Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından okulların açılmaya hazır hale getirilmesi talimatının verilmesi ile Kayseri’de de okullar yeni eğitim öğretim yılına hazır hale getiriliyor.
Yüz yüze eğitim çalışmaları kapsamında İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandıroğlu, Köşk Osman Ulubaş Anadolu Lisesini ziyaret etti. Okul girişinde ateş ölçümü, dezenfektan ve yeni maske alınan stantları kontrol eden Çandıroğlu, ardından sosyal mesafeye uygun olarak hazırlanan sınıfları dolaşarak bilgi aldı. Kayseri’nin 302 bin öğrencisi ile yeni eğitim öğretim yılına hazır olduğunu söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandıroğlu, “Bakanlığımızın daha önce üzerinde çalışmış olduğu okulum temiz belgesi vardı. Bu belge de daha önce beyaz bayrak vardı okulların temizliği ile alakalı. Onun da içinde olması kaydıyla bu salgın koşullarında öğrencilerimizin ciddi manada etkilenmeden eğitim öğretime devam edecekleri bir süreç olarak, bu okulların neler yapacağı konusunda bir manzume yayınladı bakanlığımız. Şu an bizim bin 40 okulumuzun bin 38 tanesi geçen sene bu belgeyi almaya hak kazandı. Bu da şu anlama geliyor, pandemi koşullarında eğitim öğretimin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için, okulumuzda yapılması, alınması gereken tedbirlerin tamamen alındığı anlamına geliyor. Biz bu yıl hazırlık kısmında tekrar bir üzerinden geçiyoruz bunların hangi aşamada olduğu ve sıkıntıya giren tarafımız var mı diye. Bugün alanda 22 tane iş sağlığı güvenliği uzmanımız var. Müdür yardımcısı, şube müdürü arkadaşlarımız var ve onlar canlı bir şekilde bu süreçleri takip ediyorlar. Şu ana kadar biz Kayseri olarak, 302 bin öğrencimiz, bin 40 tane okulumuzla birlikte eğitim ve öğretimi salgın koşulları ile birlikte yani onlara da hazır olarak hazır haldeyiz. Bunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Bu noktada da ben bütün çalışma arkadaşlarıma da ayriyeten teşekkür ederim” dedi. Çandıroğlu, eğitimin normal düzeye geri dönmesi için tüm kesimlerde aşılama çalışmalarının yapılması gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti;
“Öğretmen arkadaşlarımızla alakalı yüzde 80 oranında bir aşılama oranı var. Bu Türkiye ortalamasının üzerinde bir oran. Ben arkadaşlarıma bu konuda gösterdikleri duyarlılık, özveri ve farkındalıkları için teşekkür ederim. Bunun yüzde 100 olması da bizim temennimiz ve oraya doğru gideceğimizi de ümit ediyorum. Şu an önümüzde gün gibi ortada olan bir konu var. Salgınla mücadelede tek argüman aşı. Bu hastalıktan korunabileceğimiz ve bilim dünyasının bize sunmuş olduğu tek şey aşılanmak. O zaman toplumun bütün katmanlarının normale dönebilmesi adına da aşılanma önümüzdeki bir gerçek olarak duruyor. Bu aşılanma oranı ne kadar yüksek olursa, sağlık da o derece yerinde olacak ve dolayısıyla hayat normal akışına dönecek. Okullarımız da bu arada normal eğitimlerine devam edecek demektir. Burada şunu söylemek yanlış olmaz, çocuklarımızın eğitim hayatına devam etmesini istiyorsak, toplumun bütün kesimlerinin bir an önce aşılamayı tamamlaması lazım diye düşünüyorum.”