Kayseri’de düzenlenen ’2030 Vizyonuyla Mobilya Sektörünün Geleceği’ temalı SANTEK Toplantısına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, “Yüzde 213 olan ihracatın ithalatı karşılama oranıyla da dış ticaret açığımızın kapanmasına en fazla destek veren illerimizden biri olan Kayseri katma değerli ürün üretme konusunda da diğer illerimize örnek bir şehrimizdir” dedi.
Kayseri Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen programın açılış konuşmasını yapan Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın; Kayseri’nin 2021 yılında gerçekleştirdiği 3,6 milyar dolarlık ihracatının yaklaşık 875 milyon dolarının mobilya sektörüne ait olduğunu aktararak, “Mobilya sektörü, bin 500’e yaklaşan işletmesi ile üretimin ve ticaretin üssü konumunda bulunan Kayseri OSB’de ilk sıralarda yer almaktadır. Kayseri’nin 2021 yılında gerçekleştirdiği 3,6 milyar dolarlık ihracatının yaklaşık 875 milyon dolarlık kısmı, mobilya sektörüne aittir. Sektör, Kayseri’nin ihracatında ilk sırada yer almakta ve şehrimiz mobilya ihracatında ise Türkiye’de ilk 3 içerisinde bulunmaktadır. Mobilya ihracatındaki rakamların büyüklüğü, sektörün Kayseri için ne denli önemli olduğunu gözler önüne sermektedir” dedi.
“Bu sene mobilya ihracatında 900 milyon doları yakalamış olacağız”
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci ise konuşmasında, kentin sanayisi ile ilgili bilgiler vererek; 2022 yılında ihracat hedefinin 4,3 milyar dolar olduğunu vurguladı. Başkan Büyüksimitci, “Kayseri 6 bin yıllık geçmişi ile hem üreten hem de ürettikleri ile Türkiye ekonomisine ve ihracatına ciddi katkılar sağlayan bir ilimizdir. Şehrimizde 3 Organize Sanayi Bölgesi, 1 üretim ağırlıklı Serbest Bölge, 16 Sanayi Sitesi ve 46 milyon metrekareden fazla planlı endüstri alanımız bulunmaktadır. 4. OSB kurma çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın da destekleri ile en kısa sürede hayata geçireceğiz. Şehrimiz 11 milyar dolar GSYH’ya, 7 milyar dolar da dış ticaret hacmine sahiptir. 2021 yılında Kayseri olarak 3 milyar 600 milyon doların üzerinde bir ihracat gerçekleştirerek, tüm zamanların ihracat rekorunu kırmış durumdayız. 2022 hedefimiz 4,3 milyar dolar. Hedefimize ulaşabilmek adına tüm sanayicilerimizle birlikte gayret ediyoruz. Biz ithal ettiğimizin iki katını ihraç eden bir iliz. Türkiye’nin cari açığını kapatma anlamında aylık yaklaşık 150 milyon dolar pozitif katkıda bulunuyoruz. Geçtiğimiz haziran ayında Türkiye’nin ihracat kilogram birim fiyatı 1.49 dolar iken Kayseri olarak bizim kilogram birim fiyatımız 2.39 dolar oldu. Bu da bizim daha katma değerli ürün yaptığımız anlamına geliyor. Özellikle son dönemde yapılan yatırımlarla bu rakamların daha da artacağına inanıyoruz. TİM tarafından açıklanan Türkiye’de ilk bin ihracatçı firma arasında 22 şirketimiz var. Kayseri olarak bin 700 civarında ihracatçı firma sayısına sahibiz. İhracatçı firmalarımız tarafından bugüne kadar dünyanın 183 farklı ülkesine ihracat gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra mobilya ve elektrikli ev aletlerinde Türkiye’de 2. sırada, kablo imalatında ise 3. sıradayız. İSO İlk 1000’de (18+13) 31 firmamız var. Odamıza kayıtlı 63 yabancı ortaklı firma bulunmaktadır. Kayseri olarak mobilya imalatında Türkiye’de birinci sıradayız. Ülkemizdeki 20 büyük mobilya üreticisinin 11’i şehrimizde üretim yapıyor. Türkiye’de üretilen her; 2 sandalyeden 1’i, 10 kanepeden 7’si, 4 bazadan 1’i, 4 oda takımından 1’i, 2 yaylı yataktan 1’i Kayseri’de üretilmektedir. 2021 yılı Türkiye’nin bin ’Büyük Sanayi Kuruluşu’ arasında Kayseri’den yer alan 31 firmanın 10’u mobilya sektöründe faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin mobilya ihracatının yaklaşık dörtte biri Kayseri’den yapıyoruz. Geçen yıl şehrimizden dünyanın 170 farklı ülkesine 876 milyon dolarlık mobilya ihracatı gerçekleştirdik. Bu sene inşallah 900 milyon doları yakalamış olacağız. Markalaşma, daha inovatif ürünler üretme, kümelenme ve pazar çeşitliği anlamında biraz daha gayret edersek, inşallah Kayseri olarak çok daha iyi konumda olacağız. Üyelerimizin gayretleri, Odamızın da destekleri ile bunları yapacak potansiyele ve beceriye de sahip olduğumuzu düşünüyorum” diye konuştu.
