DEPREM BÖLGESİ ZİYARET İZLENİMLERİ – 2

Bir hafta önce 20’ye yakın ilimize, 20 milyona yakın insanımızı 170.000 kilometre kare alanımızı etkileyip on binlerce kişinin ölümüne, 100.000’den fazla insanımızın yaralanmasına sebep olan yıkıcı depremin yaşandığı bazı yerleri MAZLUMDER ve Yazarlar Birliği üyeleri ile ziyaret etmiştik. (Göksun, Afşin, Elbistan, Nurhak, Gölbaşı, Pazarcık, Kahramanmaraş) Geçtiğimiz Pazar günü de arkadaşlarla planladığımız şekli ile Kahramanmaraş’ın Türkoğlu, […]

Yayınlama: 02.03.2023
A+
A-

Bir hafta önce 20’ye yakın ilimize, 20 milyona yakın insanımızı 170.000 kilometre kare alanımızı etkileyip on binlerce kişinin ölümüne, 100.000’den fazla insanımızın yaralanmasına sebep olan yıkıcı depremin yaşandığı bazı yerleri MAZLUMDER ve Yazarlar Birliği üyeleri ile ziyaret etmiştik. (Göksun, Afşin, Elbistan, Nurhak, Gölbaşı, Pazarcık, Kahramanmaraş)

Geçtiğimiz Pazar günü de arkadaşlarla planladığımız şekli ile Kahramanmaraş’ın Türkoğlu, Gazi Antep’in Nurdağı ve İslahiye ilçeleri ile Hatay’ın Reyhanlı, Belen ve İskenderun ilçeleri ile Hatay şehir merkezi ve Osmaniye şehir merkezine geçmiş olsun, taziye ve yardım ziyaretinde bulunduk.

Kayseri’den katılan 17 kişiden oluşan ekibimiz saat 04.00’te Kurşunlu Camii önünde buluştu ve bölgeye götüreceğimiz yardım malzemelerini yükleyerek yola koyulduk.

Sabah namazının Sarız’ın Yeşilkent Mahallesi Merkez Camii’nde eda etmenin ardından Göksun üzerinden edebiyat yolunu geçerek Kahramanmaraş’a ulaştık. Kahramanmaraş’ta kalmayarak Adana yoluna girerek sabah 8 sularında depremin büyük zarar verdiği Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine ulaştık. Şehirde arabamızla yaptığımız gezintide moloz yığınına dönmüş, yan yatmış, camları pencereleri patlamış evler, iş yerleri ve apartmanlar görünce sanki kıyametin provalarından birinin yaşandığı bir beldede olduğumuzu zannettik.

Türkoğlu’ndaki incelemelerimizi tamamlayıp Gaziantep’in Nurdağı (Kömürler) ilçesine doğru yolumuzsa devam ettik. Kahramanmaraş, Hatay ve Osmaniye Gaziantep yolunun kesişme noktasında bir kavşak olan Nurdağı’na vardığımızda aman Allah’ım neler gördük neler. 30.000 nüfuslu koca ilçe sanki yok olmuş, birçok bina enkaz olmuş, birçok bina yan yatmış, birçok bina yıkılma aşamasında kalmıştı. Sanki şehrin üzerinden tankla geçilmiş bir manzara vardı. BuradaAllah onlardan razı olsun İnsan Vakfı,ayakta kalan ilkokulu mesken edinip aşevi açmışlar. Onlarca gönüllü Gaziantep’ten Antalya’dan gelmişler. Şehri terk etmeyip burada kalanlara binbir fedakarlıkla 3 öğün yemek çıkararak hizmet ediyorlar.

İnsan Medeniyet Hareketi, Gaziantep teşkilatından Reşit Yılmaz Bey ve ekibi bizlere çay ikramında bulundular. Çalışmalar hakkında bilgiler verdiler. Biz de geçmiş olsun ve taziye dileklerimizi bildirdik. Teşekkür edip vedalaşarak Nur Dağı’ndan ayrıldık. Nurdağı’nda çadırların kurulup insanların hayata tutunmak için gayreti ve sivil toplumun yardımından memnuniyet duyduk.

Nurdağı’ndan ayrıldıktan sonra Fevzipaşa tren istasyonu bölgesindeki deprem yıkıntılarını inceleyerek Gaziantep’in şirin ilçesi İslahiye’ye ulaştık. Aman Allah’ım güzelim ilçede birçok binayı moloz yığını haline gelmiş, bir çok binayı çökmüş, birçok binayı oturulamaz hale gelmiş, caddeleri sokakları geçit vermez hale gelmiş gördük, yüreğimiz burkuldu.

İçimiz cız ederek İslahiye’den ayrıldık. Depremin yıkıcı izlerini Hatay’ın şirin ilçesi Hassa’da da gördük ve çok üzüldük. Hassadan sonraki ziyaret yerimiz ikinci mola yerimiz olan Reyhanlı oldu.

Reyhanlı’daki uğrak yerimiz Ufuk Eğitim ve Yardımlaşma Derneği oldu. Ziraat Mühendisi kıymetli insan Mustafa Şanverdi’nin başkanlığını yaptığı Ufuk Eğitim ve Yardımlaşma Derneği Reyhanlı’da depremin yıkıcı etkisi olmadığından komşu Hatay’ın yardımına koşmuşlar.

