Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Rabia Özaslan, hava sıcaklıklarının artışı nedeniyle su ihtiyacının da artığına dikkat çekerek , “Günde 2,5-3 litre kadar su içmek gerekiyor. Yaz aylarında terleyerek attığımız su, mutlaka tekrar alınmalı” dedi.
Yaz aylarında insanların sıcak havadan dolayı terleyerek çok fazla sıvı kaybettiklerini hatırlatan Özaslan, kaybedilen bu sıvının yerine su ile konulması gerektiğini kaydetti. Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Rabia Özaslan, ”Yüksek sıcaklık nedeniyle vücudumuz su kaybediyor. Terleme, aslında sağlıklı bir tepkidir. İnsan vücudunun dış ortamdaki sıcaklıkla, vücudun sıcaklığını dengelemeye çalıştığının göstergesidir. Dolayısıyla yazın sıcak havalarda terleme oranımız artıyor. Terleme aynı zamanda vücudun daha çok suya ihtiyacı olduğunun da göstergesi. Bu nedenle günde ortalama 2,5-3 litre su içmemiz gerekiyor. Aksi durumda vücut kendini korumak için temin etmeye çalışıyor. Özellikle kemik arasındaki suları tekrar geri emerek kan dolaşımına sokuyor. Ayrıca diğer organlarımızdaki özellikle sinir kanalımızdaki sıvıyı geri emerek, kana karışmasını sağlayarak kanın akışkanlığını sağlıyor. Ama organlara yeterli su gitmemesi; kabızlık, menüsküs gibi sorunların oluşmasına zemin hazırlıyor. Yani yetersiz su alımı, başka hastalıklara zemin hazırlıyor” dedi.
“Kızartmalardan uzak durun”
Yaz aylarında çok yağlı yiyecekler tüketilmesi sonucunda metabolizmada bozulmalar meydana gelebileceğini ifade eden Rabia Özaslan, “Su içiminin yanı sıra meyve tüketimi de yine sıvı ihtiyacımızı karşılayabilir. Tabi çok fazla tüketmemek şartıyla. Özellikle kan şekerimizi çok çabuk yükseltip düşüren meyveleri az ve doğru zamanlarda tüketmek gerekiyor. Doğru zaman ise yemekle birlikte olan zamandır. Genellikle karpuz gibi kan şekerimizi çok ciddi etkileyen meyveleri yemekte tüketelim. Ancak bazı meyvelerimiz var ki; özellikle yeşil elma veya şeftali gibi posalı meyvelerimizi de ara öğünlerde tüketebiliriz. Bunun yanı sıra çok yağlı yiyecekler tüketmeyelim. Çok yağlı beslendiğimiz zaman hem kilo alımımızı kolaylaşırmış oluyoruz hem de bu sıcak aylarda metabolizmamızı bozmuş oluyoruz. Yağlı çorbalar, özellikle sakatat çorbalarından bu dönemde uzak durmaya özen gösterelim. Her zaman olduğu gibi yaz aylarında da yeterli ve dengeli beslenmek gerekiyor. Tabağınızı 4’e bölün ve birinci kısmına et ve et ürünleri, diğer kısmında salatalar, bir diğer kısmında süt ürünleri yani yoğurt, cacık ve ayran yer alsın, son kısmında da tahıl ürünleri yani ekmek veya az yağlı ve posalı pilavlar bulunsun. Bu şekilde tabağımızı dört parçaya böldüğümüz zaman yeterli ve dengeli beslenmiş oluyoruz” diye konuştu.
“Kahvaltıyı hiç atlamamalıyız”
Kahvaltının atlanılmaması gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Rabia Özaslan, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kahvaltıyı yapmalıyız. Kahvaltımızda peynirimiz, yumurtamız mutlaka olmalı. Peynir sevmeyenler süzme yoğurt tüketebilirler. Yumurta sevmeyenler yumurtayı krep gibi unu az koymak kaydıyla bu tarz besinler tüketmeye gayret gösterebilirler. Akşam yemeğini hafif geçirelim. Akşam yemeğinde salatamız mutlaka olsun. Hatta ana yemeği yemeden önce salatanızı tüketin. Çünkü mideyi biraz salata ile dolduralım ki geride kalan yiyeceklere yer kalmasın. Dolayısıyla az tüketmiş olalım. Akşam yemeği saatleri 7’yi geçmemeli. Belli bir saatten sonra hiçbir şey yememeyi alışkanlık haline getirelim. Yatmanıza 2-3 saat kala yemek tüketmeyin. En son ürününüz süt ya da badem olursa daha iyi uyuyabilirsiniz. Uyumak da metabolizmayı dinlendiren ana unsurlardan bir tanesidir. Yaz aylarında genelde uyku arka plana atılır ve uzun uzun balkon oturmaları olur. Sabah geç saatlere kadar da yatılır. Bu da yapılan en büyük yanlışlardan bir tanesi. Beslenme sadece yemek yemeyle olmuyor. Uyuma ile de vücut besleniyor. O yüzden de saat 00.00’ı geçirmeden uyumuş olun ve saat 08.00’ı geçmeden de uyanmış olun.”