Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, depremle ilgili yaptığı açıklamada Kayserili vatandaşları rahatlatarak, “1999’dan bu tarafa ve 2017’deki yapı denetim kanunundan sonra yapılan bütün binalar 8.5 şiddetindeki depreme dayanıklı” dedi.
Başkan Yalçın, yaptığı açıklamada 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilin etkilendiği 7.7 ve 7.6 şiddetimdeki depremlerin ardından yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Talas’ta kendisinin de yapı denetimine çıktığını kaydeden Yalçın, binalarda bir sıkıntı olmadığını, birkaç binada sıva çatlağı bulunduğunu dile getirerek, “Bizim 1999’dan bu tarafa yapılan ve 2017’deki yapı denetim kanunundan sonra çıkan ve yapılan bütün binalar 8.5 şiddetindeki depreme dayanıklı. Resmi kurumlarda bunun üzerine yüzde 10 konulur ve aşağı yukarı 9.5 olur. Bu Kayseri’nin görmeyeceği söylenilen bir şiddet. Benim de incelediğim binalarda bir şey yok. 1-2 yerde sıva çatlağı var. Bana “başkanım buraya bir şey olmaz” değil mi diye soruyorlar. Bu bina 8.5 şiddetindeki depreme dayanıklı. Bunun projesi, planı, jeolojik etüdü ve jeofizik raporu hepsi bunu gösteriyor. buna göre yapılıyor. Biz yana yana olan arsalardan birinin jeofizik raporunu aldık diye diğerlerinden almamazlık yapmıyoruz. “Aşağı yukarı aynıdır” denilebilir ama illaki orada da aynı şekilde jeofizik raporunu zemin açısından almak durumundayız. 1999 depremin sonra imar yönetmeliği çıktı. Bu yönetmelikte kurallar 8.5 şiddetindeki depreme göre çok güzel kondu. Devletimiz ve hükümetimiz bununla yetinmedi ve 2017’de yapı denetim firmaları devreye girdi. Onun için bu arada yapılan bütün binalar eğer şartlara uygun yapıldıysa, bir kolon kesilmediyse, üstüne kaçak bir kat daha yapılmadıysa bir sıkıntı çıkacağını sanmıyorum” ifadelerini kullandı.
“Ben işçilerin hakkını görmezden gelecek adam mıyım?”
Belediyede çalışan işçilerin durumunun iyileştirilmesiyle ilgili konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, “Bu konu bizim sendika ile belediye arasında bir toplu iş sözleşmesi protokolü imzalaması değil. Bunun hepsini devlet zaten ayarladı ve daha önce bizde yapmıştık. Ekstra büyükşehir belediyemiz bunun üstüne ek madde koymuşlar. Yoksa her iş bitti. Devlet bunu tespit etmişti. Hakikaten de asgari ücret beklenenin üstüne artış gösterdi. Hayat pahalılığını da biliyorum. Biz hepimiz aynı gemideyiz. Arkadaşlara her zaman bu söylerim. Sendikayla belediyede 28’inci yılımı çalışıyorum. Sendikayla hiç incinmedik. Personelimizle de incinmedik ve hep barışık olduk. Önceliğimizi işçiye verdik. Geçmiş dönemlerde işçilere yaptığımız ödemelerden dolayı şimdi bize kişi borcu çıkıyor. Sayıştay denetiminde bize borç çıktı ve bunu benden istiyorlar. Sendikadan Serhat bey geliyor. Her geldiğinde talepler iletiyor ama bir gün de gelip “başkanım, maaşlar daha 1 gün bile geç yatmadı, ikramiyeler hem zamanında yattı” deyip teşekkür etmiyor. 25 yıldır imza atıyorum. Benim imza attığım dönemde hiçbir zaman maaşlar ve ikramiyeler geç yatmadı. Ben işçimden teşekkür beklemiyorum. Onlar zaten çalışarak bana teşekkürlerini iletiyorlar. Ben onların hakkını görmezden gelecek adam mıyım. Elbistan’da gidip çalıştılar. Konteynerda kaldılar. Onların çoluğu çocuğu yok mu? Ben onları göz ardı eder miyim. Biz bu ülkenin insanı olarak her zaman çalışırız. Çalışanın da alnından, bileğinden, gönlünden öpüyorum. Pandemi döneminde insanlar hayatını kaybetti. Çoluğu çocuğu yanlarına yaklaşamazken, biz defnettik. Bunun üzerine hak ettiğinin fazlasını vermezsek bu bizim için ar olur. Sendikanın tahrik etmek, başka türlü yerlere çekmek gibi bir görevi olamaz. Burada oturup konuşmak varken kapı kapı gezmeleri de duyuyoruz. Ben parayı vermemezlik yapmıyorum. Hangi kaynaklardan nasıl yapabiliriz. Beni param değil ki, vatandaşın parası. Biz 3 başkan konuştuk ve sonuca varmak üzereyiz. Biz vermeden yanayız. Talas Belediyesi müstakil bütçeli bir kurumdur” şeklinde konuştu.