31 MART 2024 YEREL GENEL SEÇİMLERİNE GİDERKEN

                  31  MART  2024 YEREL GENEL SEÇİMLERİNE  GİDERKEN

 Eşref-i  mahlukat olan insan, yaşadığı süre içerisinde, bazı konularda farklılıklar uygulayarak kendisini değişikliklerle güçlendirebilir. Yani hayatında olumlu veya olumsuz durumlar yaşayabilir. İşte böyle bir ortamda, insanoğlunun bazı özelliklerini kısaca açıklamakta yarar görüyorum.

            İNSAN : Akıl ve fikir sahibi,konuşarak anlaşan sosyal bir yaratık. Ademoğlu, kişi.Beşer.

            EGO : Ben, öz benlik, nefs, egoist, bencil.

            GURUR :Kendini beğenme, Üstün görme, aldanma, aldanış. Kibir.

            KİBİR : Büyüklük, kendini beğenme, büyüklük satma. Gurur.

KALB:   Kan  dolaşımının hareket merkezi olan uzuv. Yürek. Duygu merkezi. Gönül, ruh, dil. Allah’ın tecelligahı.

KALBSİZ:Merhamet hissi olmayan, katı ,duygusuz, acımasız, hissiz, Zalim.

NEFS :Kendi,öz, can, ruh, benlik, kötü istek, kötülüğe meyil, insanın kötülüğe meyilli tarafı. İnsandaki maddi, beşeri ve hayvani şeylere meyil.

ŞEYTAN : Allah’tan ve Allah’ın rahmetinden uzak bulunan varlık…. İnsanları Allah’ın emirlerine karşı kışkırtan, nefisle işbirliği yapan, insanları kötülüğe yönelten varlık. Iblis. Hazreti Adem’e secde etmediği için Cennetten kovulan  varlık.

İMAN : Inanma, inanç. Allah’a inanma, İslam akidesine inanma.

İMANSIZ: İmanı olmayan, inançsız, dinsiz, kafir.

HELAL: İslami bakımdan kullanılmasına veya yapılmasına izin verilen şey. İslami ölçüler içinde namus ve ahlak dairesinde kazanılmış şey. Nikahlı eş. Birbirlerine göre karı kocadan her biri.

HARAM :  Yapılması, işlenmesi dinen yasaklanmış olan her şey. İçki içmek, zina yapmak. Başkasına ait malı çalmak, yemek. Hakkı olmayan şey üzerinde tasarruf etmek.

SİYASET :  Bir işi gözetme. Halka ait işleri gözeterek yolu ve usulünce yürütme. Politika.

POLİTİKA :  Siyasetçi. İşini karşısındakine olduğundan farklı davranarak yürütme .

Yukarıdaki yazdığım isim ve sıfatlar, birbirinin olumlu ve olumsuz olarak insanoğlunun hayatında uyguladığı hususlardır. Bunları yazmamdaki maksat;31 Mart 2024’te milletimizin yapacağı Yerel Genel Seçimlere bir bakıma ışık tutmak içindir.

İnşallah, 31 Mart 2024’te  Yerel Genel Seçimlerimizi yapacağız. Mevcut Büyükşehir, İl, Ilçe, Kasaba belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri, Mahalle ve köylerde muhtarlar, ihtiyar heyetleri seçimlerini yapacağız.

 Yapacağımız Yerel Genel Seçimlerde, halen görevde olanlar (Isterlerse) tekrar aday olacaklar. (Istemezlerse) aday olmayacaklar.  Halen görevde olanların bulunduğu makamlara yeni aday adayları çıkacak. Talip oldukları makamlara seçilebilmek için çalışmalara başlayacaklar.

 Temayül yoklamaları, ön seçimler alabildiğine uygulanacak.

Aday adayları aday olabilmek için, aday olunca da seçilebilmek için nice kapıları çalacak. Sayın bakanları, milletvekillerini, zenginleri, arkası kuvvetli olanları, ilim erbabını, akil insanları ,duruma göre zorbaları, sazcıları, sözcüleri ,hanımefendileri, beyefendileri, fakir fukara ayrımı yapmaksızın, partili partilisiz demeksizin, herkesin yanına varacak. Yani seçimi kazanabilmek için, kimi uygun görürse ona yalvaracak. Ona vaatlerde bulunacak.Ona adamlar gönderecek. El altından paralar, hediyeler, imkanlar sunacak.

