Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, dijitalleşme ile gelen dijital varlıklar ile ilgili verdiği bilgilerde, kayıt altında olmayan varlıklara olası bir durumda ulaşılmasının mümkün olmadığını söyleyerek, “Dijital varlıklar da e-Devlet sistemine işlenerek miras olarak bırakılmalı” dedi.
Kayıt altına alınmayan dijital varlıklara hak sahibi öldükten sonra erişimin olmayacağını söyleyen Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, “6 Şubat’ta meydana gelen deprem sonucunda tüm ülke olarak gerçekten çok sıkıntılı bir süreç atlatılmaya çalışılıyor. O dönem için de bir bilişim uzmanı olarak olaya baktığımız zaman fark ettik ki dijital varlıkların kayıt altına alınmamasından doğan kayıplar diyebiliriz. Dijital varlıklar neler dersek de alan hatları, internet alanları, sunucular ya da internet üzerinde sahip olduğumuz birtakım değerler diyebiliriz. Bunlar hiçbir yerde kayıt altında olmadığı için, ne yazık ki hak sahibi vefat ettiği anda mirasçıların bu konuda bir iddiada bulunmaları mümkün olmuyor. Bu konuda da şu yol izlenmeli; alan adı tescili yapan firmalar var. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum, bu konuda sadece Türkiye merkezli, Türkiye’de ofisi olan firmalar tercih edilmeli ve devlet de bu konuda bir düzenlemeye gitmeli. Bu siteler e-Devlet’e bağlantılı halde olarak e-Devlet üzerinden de sahip olduğumuz dijital varlıklar görüntülenebilerek aynı şekilde normal varlıklar gibi miras bırakılabilmeli” dedi.
Topuzoğlu, özellikle dijitalleşmede de yerli ve milli ürünlerin kullanılmasının çok önemli olduğunu söyleyerek, “Mesela bir şirket düşünün, en son depremde birçok firma ne yazık ki kapandı ve sıkıntı yaşadı. O şirketi siz mirasçı olarak devralabilirsiniz ama bu şirketin bir web sitesi var. Aynı şekilde sahip olduğu lisanlar, hatlar var. Bunları ispat edemiyorsunuz ve işi yürütmekte zorluk çekilecektir. Mesela çok ziyaret edilen bir haber sitesi var ve bu sitenin size ait olduğunu ispat etmenin bir yolu yok. Sadece o panele girildiği zaman görülebiliyor ama o panele giriş bilgileri yoksa hiçbir şekilde erişimi de mümkün olmayacaktır. Burada yerli ve milli sistemlerin daha çok kullanılması önemli. Aynı şekilde haritalar dahi değişti ama hızlı bir şekilde güncellenmediğini görüyoruz. Eğer yerli ve milli harita sistemimiz olsaydı belki oradaki sokaklar daha rahat güncellenebilirdi. Bu tür durumlarda ’Bu kadar sıkıntının içinde bir de dijitalleşmeyle mi uğraşacağız?’ tarzı bir yaklaşım sergilenmemesi gerekiyor. Çünkü daha büyük sorunların dijitalleşememekten kaynaklı ortaya çıkabileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.