Turkuazdan 18,5 Milyon Euroluk Yatırım

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ve İncesu Organize Sanayi Bölgesi olmak üzere iki ayrı OSB’de üretim yapan Turkuaz Seramik, yaptığı büyük yatırımlarla daha da güçleniyor. İki farklı OSB’de 450 bin metrekare açık, 150 bin metrekare de kapalı alanda üretim yapan şirket, bin 250 çalışanıyla da istihdama oldukça fayda sağlıyor.

Kuruldukları günden bu yana hemen hemen her kriz döneminde büyümeye devam ettiklerini söyleyen Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Özkaya, ”Kriz döneminde böyle güzel bir tesise sahip olmamız pandemiden dolayı 8 ay kadar gecikti. Biliyorsunuz tedarik sıkıntısından dolayı bir gecikmemiz oldu. Normalde geçen yıl devralmamız gereken tesisi çok şükür kazasız belasız bu sene devraldık. Tabi ki güzel bir tesis oldu. Üretim kapasitemizi yüzde100 artıran bir tesis oldu. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında talebi olan ürünlerin üretilmesi üzerine tasarlanmış bu tesisimizin şükürler olsun geçen hafta itibariyle şartellerine bastık. Ürünlerimizi çıkartmaya başladık. Hükümetimizin istihdam ile ilgili teşvikleri var. Bizde o teşviklerden elimizden geldiği kadar faydalanıyoruz. Herhangi bir sıkıntıyla da karşılaşmıyoruz. Çünkü hem kamu oteritemiz hem de Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla taahhüt edilen teşviklerden faydalanıyoruz. Biz burada kapasitemizi yüzde 100 oranında artırdık ama burada daha önceden yetişmiş bir eleman ekibimiz olduğu için biz buraya sadece 150 tane ilave istihdam yaptık. Netice itibariyle bin 100 kişi olan istihdamımızı bin 250 kişiye çıkartmış olduk” ifadelerini kullandı.

“Bakanlık onaylı AR-GE merkezine sahip”

Şirketin bakanlık onaylı AR-GE merkezine sahip olduğunu söyleyen Özkaya, AR-GE merkezinin de İncesu OSB’deki tesiste yer aldığını dile getirdi. Özkaya, “Turkuaz Seramik 1993 yılında aile şirketi olarak kuruldu. Hala da aile şirketi olarak devam etmekteyiz. 2’inci nesil genç nesil yeğenlerimiz ve çocuklarımız işin başında. Allah’a şükür uyum içerisinde de devam ediyoruz. Hem mevcut bulunduğumuz Kayseri OSB’de hem de İncesu OSB’de yaklaşık 450 bin metrekare açık alanda, yaklaşık 150 bin metrekarede kapalı alanda halihazırda faaliyet gösteriyoruz. Faaliyet konumumuz sadece seramik üretimi değil, son dönemlerde bu yeşil mutabakat, çevresel döngü, temiz enerji mantığını ve teşviklerini de kullanarak İncesu OSB’mizde yaklaşık 3.75 megavat güneş enerji sistemi, 3.2 megavatta kullanım amaçlı çatı güneş enerji sistemi yaptık. Yaklaşık 7 buçuk megavat civarında güneş enerjisinin de üretimi devam etmekte. Turkuaz Seramik üretimini yaparken bununla ilgili hem yurt içinde hem de yurt dışında gerekli olan tüm sertifikaları, firmaya imaj katacak tüm sistemleri de kendi bünyesine katmış durumda. Turkuaz Seramik, 786’ıncı bakanlık onaylı AR-GE merkezine sahip. AR-GE merkezimiz İncesu OSB’deki tesisimizde yer almakta. Halihazırda yaklaşık 55 ülkeye ihracat yapıyoruz. Toplam üretimimizin yaklaşık yüzde 40’ını yurt dışına ihraç ediyoruz, yüzde 60’ınıda yurt içine satıyoruz. Türkiye de dinamik bir ülke, biz de hiçbir müşteriyi mağdur etmemek için satış oranımızı dengeli bir şekilde yapmaya çalışıyoruz” dedi.

“18,5 milyon euroluk yatırımımızda dış ortaklık ya da dış kredi finansmanı kullanmadık”

Şirketin bünyesine kattıkları 18,5 milyon euroluk yatırımda herhangi bir dış ortaklık ya da dış kredi finansmanı kullanmadıklarını söyleyen Özkaya, gerçekleştirilen yatırımın tamamen öz kaynakları ile gerçekleştirildiğini belirtti. Abidin Özkaya sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Biz bu yatırımı 2 buçuk yıl içerisinde tamamladık. Yapmış olduğumuz yeni tesisimize toplam yatırımımız, çok afaki değil ama 18 milyon euro civarında yani yaklaşık 300 milyon TL’ye miktarında bir yatırım yaptık. Bu yatırımın bir özelliği var. Bu yatırımın tamamı şirketimizin öz kaynaklarıyla yapılmış bir yatırımdır. Herhangi bir dış yükümlülük, dış ortaklık ya da dış kredi finansmanı kullanmadık. Ben Türkiye’nin geleceğine inanan bir insanım. Ben sanayicilerimize yatırımları ve imkanları varsa yapsınlar diyorum. Çünkü pandemide gördük ki ülkemiz sanayi ve üretimle ayakta durdu. Birçok sektörümüz kapandığı halde üretim yapan sektörlerimizin hem yurtdışı satışları devam etti hem de yurtiçi satışları devam etti. Ülkemizi de yurtdışı satışından gelen dövizle nispeten üretimle sağladık. Sanayicilerimiz bu tür yatırımları yaparken, illa ki belirli bir oranda öz kaynak koymalarında çok büyük fayda var.”