Üniversite olarak üniversite – sanayi işbirliğine önem verdiklerini ve Teknoloji Geliştirme Bölgesinde kurulan Ar-Ge firmalarının sayısının 242’ye ulaştığını aktaran Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ise, “Gelişen teknolojiyle birlikte ülkemizde mobilya sektörüne bakıldığı zaman geçmişten günümüze büyük yenilikler olduğu herkesçe bilinmektedir. Son yıllarda gerek ortaya konulan istihdam gerekse de gerçekleştirdikleri üretim ve ihracat ile ülke ekonomisine büyük katkılar sunan mobilya sektörü, her geçen gün daha da önemli bir konuma sahip olmaya devam etmektedir. Ülkemizde hemen hemen her ilde mobilya üretimi yapılmasına rağmen, sanayi ve ticaret şehri olan Kayserimiz de, mobilya sektörünün önde gelen üretim ve istihdam merkezlerinden birisidir. Gelişime ve yeniliğe her zaman açık olan mobilya sektöründe AR-GE faaliyetleri de büyük önem arz etmekte olup, son yıllarda mobilya üretimi gerçekleştiren firmalarımız bu alana daha fazla kaynaklar aktararak, hayli verimli ve öncü çalışmalar gerçekleştirmektedirler. Üniversite – sanayi işbirliğine önem verilen üniversitemizde Teknoloji Geliştirme Bölgemizde kurulan Ar-Ge firmalarımızın sayısı bugün itibari ile 242’ye ulaşmıştır. Erciyes Teknoparkın hizmete girdiği 2007 yılından bugüne kadar Ar-Ge firmalarımızca gerçekleştirilen Ar-Ge cirosu 1 milyar 207 milyon 548 bin TL’ye, Ar-Ge ihracatı ise 50 milyon 512 bin dolar değerine ulaşmıştır. 227 milyon 990 TL Ar-Ge cirosu ve 7 milyon 495 bin dolar Ar-Ge ihracatı ise sadece 2021 yılında gerçekleşmiştir. Bu rakamların gerçekleşmesinde Erciyes Üniversitesi olarak eğittiğimiz insan kaynağının ve projelere doğrudan katkı sunan akademisyenlerimizin önemli bir rolü bulunmaktadır. Bugün itibari ile Teknoparkımızda 78 akademisyen firması bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi olarak ülkemizin teknolojik kalkınmasına verdiğimiz destek sadece teknoparkımızla sınırlı değil. Kurduğumuz Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi ile de Üniversite’de ürettiğimiz bilginin toplumsal katkıya dönüşmesi için hizmet vermekteyiz. Erciyes Teknoloji Transfer Ofisimiz (ETTO) aracılığı ile sanayicimizden gelen proje ortaklık ve teknik uzmanlık gereksinim taleplerini alıp süreçlerini yöneterek doğrudan üniversite – sanayi işbirliği projeleri oluşturuyoruz. Bugüne kadar bu şekilde, farklı ölçeklerde, toplam değeri 7 milyon 961 bin TL olan 235 üniversite sanayi işbirliği projesine taraf olarak imza atarak, sanayicimize hizmet verdik. Bunlarla beraber Teknoloji Transfer Ofisimiz aracılığı ile bugüne kadar, üniversitemiz adına, 206 ulusal ve 71 uluslararası patent başvurusunu gerçekleştirdik. Yaptığımız bu başvurulardan 49 patent ise bugün itibari ile tescillenmiş durumdadır” şeklinde konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, bakanlık olarak Kayseri’yi memnuniyetle takip ettiklerini dile getirerek, “Kayseri, bulunduğu coğrafi konumu geçmişten günümüze önemini korumaya devam eden modern karayolu ağı, uluslararası havalimanı, konvansiyonel tren hattı ve kısa dönemde devreye girecek olan hızlı tren hattı ve elverişli enerji imkanlarının yanı sıra zengin yer altı kaynaklarıyla sanayinin gelişiminde önemli avantajlara sahiptir. Bu imkanların en yenisi olan hızlı tren, uzakları daha yakın yapmakla birlikte ilin sanayisi ve teknolojisi açısından bambaşka fırsatları bize sunmasını beklemekteyiz. Bu lojistik imkanlar, hem malzeme hem de bilginin akışını sağlayarak her türlü üretimi mümkün hale getirecektir. Kayseri sanayisinin gelişmesinde en temel faktörlerden birisi de ticaret ve zanaata ilin tarihsel bir geçmişe ve önemli birikime sahip olmasıdır. Ticaret sektörü; gerçek sanayileşme ve kentleşme olgusuyla olan iki yönlü bağlantısı ve gerekse ortaya çıkardığı gelir ve istihdam açısından Kayseri için önemli olup sanayinin gelişimine doğrudan rol oynamaktadır. Kayseri’nin sanayi üretim kapasitesi