 Niçin yapacak bunları? Hizmet etmek için. Eşini, çocuklarını ön plana çıkartmak için. Nefsini tatmin etmek, hava atmak, mevki sahibi olmak için. Dua almak, gök kubbede hoş seda bırakmak için. Servetlerini artırmak için. Eşlerine dostlarına imkanlar sunmak için. Yani fani dünyada, kör olası nefsini tatmin etmek için diyelim. İnşallah bu saydıklarımdan ve daha fazla sayılabileceklerden en hayırlılarını yaparlar.

 GELELİM  SEÇMENLERE : ( OY  VERECEKLERE )

 Millette bir zümre idare edecek. Milletin kahir ekseriyeti idare edilecek. İdare edilecek kesim çoğunluktadır. Kendisini idare edecekleri seçecek.

 Belediye başkanından muhtarına kadar, aradaki birimler dahil hepsini seçecek. Tabii ki ,seçenle seçilenler arasında her yönüyle uyumun olması istenir. Ancak bu o kadar da kolay değildir. Çünkü bugüne kadarki yapılan uygulamalarda, seçimlerde dört dörtlük bir uyum maalesef yaşanmamıştır, yaşanamamıştır.

            Seçmenlerin seçeceği kişiler ya mevcut; hizmetlerini, huyunu suyunu bildiği kişiler olacak. Ya da yeni kişiler olacak.

             Seçmenler bildikleri kişileri seçmekte rahattırlar. Çünkü biliyorlar. Sorumlulukları da o oranda fazladır. Oylarını vererek seçtikleri kişiler hırsız mı? Arsız mı? Yalancı mı? Dolandırıcı mı? Sahtekar mı? Akraba ırkçılığı var mı? Rüşvetçi mi? Çalışmıyor mu? Kayırıcı mı? Dünyacı mı? Yiyici mi? Allah için, halk için gücünü kullanıyor mu? İyi niyetli mi? …Bu ve bunlara benzer özellikleri bildikleri için oylarını ona göre kullanacaklar.

             Yeni adaylar için de: araştıracaklar, soruşturacaklar, ilmine, asaletine, soyuna, sülalesine, mesleğindeki başarısına, partisinin kamuoyundaki hizmetine, seçildiğinde halkı memnun edebilecek bütün hizmetleri yapabilmek için elinden gelen her türlü gayreti gösterebileceğine, gösteremeyeceğine bakacak, ona göre oyunu kullanacak.

             Yani kim iyi güzel bir iş yaparsa, veya iyi güzel iş yapana o makama gelmesi için vesile olursa, o işi yapmış gibi sevap kazanacağını bilecek. İyi olmayan kötü işleri yapacağı da biliniyorsa, ona da o imkanı verirse, onun kötü işleri yapmasınıa vesile olduğu için, kötü işleri yapmış gibi günah kazanacaktır. Bu durumda seçmenin sorumluluğu oldukça fazladır. Seçmen oyunu bilerek kullanmalıdır. Fani alemde, üç günlük dünyada kendisini bile bile günahkar duruma sokmamalıdır.

             Halkı yönlendirme, halka hizmet etme makam ve mevkilerinde  bulunanlar, veya bulundukları makam ve mevki ile istediği kişi veya kişileri aday koyduracak durumda olanlar da çok çok iyi düşünmeliler. Seçtirdikleri makama liyakatı, ehliyeti olmayan, halk nezdinde defolu, kusurlu olan kişileri aday yaptırmamalılar. Onlara destek vermemeliler. Yanlış yaparlarsa veballerinin çok ağır olacağını bilmeliler.

             Sultan Vahdeddin’e  atfedilen bir olayı aktarmak istiyorum: Padişah olup olmamakta tereddüt geçiriyor. Şartlar padişah olması yönünde tecelli edince:”  Mecbur kalmasam vallahi, billahi, tallahi bu makamı (görevi ) kabul etmezdim. Çünkü makam kapısıyla kabir kapısı arasındaki mesafenin ne kadar kısa olduğunu çok iyi biliyorum.” Der. (Allah  rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.  Amin)

            Ah! Aah! Aaah! Bizler de yönetme, hizmet etme, makam ve mevkilerine talip olurken aynı inançta olabilsek. Aynı inancı taşıyanlar, o tür makam ve mevkilere talip olabilseler.

            ALLAH:”Sultan Vahdeddin düşüncesinde  olanlara  adaylık nasip etsin. Seçmenlere de bu düşüncede olanlara  oy vermeyi nasip etsin” dilek ve temennisinde bulunuyorum.

            Şimdiden 31 Mart 2024’te yapılacak Yerel Genel Seçimlerin adaylara ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

             Görelim  Mevla    Neyler !

             Neylerse Güzel    Eyler !