Depremin etkilendiği illerde sağlam olmayan yapıların yıkılmasıyla Türkiye’deki müteahhitlerin yeterliliği gündeme geldi. Türkiye’de yaklaşık 450 binin üzerinde müteahhit bulunurken, tüm Avrupa’da bu rakam toplam 50 bin müteahhit olarak dikkat çekiyor. Müteahhitlikte herhangi bir mesleki eğitim ve yeterlilik belgesi şartı olmadığını belirten uzmanlar, inşaatlarda karne şartı ve belli bir fenni mesuliyet şartını hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 şiddetinde yaşanan depremler tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Depremin etkilendiği illerde sağlam olmayan yapıların yıkılmasıyla Türkiye’deki müteahhitlerin yeterliliği gündeme geldi. 2020 yılındaki rakamlara göre Türkiye’de yaklaşık 450 binin üzerinde müteahhit mevcut. Almanya’da bu rakam 3 bin 500 civarındayken, tüm Avrupa’da toplam 50 bin müteahhit bulunuyor.
Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olması sadece konut değil, konut dışı bir çok inşaat faaliyetinde bulunan ve müteahhitlik yapan kişi sayısı da yüksek. Hatta yurtdışında bir çok projede de Türk müteahhitler yer alıyor. Ancak bazı müteahhitlerin yeterliliği Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli iki depremle birlikte yeni yapılan konutların yıkılmasıyla gündeme geldi. Müteahhitler herhangi bir mesleki eğitim ve yeterlilik belgesi şartından geçmiyor. Uzmanlar, inşaatlarda karne şartı ve belli bir fenni mesuliyet şartını hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Öte yandan uzmanlar, özellikle yüksek katlı olup, daha önce yapı tatil tutanağı düzenlenmiş ve belediyeler çerçevesinde riskli görünen binaların hızlı bir şekilde dönüşümünün gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.
“Ülkemizde bir müteahhit olmanın şartını belirleyen özel bir yeterlilik söz konusu değil”
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, Türkiye’de çok sayıda müteahhit olduğunu belirterek, “Müteahhit sayısı yaklaşık 450 bini geçiyor. Bu çerçevede bakıldığı zaman dünya ölçekleri kapsamında da sayı karşılaştırılabilir durumda değil. Müteahhit sayımız fazla ancak bunun farklı nedenleri var. Ülkemizde bir müteahhit olmanın şartını belirleyen özel bir yeterlilik söz konusu değil. Bugün bu meslekte mezuniyeti olmayan herhangi bir kişi de maalesef ki doğrudan müteahhitliğe soyunabiliyor. Hatta kişiler 500 metrekareye kadar hiçbir müteahhitlik şartı aramadan kendi inşaatlarını yapabildikleri gibi H belgesi dediğimiz belgeyi de sadece bir oda kaydı bulunan herhangi biri alıp neredeyse 2 bin metrekarenin üzerinde bir inşaat yapabiliyor” dedi.
Özelmacıklı, sektörde yeterlilikle ilgili farklı koşullar getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından son dönemde inşaatlarda çalışan sınıflara göre bazı yetkilendirme ve yeterlilikler getirilmiş olsa bile bunları özellikle üretim aşamasında yeterli olmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Fenni mesullük tekrar gündeme getirilmeli”
Müteahhitlerin bu noktada herhangi bir mesleki eğitim ve yeterlilik belgesi şartları olmadığını söyleyen Özelmacıklı, “Bu nedenle maddi imkanları olan herkes bugün için belki bir müteahhit olabiliyor. Maalesef ki üzüntülü sonuçlar farklı afetlerle karşımıza çıkabiliyor. Bu kişiler yeterlilik belgesine sahip olamayacak kimselerse eğer mutlaka mühendis çalıştırma zorunluluğu olabilir. Eskiden fenni mesullük dediğimiz bir kavram vardı. İnşaatı kontrol eden, yerinde denetleyen. Şimdi bunlar biraz daha farklı kategorilere ayrıldı. Fenni mesullük tekrar gündeme getirilmeli” diye konuştu.
Özelmacıklı, “Müteahhitlik özellikle yaşam alanlarının inşa edilme sürecinde ülkemizde çok önemli bir müessese. Afetler karşısında maalesef aciz kaldığımız durum ancak bu inşaatların başlangıcından itibaren düzenli bir üretim sürecine çok bağlı” dedi.
Özelmacıklı, sözlerine şöyle devam etti: “Müteahhitler açısından konuşacak olursak, Türkiye gelişen bir ekonomi. Özellikle gerek limanlarıyla gerekse akarsu ve dereleriyle birçok farklı projeler üreten müteahhitler de var. Ayrıca yurtdışında da müteahhitlik hizmeti veriliyor. Ülkemizin bu sektörün itibarını daha da yüceltmek anlamında bu tür düzenlemelere ihtiyaç duyuyoruz.”
Özellikle yüksek katlı olup, daha önce yapı tatil tutanağı düzenlenmiş ve belediyeler çerçevesinde riskli görünen binalarda hızlı bir şekilde riskli yapı tespiti raporları yapılması gerektiğinin altını çizen Özelmacıklı, “Riskli yapıları kentsel dönüşüme zorlamak ve burada bundan sonra oluşabilecek deprem riski bulunan bölgelerde vatandaşların daha güvenilir yapılarda buluşturma yükümlülüğümüzü yerine getirmemiz gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
Özellikle yetki belgesi kısmında da bu sınıflandırmaların çok daha etkili bir şekilde yapılabilmesi için eski bayındırlığın yükümlerine geri dönülmesi gerektiğine dikkat çeken Özelmacıklı, sözlerini şöyle tamamladı: “Belediyelerde yapılan ve basit işlemler aslında iş bitirme olarak kabul edilmemelidir. Sınıflandırmalar tekrar gözden geçirilmelidir. Bu noktada belki de 2 bin metrekare de olsa 500 metrekare de olsa mutlaka inşaatlarda belli bir karne şartı ve belli bir fenni mesuliyet şartını hayata geçirmemiz gerekiyor.”
Fenni mesullük nedir?
Fenni mesul, sorumluluğunu üstlendiği yapının kanuna, plana, yönetmeliklere, ilgili diğer mevzuat hükümlerine, fen, sanat, sağlık kurallarına, ruhsat eki projelerine, Türk Standartları Enstitüsü standartlarına, teknik şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığını denetlemekle yükümlüdür.