Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde deprem gerçeğiyle 17 Ağustos 1999 tarihinde tanışan kadınlar, şimdi afetzedeler için aralıksız çalışıyor. El becerilerini geliştirmek için gittikleri kurs merkezinde bir araya gelen kadınlar, kendi imkanlarıyla aldıkları kumaşlardan depremzedeler için atkı, bere, eldiven, eşofman ve battaniye üretiyor.
El becerilerini geliştirmek ve ev ekonomilerine katkı sunmak amacıyla Gölcük Belediyesi ile Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde açılan Gölcük Belediyesi Meslek Edindirme ve Hobi Kurs Merkezi (GÖLMEK) kurslarına giden Gölcüklü kadınlar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afetzedeler için tek yürek oldu. Merkez üssü Gölcük olan 17 Ağustos 1999 depremini yaşayan kadınlar, aralarında para toplayıp, yardımsever esnafın da desteğiyle kumaş aldı. Yardımsever kadınlar, aldıkları kumaşlarla depremzedelerin ısınmasına katkı sunmak için kurs merkezinde ve evlerinde atkı, bere, eldiven, eşofman, polar ve battaniye üretmeye başladılar. GÖLMEK eğitmenleri öncülüğünde organize olan onlarca ev hanımı ve genç kursiyerler, sabah erken saatlerde kurs merkezlerine gelerek, gün boyunca depremzedeler için giysi dikmeye devam ediyor.
“Ben bizzat enkaz altından çıkan biri olarak onların yaşadıklarını anlıyorum”
Çalışmalar hakkında bilgi veren GÖLMEK usta öğreticisi Nurcan Gerez, “Eğitmen arkadaşlarımızla hemen koordine olduk. Biz de bu depremi yaşadığımız için sağ olsunlar herkes işin ucundan tuttu. Kumaşlarımızı da kendi aramızda para biriktirerek kendi imkanlarımızla aldık. Hepsi burada değil arkadaşlarımızın. Diğerleri de evlerinden çay, çorba yapıp getiriyorlar. Bir şekilde eşofman takımları, bebek kıyafetleri, hırkalar başladık yapıyoruz. Örgü hocalarımız ve kursiyerler de evlerinde atkı bere örüyorlar. Ben bizzat enkaz altından çıkan biri olarak onların yaşadıklarını anlıyorum” dedi.
Depremzedelere küçük de olsa yardım edebilmek için çalıştıklarını söyleyen kursiyer Münevver Aydınlık, “Günlerdir üzgünüz. Elimizden bir şey gelmiyor ama yapabileceğimiz yardımları yaptıktan sonra da burada el emeğimizle yardımcı olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Oğlunu İskenderun’a arama kurtarma görevlisi olarak gönderdiğini söyleyen kursiyer Nermin Şen, “Hocamız aradı sağ olsun. ’Kumaşlar alacağız, dikeceğiz’ dediler, biz de geldik. Çorbada tuzumuz olsun diye çalışıyoruz. Evimizde olan eşyalarımızın hepsini yolladık. Burada da biraz daha katkımız olsun istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Yaşanan depremi iliklerimize kadar hissettik”
Usta öğretici Nagehan Tetik ise, “Gölcüklü olarak ilk olarak yaşanan depremi iliklerimize kadar hissettik. Belki enkazda kalanlar için bir şey yapamayız ama üşüyen bedenlerini ısıtabilmek için bir nebze de olsa yaralarını sarıp sarmalamak için bu işe giriştik. Elimizden geldiği kadar ne yapabiliriz diye devletimiz için elimizi taşın altına koyduk. İlk önce kumaşlarımızı temin ettik. Bunun için de esnafımız bize çok yardımcı oldular. Battaniyeler, atkılar, eşofmanlar üretiyoruz. Onları sıcak tutabilecek termal boyutta her şeyi üretiyoruz” ifadelerini kullandı.