Kayseri’de yaşayan Kıbrıs gazileri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) resmen ilan edilmesinin 39. yıldönümünde harekat günlerini yad etti. Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kayseri Şube Başkanı ve Kıbrıs Gazisi Osman Balcı, “70 yaşında olmamıza rağmen gözümüzü yummadan cepheye koşar gideriz” dedi.
20 Temmuz 1974’te Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’ta başlattığı barış harekatına katılan Kayserili gaziler, KKTC’nin 15 Kasım 1983 yılında resmen ilan edilerek dünyaya duyurulmasının 39. yıl dönümünde Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kayseri Şubesi’nde buluşarak, anılarını tazeledi. Gaziler, harekatta yaşadıklarını anlatarak, duygusal anlar yaşadı. Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kayseri Şube Başkanı ve Kıbrıs Gazisi Osman Balcı, “Rumlar yıllarca bizim Türk soydaşlarımıza durmadan çok eziyet etmişler. Her bakımdan eziyet etmişler ve katliamlar yapmışlar. Biz oraya barış için çıktık. Biz oraya savaşa gitmedik. Türk soydaşlarımızın hakkını korumak için Kıbrıs Barış Harekatı altında Turan Güneş’in “Ayşe tatile çıksın” demesiyle 20 Temmuz 1974 sabahı uçaklarımız ve gemilerimiz Kıbrıs’a yanaşmaya başladı. Komandolarımız indiler ve oraya vardık. Biz orada şiddetli bir şekilde çıkış yaptık. Rumlar Beşparmak Dağlarına havan mermileri ve tanksavarlar ile yerleşmişler. Türk ordusu olarak hiçbir şeyin gözyaşına bakmadan “ölürsek şehit, kalırsak gazi” diyerek oraya ayağımızı bastık. Orada 50. Piyade Alay Komutanımız Halil İbrahim Karaoğlanoğlu orada havan mermisinden şarapnel isabet etmesi sonucu şehit oldu. Rumlar ‘Beşparmak Dağlarını bizden 6 sene alamazlar, alırlarsa 6 ayda aldık diye övünsünler’ demişler ama biz oraya 2-3 gün içerisinde bayrağımızı diktik. Rumlar tankını, topunu bırakarak, canlarını kurtarmak için kaçtılar. Biz oradan geldikten sonrada 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti resmen ilan edilip sınırımız çizildi. Oradaki soydaşlarımız rahat bir nefes alarak rahata kavuştular” dedi.
“Vatanımıza düşman ayağını bastırmayız” diyen Balcı, “Gazilerimiz adına da konuşuyorum; sadece Kıbrıs için değil, Türkiye’miz, bayrağımız, toprağımız, namusumuz ve şerefimiz için 70 yaşında olmamıza rağmen gözümüzü yummadan cepheye koşar gideriz. Çünkü bu vatan, bu bayrak bizim. Bayrağımızı indirtmeyiz, ezanımızı susturmayız. Vatanımıza düşman ayağını bastırmayız. Bizim canımız feda olur. O günleri çok özlüyoruz. Çünkü orada savaş bizim için bir hiçti. Ben Kıbrıs’a giderken evliydim ve bir çocuğum vardı. Biz kesinlikle “arkada çocuğum, eşim var” demedik. Bizim tek düşüncemiz vatanımıza toprak katmak, soydaşlarımızı Rum ve Yunan zulmünden kurtarmaktı. Bayrağımızı orada dalgalandırma amacımız vardı. Çok şükür onu da orada dalgalandırdık ve ezanımızı okuttuk” şeklinde konuştu.