Aşı olmayan Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün korona virüse yakalanmasının ardından Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan düzenlediği basın toplantısında; “Başından beri süreçle ilgili şüphelerimizin olduğunu ifade ettik. Hücre çekirdeğinin içine etki ettiğiniz zaman Allah vermesin çok ciddi sonuçların ortaya çıkması mümkün. Mutasyonlar gibi, sakat doğumlar, kuyruklu insanlar, hayvan postuna sahip insanların doğumu gibi korkunç sonuçlara yol açabilmesi mümkün” dedi.
Genel Başkan Fatih Erbakan, kentteki gazetecilerle bir araya geldi. Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Fatih Erbakan; pandeminin başından bu yana şüphelerinin olduğunu aktararak kendisinin de aşı olmadığını kaydetti. Hücre çekirdeğine etki eden aşıların korkunç sonuçlara yol açabilmesinin mümkün olduğunu iddia eden Erbakan; “Başından beri süreçle ilgili şüphelerimizin olduğunu ifade ettik. 2020 Mart ayında ‘Bu işin içinde iş var, şüphe duyuyoruz’ diye ifadelerde bulunuyoruz. Bu virüsün Allah tarafından değil de laboratuvar ortamından çıkması insanların aklına soru işaretleri getiriyor. Bunu üreten çevreler ne için, hangi amaca ürettiler? Bilim adamları diyorlar ki; ‘bir salgının pandemi olması için nüfusun yüzde 10’unu öldürmesi lazım’. Yani Türkiye’de en az 8 milyon, dünya üzerinde 800 milyon insanın ölmesi demek. Bütün dünyada pandeminin başından bu yana ölen insanların sayısı 5 milyon 427 bin. Bu 10 binde 6 demek. 10 binde 6’nın da 10 binde 5’i 65 yaşın üzerinde kronik hastalığı olan, 65 yaşın altında 10 binde 1’e düşüyor ölüm riski, 40 yaşın altında daha da aşağı düşüyor, 18 yaşın altında milyonda 1’lere düşüyor. Böyle düşük risk için 7-8 milyar insanı aşılayacağız. Bu son derece mantıksız. Normalde piyasaya sürülmesi için geçmesi gereken aşılamalar en az 6 sene süren aşıyı, birden bir acil kullanım onayı diye bir şey çıkarıp gözü kapalı dünya üzerinde 6 milyar insana vurulmaya çalışılıyor. ‘Acil kullanım onayı verdik’ dediğiniz aşı mrna teknolojisini kullanıyor. Mrna teknolojisi demek hücre çekirdeği içine etki edebilen bir teknoloji demek. Hücre çekirdeğinin içine etki ettiğiniz zaman Allah vermesin çok ciddi sonuçların ortaya çıkması mümkün. Mutasyonlar gibi, sakat doğumlar, kuyruklu insanlar, hayvan postuna sahip insanların doğumu gibi korkunç sonuçlara yol açabilmesi mümkün” ifadelerini kullandı. Erciyes Üniversitesi’nde üretilen Türkovac aşısının aşılar içinde en uygunu olarak düşündüklerini de sözlerine ekleyen Erbakan; “Türkovac; “Bu kadar düşük bir risk karşılığında aşı olmayı düşünmüyoruz. Hiç aşı olmamak en iyisi bana göre. Ancak mecbur kalınırsa mrna teknolojisi kullanmayan aşıların yaptırılması ancak mümkün olabilir. Bu noktada mecbur kalındığında Türkovac aşıların içinde en uygunu olarak düşünülebilir” dedi.
“İktidara gelir gelmez EYT sorununu çözeceğiz”
Emeklilikte yaşa takılanların sorununu iktidara geldiklerinde çözeceklerini belirten Erbakan; “Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili gelir gelmez bu sorunu çözeceğimizi, 26 milyarın bizim için önemli bir paranın olmadığını ifade ettik. Sadece bizim için değil Türkiye için önemli bir para değil. Faize ödenen yıllık para 240 miyar lira. Emeklilikte yaşa takılanlar yıllık 26 milyar lira tutuyor. Yani borç faizine ödediğimiz paranın 10’da biri kadar bir para. EYT’lilere de, diğer vatandaşlara da her türlü imkanı sağlayabilmeniz mümkün” diye konuştu.
“2022 sonbaharında erken seçim ihtimali görüyoruz”
Erken seçim beklediklerini de kaydeden Erbakan; “Erken seçimi bu şartlarda 2022 yılında bekliyoruz. Çarkı artık döndüremiyorlar, gerçekten sıkıştılar. Diğer bir husus da milletin ekonomik sıkıntısı ve tepkisi Bu tepkiyi de daha fazla bastırabilmeleri mümkün olmayacak gibi görülüyor. Gerçekten de esnafa, işçiye, memura sorduğunuzda bu tepkinin çok artarak devam ettiğini, fakirleşmenin artarak devam ettiğini görüyoruz. 2023’e kadar bu şartlar altında götürmeleri zor gibi geliyor. 2022 sonbaharına bir seçim olma ihtimalini görüyoruz. Ama tabi Türkiye sürprizler ülkesi, her an her şey değişebiliyor. İnşallah biran önce seçim olsun da paylaşımda adalet ve önce millet anlayışına sahip milli görüş iktidarıyla milletin derdine derman olunsun” dedi.
“Seçim barajı 0 olmalı”
Seçim barajının düşürülmesine de değinen Fatih Erbakan; “Seçim barajının düşürülmesi; “Barajın aslında 0 olması lazım. En adil, en demokratik adaleti sağlayacak şekilde bir sistemle seçime gidilmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü bu barajlar temsilde adaletin altına dinamit koyuyor. 3 Kasım seçimlerinde yüzde 34 oyla AK Parti 3’te 2 temsil hakkı elde etti. Yani 3’te 1 oyla 3’te 2 temsil hakkı elde etti. Seçmenin 3’te 1’inin oyu meclis dışında kaldı, 1 tane milletvekili çıkaramadı. Çünkü baraj altında kalan partilerin oyunu topladığınızda seçmenin 3’te 1’ini oluşturuyor. Böyle çarpık bir adalet sistemi olmaz. 0 olması en güzelidir. Her görüş özgür bir şekilde kendini temsil etsin, hiçbir vatandaşın oyu boşa gitmesin, temsilde adalet sağlansın, millet iradesi tam manasıyla tecelli etsin” şeklinde konuştu.