Acıbadem Kayseri Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Prof. Dr. Eser Kaya, nükleer tıp uygulamalarında yeni teknolojik gelişmeleri anlattı.
Tüm dünyada hızla gelişen teknolojik gelişmelere paralel olarak Nükleer Tıp-Moleküler Görüntüleme uygulamalarında da yeni teknolojik yöntemler geliştirilerek klinik kullanıma girdiğini söyleyen Prof. Dr. Eser Kaya, PET/CT hakkında şunları söyledi:
“PET/CT, Pozitron Emisyon Tomografi (PET) ve Computurize Tomografi (CT) cihazlarının birleştirilmesi ile oluşan eş zamanlı görüntüleme sağlayan kombine bir cihazdır. PET, doku ve organların fonksiyonu veya metabolizması hakkında bilgi verirken, CT vücuttaki normal ve anormal dokuların morfolojik yapıları hakkında detaylı bilgi vermektedir. Her iki cihaz ile alınan görüntülerin birleştirilmesi ile elde edilen bulgular, hastalıkların erken ve tanısal doğruluğunu artırmaktadır.”
Prof. Dr. Kaya, tıbbi görüntülemelerde çok önemli bir yere sahip ileri teknoloji ürünü PET/CT yönteminin sağladığı özellikleri hakkında, “PET/CT, düşük doz radyasyon verme özelliği, yüksek hızda tarama süresi, üstün çözünürlük ve duyarlılık ile çok küçük-milimetrik boyutlardaki lezyonları kolaylıkla tespit edebilme olanağı sayesinde daha doğru tanı ve evreleme olanağı sağlıyor” dedi.
‘’Kanserde daha doğru evreleme ile hastanın cerrahi şansı geri kazandırılmakta veya gereksiz cerrahi işlem önlenmektedir’’
Prof. Dr. Kaya başta onkolojik hastalıklar olmak üzere PET/CT’ nin çok sayıda diğer klinik kullanım alanlarını ise kısaca şöyle özetledi:
“PET/ CT Onkolojide kullanılıyor. Tanı (kitle lezyonlarının iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığının tespiti), Tedavi öncesi evreleme (uzak ve gizli yayılımın tespiti), Tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi (Kemoterapi veya Radyoterapi tedavi sonrası tümörün verdiği yanıtı belirlemek), Yeniden evreleme (takip süresince hastalığın yeniden tekrarlaması), Radyoterapi tedavi planlaması (ışın tedavisi), Takipli hastalarda kontrol amacı ile ve biyopsi yerinin tespiti gibi uygulamalarda önemli katkılar sağlamaktadır. Ayrıca erken ve doğru tanı ile hastanın etkin yönetimi sağlanmakta cerrahi şansı geri kazandırılmakta veya gereksiz cerrahi işlemler önlenmektedir.
Beyin tümörleri, baş boyun kanserleri, akciğer ve akciğer zarı kanseri, lenf bezi kanserleri, cilt kanserleri, meme kanserleri, yemek borusu, mide, ince ve kalın barsak kanserleri, karaciğer- safra yolları ve pankreas kanserleri, böbrek kanserleri, kadın ve erkek üreme sistemi kanserleri, kas ve iskelet sistemi tümörleri, odağı bilinmeyen-yayılım gösteren kanserlerde çok etkili bir şekilde katkı sağlamaktadır.”
PET/CT kalp, nörolojik ve enfeksiyon hastalıklarında da etkili
PET/CT’nin kalp hastalıkları, kalp krizi sonrası miyokard canlılığının tespiti (viabilite), enfektif endokardit, kardiyovasküler protez enfeksiyonları, kardiyak sarkoidoz, nörolojik hastalıklar, Alzheimer hastalığı (erken ve ayırıcı tanıda), epilepsi (ilaç tedavisine yanıt vermeyen cerrahi planlanan dirençli hastalarda epileptik odakların belirlenmesi), enfeksiyon hastalıkları, metabolik olayların arttığı, sebebi bilinmeyen ve kontrol altına alınamayan ateş yüksekliklerinde ve enfeksiyon odağı, granülomatöz hastalıkların yaygınlığının, aktif dönemde olup olmadığının tespit edilmesi ve tedavi takibinde de etkili olduğu belirtildi.