ve çeşitliliği dış ticareti de geliştirmiştir. Gelişen bankacılık sektörü ile birlikte gerek yerli gerekse yabancı girişimcilerin yatırım yapması için son derece önemli bir ortama sahiptir. Kayseri, sınai sermaye birikimi ve özel girişimcilik tecrübesine sahip olması, 4 üniversitesine bağlı fakülte ve yüksek okulları, sanayisinde 3 OSB ve 16 sanayi sitesinde ve bir serbest bölgede yoğunlaşmış olması, bu yoğunlaşmanın etkisiyle de düşük girdi maliyetleri ve vergi avantajları elde etmesi, imalat sanayinin belirli sektörlerde uzmanlaşmış olması, ilin kendi kendine yeterliliğinin yüksek olması, bölgede önemli bir arz ve talep merkezi olması, komşu illere göre yüksek bir nüfusa sahip olması gibi sebeplerle sanayi sektöründe hâlihazırda oldukça güçlü ve potansiyeli yüksek bir şehirdir. Bu imkanlar bugün olduğu gibi 1920’li yıllardan günümüze kadar yüksek nitelikli sektörlerden olan havacılık, askeri araç ve gereç üretimi, batarya, teksti gibi birçok stratejik yatırımın burada konuşlanmasına da makul bir gerekçedir. Bu avantajlı durumlar Kayseri’yi cesaretlendirmekte, gözünü havacılık ve uzay gibi yüksek teknolojik alanlara da dikmesini sağlamakta ve bu durum bakanlığımız tarafından memnuniyetle takip edilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Kayseri en fazla destek veren illerden bir tanesi”
Ülke sanayisinde Kayseri’nin önemine değinerek, dış ticaret açığının kapanmasında en fazla destek veren illerden bir tanesi olduğunu belirten Büyükdede, “Kayseri; gayrisafi yüksek hasılasının yaklaşık yüzde 30’unu, istihdamını ise yaklaşık yüzde 25’ini Türkiye ortalamasının üstünde bir değerle tek başına sanayi sektörüne aittir. Dolayısıyla Kayseri ili esas olarak sanayi sektörüne dayalı bir gelişme eksenine sahip. Bu alandaki istatistikler her geçen yıl bu durumu pekiştirir bir seyir izlemektedir. Yüzde 213 olan ihracatın ithalatı karşılama oranıyla da dış ticaret açığımızın kapanmasına en fazla destek veren illerimizden biri olan Kayseri katma değerli ürün üretme konusunda da diğer illerimize örnek bir şehrimizdir. Mobilya sektörünün genel görünümü ise Kayseri’de çok güçlü olmakla birlikte bekleyen bazı tehditler söz konusudur. Dijitalleşme ve verimlilik uygulamalarının çok önem taşıdığı bu sektörde bu olguların iyi yönetilmediği şirketler için çok hızlı bir şekilde rekabet gücünün kaybedilmesi tehlikesi vardır. Bununla birlikte günümüzde değişen yaşam biçimleri ihtiyaçların çoğalmasına ve çeşitlenmesine neden olurken, zamanla artan ihtiyaçlar teknoloji kavramını bir gereklilik haline getirmekte ve mobilya sektörü de bu durumdan etkilenebilmektedir” dedi.
“Kayseri’nin denizi yok ama yavru balık ihracatında, ormanı yok ama mobilya ihracatında birinci sırada”
Programda konuşan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de, şehir olarak bir seferberlik içerisinde olduklarını kaydederek, “Kayseri enteresan bir şehir, öngörüleri yıkan bir şehir. Kayseri’nin bir denizi yok ama yavru balık ihracatında Türkiye’de ilk sırada. Kayseri’nin ormanı yok ama mobilya ihracatında birinci sırada. Burada oturan Kayseri’nin dedeleri bozkırın ortasında büyük bir sanayi, ticaret şehri inşa etmişler. Bugün Kayseri, 4,5 milyar dolar bu sene için ihracatı hedefliyor ama yakın bir zamanda çok daha büyük hedefleri olacak inşallah. Enteresan bir şehirde Erciyes Üniversitesi, ihtiyaç olan bir zamanda Turkovac aşısını buluyor, covide ilaç olacak memleketimizin gururu oluyor. Dolayısıyla mücadele eden bir şehir. Biz sadece ülkemize mobilya fabrikalarındaki istihdamı artırırken, iş dünyasını güçlendirirken, ülkemize ihracat yaparken gelir getirmiyoruz. İstihdam oluştururken aynı zamanda gençlerimize iş kapısı açıp onları uyuşturucu belasından kurtarıp iş sahibi yapıyor, aile kurmalarını sağlıyoruz. Aynı zamanda ülkemizin dış ülkeler karşısında boynu bükük kalmamasını sağlıyoruz. Gerçekten bir seferberlik veriyoruz” diye konuştu.