Kayseri Ticaret Odası (KTO) Mayıs ayı olağan meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Tam kapanmayla birlikte hizmetler sektörümüzün içinde yaşadığı sıkıntılı süreç devam ediyor. Bu konuda biraz daha sabra ihtiyacımız var. Temel hedefimiz sağlığımızı kaybetmeden işimizi devam ettirebilmek. Çarkları döndürebilmektir. İşletmeler üzerinde devlet desteğinin sürmesi şart ” dedi. Gülsoy, üyelerinin çıkarlarını savunmayı şov malzemesi yapmaktan da özenle kaçındıklarının da altını çizdi.
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Mayıs ayı olağan meclis toplantısı, Covid-19 pandemisinde düşen vaka sayıları sonrası yüz yüze gerçekleştirildi. Toplantıya Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan, Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Yönetim Kurulu üyeleri, Meslek Komitesi ve Meclis Üyeleri, Kadın Girişimciler Kurulu, İcra Kurulu Üyeleri, Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri ve basın mensupları katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından görüşülen gündem maddeleri kabul edildi. Toplantıda, ay içerisinde yapılan faaliyetlere de yer verildi.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Tam kapanmada gösterdiğimiz sabır meyvesini vermeye devam ediyor. Düşüşü sürekli kılacak olan yine bizleriz. Tedbirleri elden bırakmak isek vaka sayılarının ve buna bağlı ölümlerin azalacağını düşünüyorum” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak’ta hain terör örgütü PKK’ya karşı başlatmış olduğu Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarına değinen Başkan Gülsoy, “Terörle mücadele elbette yıllardır ülkemizin en önemli meselesidir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başarıyla yürüttüğü operasyonlarda Teröristlerin inleri başlarına yıkılmaya devam ediyor. 1 Ocak’tan bugüne kadar 1107 terörist etkisiz hale getirilmiş. Bir tek terörist kalmayıncaya, o bataklık kurutuluncaya kadar bu mücadele sürecek. Rabbim askerimizin ayağına taş değdirmesin” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Başkan Gülsoy, “Ne yazık ki tam kapanmayla birlikte hizmetler sektörümüzün içinde yaşadığı sıkıntılı süreç devam ediyor. Bu konuda biraz daha sabra ihtiyacımız var. Temel hedefimiz sağlığımızı kaybetmeden işimizi devam ettirebilmek. Çarkları döndürebilmektir. Başlayacak yaz sezonu ile birlikte hizmetler sektöründe ciddi bir iyileşme trendine gireceğini inşallah umut ediyoruz. Hizmetler sektörüne hayat verecek bir yaz sezonunu kaybetmemek için tedbirlere uymamız gerekiyor“ dedi. Kademeli normalleşme ile birlikte 1 Haziran’dan itibaren turizmde de gerekli katkıyı almayı düşündüklerini ifade eden Başkan Gülsoy, “Bacasız sanayiyi daha üst noktaları çıkarmamız gerekiyor. Anadolu’da ‘gurbetçi mevsimi’ diye tabir ettiğimiz günler yaklaşıyor. Turizm sektöründe çalışanlarımızın aşılanma süreçlerinin başlamış olması ve Avrupa’da aşılanan kişi sayısının da artmasına paralel olarak yaz döneminde Avrupa’dan Türkiye’ye yönelik seyahatlerin önünün açılacağını düşünüyoruz. Türkiye, Avrupalı dostlarımız için uzun yıllardan bu yana vazgeçilmez bir tatil destinasyonu. Tatil severlerin de ülkemizi çok özlediğini biliyoruz. Yaz sezonu başına kadar tüm turizm çalışanlarımızın da aşılanmasıyla birlikte misafirlerimizi ülkemizde sağlık ve güvenlik içine ağırlayacağımıza inanıyorum. Ümit ediyorum ki gurbetçi sezonuyla Çarşı-Pazar hareketlenecek. Aynı zamanda esnafımızın ve iş insanımızın yüzü gülecektir“ diye konuştu.
Kayseri Ticaret Odası olarak üyelerden gelen sorunları takip ettiklerini ve sektörlerin nabzını tutmayı sürdürdüklerini belirten Başkan Gülsoy, “Salgından önemli oranda etkilenen ve sıkıntı yaşayan başta turizm, yeme içme, hizmetler sektörü, yolcu taşımacılığı, eğlence, perakende mağazacılığı ile ilgili girişimlerden bulunduk. Pandemi nedeniyle dayanacak gücü olmayan üyelerimiz için acilen destek verilmesinin elzem olduğunu söyledik. Üyelerimiz ve işletmelerimiz için Direk nakdi destek, faizsiz kredi ötelenmesi, faizsiz yeni kredi, Vergi ve SGK Borçlarının silinmesi, Kamuya mal ve hizmet sağlayan firmaların ödemelerin yapılması konularında taleplerde bulunduk. bütün işletmelerimiz için yeni destek paketi oluşturulmasını istedik. En az altı ay ödemesiz düşük faizli, KGF destekli yeni kredi imkanlarının sunulmasını, vadesi gelen kredi ödemelerinin de 6 ay süreyle ertelenmesini, Yaralarını sarmak için özellikle KOBİ’lerimize yönelik yeni desteklere ihtiyaç olduğu talebimizi yineledik. Nefes Kredisini de dile getirdik. İnşallah bu krediler ve Nefes Kredisi de önümüzdeki günlerde netleşecek. Eminiz ki bu krediler reel sektörü rahatlatıp, taze güç verme imkanı bulacaktır“ dedi.
