Erzincan’da küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Şavak aşiretine mensup göçerler, koyunlarının kuzulamaya başlamasıyla ağıllarda tatlı bir telaş yaşıyor. Hayvanlara doğum sırasında bir veteriner gibi yardımcı olan göçerler, kuzuların sağlıklı doğması ve yüzlerce koyunun altında ezilip telef olmaması için büyük çaba harcıyor.
Erzincan’da, konar-göçer yaşam tarzını sürdüren göçerler, en önemli geçim kaynakları olan hayvanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için tüm zorluklara göğüs geriyor. Yaz aylarında hayvanlarıyla yüksek rakımlı yaylalara çıkan göçerler, havanın soğumasıyla geri döndükleri kışlaklarda ise koyun sürülerinin su ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yoğun mesai harcıyor.
Yaklaşık 6 ay boyunca Munzur ve Mercan ile Erzincan dışındaki başka illerin dağlarındaki eşsiz güzelliklere sahip yaylalarda konaklayan göçerler, kış aylarında da yaşamlarını kışlaklarda sürdürüyor.
Her yıl ocak sonu ve şubat ile mart ayı aralığında başlayan kuzu doğumları nedeniyle ağıllardaki mesaileri artan göçerler, koyunların doğum esnasında zorlanmasından dolayı sürekli nöbet tutuyor. Hayvanlara doğum sırasında bir veteriner gibi yardımcı olan göçerler, kuzuların sağlıklı doğması ve yüzlerce koyunun altında ezilip telef olmaması için büyük çaba harcıyor. Göçerler kimi zaman da yaklaşık 20 koyunun aynı anda doğum yapmasından dolayı gece saatlerine kadar uyumayarak yeni doğan kuzuları anneleri ile buluşturuyor.
Sevimli halleriyle ilgi çeken, günde üç defa sütle beslenmeleri için anneleriyle bir araya getirilen kuzular, hem göçerlerin yüzünü güldürüyor hem de ağıllara neşe katıyor. Nisan başında sütten kesilecek kuzular, yeşile bürünen meralara salınarak otlamayı öğrenecek.
Şavak aşiretinden besicilikle, tulum peyniri üretimi yaparak geçimlerini sürdüren göçerlerden Ebubekir Küçükkaya, hayvanlarından daha iyi verim almak için yaz aylarında yaylaya çıktığını, kışın ise köyünde koyunlarının bakımını yaptığını kaydetti.
Küçükkaya, hayvancılıkla uğraşmanın zor ve keyifli tarafları olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Bizler yazın göçebe bir hayat sürüyoruz ve yaylalara çıkıyoruz. Güz aylarında da köyümüze geri gelip kışlaklarda yaşamımıza devam ediyoruz. Köyde mevsime bağlı meralarda otlakların azalmasından dolayı hayvanlarımıza şu sıralar arpa ve saman veriyoruz.”
Koyunların yavrulamaya başlamasıyla ağılda mesaisinin arttığını, dünyaya gelen kuzuları gördükçe mutlu olduğunu ifade eden Küçükkaya, “Sonuçta emeğimizin karşılığını alıyoruz ve bu hayvanlara ailece emek veriyoruz. Koyunlar arasında zor doğum yapan da oluyor. Koyunlarımızın tamamı doğum yapınca kuzuları ağılda farklı bir bölüme alıyoruz. Kuzuların günde üç kez anneleriyle buluşması çok güzel görüntüler oluşturuyor.” diye konuştu.