz güldürücüdür” dedi. Her hastalıkta olduğu gibi beyin tümörlerinde de erken teşhisin önemini vurgulayan Doç. Dr. Göçmez, “İlk olarak şimdiye kadar yaşamadığınız çok farklı bir baş ağrısıyla karşı karşıya kaldığınızda; ikinci olarak baş ağrıları 3 aydan fazla olduğunda; ağrının ilaçlara cevap vermediği durumlarda; baş ağrısına eşlik eden baş dönmesi, çift görme, kusma gözlemlenmesi; baş ağrısının uykudan uyandıracak kadar güçlü olması ve özellikle bu ağrıların sabaha doğru olması halinde beyin tümöründen endişe edilebilir” diye konuştu.

“MR teknolojisinde zararlı bir ışın yok”

Belirtilerin görülmesi halinde bir beyin ve sinir cerrahına başvurulmasını tavsiye eden Doç. Dr. Cüneyt Göçmez, şunları söyledi: “Belirtiler önemli, ancak bu sorunları yaşayan kişiler, her baş ağrısı ve baş dönmesinde hayatı da kendilerine zehir etmemelidirler. İnsanlar beyin tümörü endişesiyle yaşamamalıdır. Bu belirtileri yaşayan kişilere de mutlaka hekim muayenesi ve hekimin gerekli görmesi halinde MR çekilmesini tavsiye ediyoruz. Hem hastanın psikolojik olarak rahatlaması hem de hastalığın erken teşhisi açısından bu çok önemlidir. Zira MR teknolojisinde insana zararlı olacak bir ışın yok. Bunlar manyetik alanda çekilen görüntüler. Böyle olunca radyasyona da maruz kalınmıyor. Beyin tümörleri ne kadar erken yakalanırsa tedavi şansı o kadar artıyor” ifadelerini kullandı.

“Sağlıklı yaşayıp, sigaradan uzak durmak gerekir”

Doç. Dr. Göçmez, beyin tümörlerinin sebebinin bilinmediğini, genetik ve çevre ile alakalı faktörlerin mevcut olduğunu, hatta bazı durumlarda travmanın bile tümörle alakalı olduğunu dile getirdi. “Cep telefonu kullanımı ve radyasyona maruziyet gibi birçok etken tümöre yol açtığı gerekçesiyle suçlanmış. Ancak esas faktör genetik kökenler. DNA’da insanın tümörü olup, olmayacağı işlenmiş” diyen Doç. Dr. Cüneyt Göçmez, tümör oluşumunu engellemek için sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam ve sigaradan uzak kalmak gerektiğini, ancak genetik etkenler nedeniyle tümörden tamamen korunmanın söz konusu olamayacağını söyledi.