Başkan Ömer Gülsoy, salgın boyunca üyelerinin haklarını güçlü ve etkili bir şekilde savunan, yüksek sesle dile getiren ve sonuç alan bir meslek örgütü olarak çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, “Bütün süreçleri her zaman olduğu gibi mevzuata uygun olarak yürütmeye özen gösteriyoruz. Kanunun bize verdiği, tahammüllerimizin bize yüklediği sorumlulukları sınırlarımızı aşmadan en aktif biçimde savunmaya çalışıyoruz. Sahip olmadığımız yetkilere sahipmiş gibi davranarak açıklamalar yapmaktan, üyelerimizin çıkarlarını savunmayı Şov malzemesi yapmaktan özenle kaçınıyoruz. Allah rızası için çalışıyoruz. Mevzuattan kaynaklanan tüm yetkilerimizi de medeni bir şekilde kullanıyoruz. Bu sayede de gündeme getirdiğimiz konuların önemli bir kısmından sonuç alma imkanını buluyoruz. Canla başla çalışıyoruz. Halik bilmez ise malik bilsin yeter” diye konuştu.
Konuşmasında hükümet tarafından açıklanan ekonomik paketlere de değinen Başkan Gülsoy, “Mikro ve küçük işletmelere yönelik destek süreci başlatıldı. Esnaf ve Sanatkar ile Gerçek Kişi Tacirlere verilecek Hibe Desteği hakkında kararda yürürlüğe girdi. Tüccar, sanayici, büyük şirketler için de Nefes Kredisi adımı atıldı. Detayları tam netleşmedi. Görüşmeler yapılıyor. KGF garantili düşük faizli kredi talebimizdi. Bu konuda üzerimize düşeni yapacağımızdan şüpheniz olmasın. Sizlerden ricam ekonomik paketlerden faydalanalım, işimize ve çalışanlarımıza sahip çıkalım. Bu arada destek kapsamında olmayan işletmeler içinde adım atılmasını bekliyoruz“ ifadelerini kullandı.
Pandemi sürecinde işletmeler üzerinde devlet desteğinin sürmesinin şart olduğunun altını çizen Başkan Gülsoy, “Bu işletmelerimize moral olacaktır, çarşı pazarda hareketlilik getirecektir. Ancak teşviklerin devam etmesini istiyoruz. Çünkü çok net anlaşıldı ki COVİD’in kontrol altına alınması daha zaman alacak gibi görünüyor. Buna birde dünyada artan emtia fiyatları, maliyet kalemleri karşısında oluşan yüksek seviyedeki işletme sermayesi ihtiyacını eklediğimizi kabul edersek bu ihtiyaçların yüzde 20’leri aşan ticari kredi faizleriyle karşılanması gerçekten güç“ dedi. İnşaat Sektörünün sorunlarını da dile getiren Başkan Gülsoy, “İnşaat malzemelerine gelen zamlar, Kamu müteahhitlerinin artan fiyat farkı ve süre verilmesi, Konut kredi faizlerinin düşürülmesi, Yapı denetim uygulamasındaki aksaklıklar, Kentsel dönüşüme hız verilmesi gibi konularda istişarelerde bulunarak taleplerimizi ilettik. Birlik Başkanımız tarafından dikkate alınıp çözüm noktasında başarılı olacağımızı düşünüyorum. Birçok ülke keskin bir ekonomik toparlanmanın yaşanacağı pandemi sonrasına hazırlanıyor. Ciddi planlamalara dayalı yeni politikalar geliştiriliyor. Uzmanlar, küresel ekonomideki toparlanma eğiliminin Türkiye’nin dış ticaretine olumlu yönde etkisinin olacağını söylüyorlar. 2021’deki büyümenin yüzde 5-6 aralığında olacağı öngörülüyor. Turizmin cari dengeye olumlu katkısının da ancak 2021’in sonunda ve 2022’de olacağı öngörülüyor. Sanayi üretiminin vaka sayısının düşmesiyle daha da toparlanma olacağını öngörüyoruz. İhracatta hızlı bir artışımız var. Burada geçen senelere göre ciddi bir artış gündeme geliyor. Bu da pandemi sonrası en iyi çıkış yapan ülkelerden olma ümidimizi artırıyor. Haziran ayıyla birlikte yeniden normalleşmeye geçiş döneminin iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hazırlıklarımızı acilen ve etkili bir şekilde yapmamız gerekiyor. Bu dönemde kredi imkanlarının genişletilmesi, üretime ve ihracata ivme kazandırılması ve kapalı kalan işletmelerin finansal desteklerle ayakta kalabilmesi için kapsamlı teşvikler uygulamaya devam etmeliyiz. Bunu yaparsak karşılığını mutlaka alacağız. Buna hiç şüphemiz yok” şeklinde konuştu.
Başkan Gülsoy, meclis konuşmasında Oda faaliyetleri hakkında da bilgiler verdi. 2013 yılından ‘birliktegüçlüyüz’ sloganının her yerde kullanıldığını belirten Gülsoy, “Bu bağlamda Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuruda bulunarak ‘KTO Birlikte Güçlüyüz’ sloganın marka tescilini Odamız adına aldık. Kayseri olarak Aşı ve ilaç sektöründe yer almak istiyoruz. İç Anadolu’nun tam ortasında bulunan şehrimizde ilaç sanayiinin kurulmasını arzu etmekteyiz. Aşının Kayseri’de imal edilmesi için bütün altyapıya sahibiz. Müteşebbisi ve girişimcisi bol olan şehrimize çok ta yakışır diye düşünüyorum. Arzumuz bu yöndedir” ifadelerini kullandı.