SOSYAL MEDYA VE BİZİ BEKLEYEN TEHLİKELER

Günlük hayatımızda interneti ve sosyal medyayı hemen hemen kullanmayanımız yok gibi. Su gibi elektirik gibi olmazsa olmazlarımızdan. Kullanım alanı oldukça geniş,mükemmel bir icat. Pencereden bakıyor yeni pencereler açabiliyorsun. Ses, müzik,resim, görüntü adına ne varsa hepsi bir tıkla parmağımızın ucunda. Adına internet dedikleri bu icatlar eskilerin tabiriyle “ecnebi buluşlar” dünyayı ayağımıza getiriyor. Köy olsa neyse, herkes bir yolunu bulur, nereden nasıl gideceğini bilir.

İnternet, köyden ziyade bilmediğimiz koca şehirlere,caddelere, ara sokaklara kapılar açıyor.Yabancısı olduğumuz bu sokaklarda kaybolmamız an meselesi. Onun için dikkat etmek dikkatli kullanmak gerek. Sadece çocuklar mı biz yetişkinler içinde geçerli. Azıcık, birazcık derken çok ama çok zaman harcıyoruz sanal alemde. Elimizde telefon her birimiz farklı odalarda farkında olmadan koca bir ömrü tüketiyoruz.

Başta söylediğim gibi mükemmel bir icat, harika bir teknoloji.Yapmak istediğiniz ne varsa yapabiliyorsun.E-ticaret,banka hizmetleri, uzaktan eğitim,sinema,bilet alma,canlı müzik,görüntülü sohbet daha neler neler….

Kısacası bilgisayar ve internet vazgeçilmezlerimizden olup ‘evimizin köşesinde’ yerini alıyor. Aslında bu tabir eskiden kullanılırdı.Şimdi ‘cebimizde, avucumuzun içinde’ desek daha yerinde olur.

İyi güzel de tehlike bunun neresinde?

Hem çocukları hem de biz ebeveynleri bekleyen tehlikeleri ışık tutması açısından 9 maddede şöyle sıralayabiliriz.

İlk tehlike uygulama programlarında gizli. Özellikle indirmek istediğimiz uygulamalara çok dikkat etmeliyiz.Hepsi kişisel verilerimizi istiyor bizde kabul ettiğimizde gizli saklı bir şey kalmıyor. Kamera, ses,dosya kayıtlarından tutun cihazımızı hatta bizi ele geçiriyorlar. Nasıl mı?At bir konum göstereyim.

Evet, konumunu açık tutarsan adrese dayalı kayıt gibi bulurlar seni. Bir başka tehlike reklamlar:araya sokuşturulan istenmedik abuk subuk reklamlar..beş on saniyede subniminal mesajlarla hayal dünyanızı çalabilirler. hatta sizi zehirlemişte olabilir.

Üçüncü tehlike oyunlar: masum gibi görünen oyunlar ki gençlerde öldürmeyi, şiddeti nefreti özendiriyor.çocuklar oynadıkları oyunların kimler tarafından hangi amaçla yapıldığını bilmediği için düşmanın değirmenine farkında olmadan su taşımış oluyorlar.O düşmanlar ki milyonların milyon saat

kere oyunlarından milyar dolarlar kazanıp müslümanlara zamanı geldiğinde kurşun olup geri geliyor.

Dördüncü tehlike sahte hesaplar: sosyal medyada adınıza açılan sahte hesaplar başınızı ağırtabilir. Korsan dedikleri heckerler şifreleri, parolaları, e-mail hesaplarınızı, sosyal medya hesaplarınızı ele geçirebilir.

Beşinci tehlike mutsuzluk hissi:hangi sosyal medyayı kullanırsanız kullanın paylaşımlardaki like (beğenilme) disk like (beğenilmeme) sayısı ve emojin işaretleri kişilerde mutsuzluğa sebep olabiliyor.Bu da gündelik yaşamımızda istenmedik streslere hayal kırıklığına yol açıyor.

Altıncı tehlike zaman israfı:farkında olmadan saatlerce elimizden düşürmüyoruz. Bunu da sadece zaman israfı olarak düşünmemek gerek.(Zaman+harcanan enerj +tüketilen servet gibi.)

Yedinci tehlike sağlıksız yaşam: İnternet ve sosyal medya başında uzun zamam geçirmek zararlı radyasyonların vücudumuza geçmesi demek.Telefon, tablet ve bilgisayardaki zararlı ışınlar bize negatif olarak yansımakta vücudumuzda zamanla oluşabilecek hasarlar açmaktadır. Örneğin omurilikte eğrilik, hantallaşma, a- sosyal yaşam gibi.

Sekizinci tehlike mahremiyet. İnternetin başından saatlerce oturan ve önüne gelen her şeyi sansursüz izleyen çocuklar yeme içmeden tutunda konuşma, giyim kuşam kültürüne varana dek ani değişimler yaşayabiliyor.Bizim evin çocukları artık bir başkası gibi ona buna özenerek adına moda dedikleri kültürü tüketmeye başlıyor.Zira mahremiyet el ile, dil ile, söz ile, göz ile olur.Mâlesef gizlilik ayarları ihlal edilerek herkes her pencereden bakılabiliyor.

Dokuzuncu tehlike teşhircilik. Herkesin beğenilme, taklit,şöhret adına her şeyi rahatlıkla paylaşabildiği bir ortamdayız.Genel ahlak kaidesi kuralları dışında çıkılarak ve Türk toplumunun örf ve adetlerine uygun olmayan paylaşımlarda bulunanlar temiz saf zihinleri maalesef etkiliyor.Yerli ve milli olmayan aşılarla taze dimağlar uyuşturuluyor.Bu durumda (BBG)Birilerin Bizi Gözetlediğini asla unutmayalım.

Sonuç olarak; Kuran’i ifadeyle ‘göz aydınlığımız olan çocuklarımız’ başta olmak üzere, toplumun temelini oluşturan ailemizi sosyal medyanın tehlikelerden korumak hepimizin görevi olmalı.

Uzmanların dediği gibi ‘elinden alma, men etme yerine SÜRELİ kullanım imkanı vermeliyiz’. Yasaklar insanoğlunun en sevmediği şeydir.Teknolojiyi verimli faydalı ve ihtiyacımız kadar kullanmayı öğrenmeli, öğretmeliyiz vesselam.