Depremin ilk saatlerinden itibaren bir yandan arama kurtarmaya destek vermişler diğer yandan Hatay’dan Reyhanlı’ya gelen depremzedelerin yeme içme, sağlık ve konaklama ihtiyaçlarının çözümüne koşmuşlar. Açtıkları lojistik merkezde bir yandan yardımları kabul edip tasnifini, dağıtımını yapıyorlar diğer yandan yeme içme ve rehabilitasyon hizmetlerine yardımcı oluyorlar.

 

17 kişiden oluşan Kayseri ekibimize ikramlarda bulundular ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Bizler de geçmiş olsun dileklerimizi bildirdik vefat edenler için Kur’an-ı Kerim okuyup dua ettik. Kayseri’den getirdiğimiz yardımları teslim ettik, birlikte hatıra fotoğrafı çektirip vedalaşarak Reyhanlı’dan ayrıldık.

Dönüşe geçtiğimiz yer olan Reyhanlı’dan sonraki varış yerimiz asırlarca hoşgörü şehri olan farklı dinlerin, dillerin, kültürlerin, etnik grupların birlikte kardeşçe, hoşgörü içinde birlikte yaşadığı Hatay oldu.

Geçen sonbaharda Mazlumder ekibimizle birlikte ziyaret ettiğimiz güzelim Hatay aman yarabbi sanki çökmüş, yok olmuş. Yıkılmadık, çökmedik apartman, iş yeri,cami, havra, kilise kalmamış. Sokaklarda, caddelerde yıkıntılar geçit vermiyor. Aman yarabbi yıkıcı kıyamet sahnesi burada da yaşanmış. Rabbim böyle bir acıyı,imtihanı bizlere bir daha yaşatmasın.

İçimiz sızlayarak ahvah çekerek Hatay’dan ayrılıp İskenderun’a doğru yola koyulduk. Amanoslar üzerindeki güzel ilçe Belen’e geldi ki ne görelim, deprem burayı da vurmuş ama; yıkıntı ve çöküntüler Hatay kadar değil ama yıkılması gereken bina sayısı oldukça fazlaydı.

Belenden İskenderun’a indiğimizde üzüntümüz yeniden arttı. Yıkılmış, moloz yığını olmuş dev apartmanlar, oteller, iş merkezleri, yıkılması gereken binlerce bina, koca ilçe sanki yerinden oynamak istiyor gibiydi.

İskenderun’dan sonraki ve ziyaretimizin son durağı olan Osmaniye’ye ikindi sonrası ulaşabildik. İkindi namazını Toprakkale girişinde minaresi yıkılmış bir cami de eda etmenin ardından doğup büyüdüğüm ilk ve orta öğrenimimi yapıp 7 yıl öğretmenlik yaptığım Anadolu’nun güzel Beldesi Osmaniye’de depremden nasibini almıştı.

İstasyon Mahallesi ve Caddesi, Rahime Hatun Mahallesi, Salı Pazarı (Tecirli) Caddesi, Kadirli Caddesi Rızaiye Mahallesi ve diğer birçok mahalle ve cadde yıkılmış, yan yatmış moloz yığınına dönmüş binalar,geçit vermeyen caddeler ve sokakları içim sızlayarak dolaştık.

Depremin vurduğu bölgeyi bize gezdirip detaylı bilgiler veren İlhan Karataş kardeşime çok teşekkür ediyorum. İlhan Bey’in verdiği bilgiye göre Osmaniye’de depremde kaybettiğimiz canların sayısı 200’ü aşmış durumda. Ayrıca yıkılması gereken binlerce bina var ve Osmaniye’de hasar daha ziyade sonradan yerleşime açılan eski çevre yolu altındaki ova kısımda.

Osmaniye’de depremin yıktığı mahallelerdeki incelemelerimizin ardından İyilikder Osmaniye temsilciliğini ziyaret ettik. Değerli kardeşlerim İyilikder temsilcisi Musa Çiftçi, Abdulkadir Erkmen ve İlhan Karataş ve arkadaşları bizimle canı gönülden ilgilendiler, yemek ve çay ikramında bulundular.Hepsine sonsuz teşekkürlerimi bildiriyorum, Allah işlerini hayırlı kılsın.

Akşam namazını Osmaniye’de eda edip depremde vefat edenler için Kur’an-ı Kerim okuyup dua edip geçmiş olsun dileklerimizi bildirmenin ardından elimizdeki yardımları teslim edip Kayseri’ye dönmek üzere Osmaniye’den ayrıldık.

Yatsı namazını Niğde yakınlarında Demireller Dinlenme Tesislerinde eda etmenin ardından 5 saatlik yolculuk sonunda saat 24 sularında hamdolsun Kayseri’ye döndük.

Deprem bölgesine yaptığımız 2 geçmiş olsun ve taziye ziyaretinde devletin ve sivil toplumun gayretleri ile hayatın normalleşmesi için yapılan çabaları gördük ve çok memnun kaldık. Hepsinden Allah razı olsun.

Bu anlamlı ziyarette bizimle birlikte olan tüm büyüklerime ve kardeşlerime, kaptanımıza çok teşekkür ediyorum. Nurdağı’nda bizi karşılayıp yardımcı olan Reşit Yılmaz Bey’e, Reyhanlı’da Ufukder Başkanı Mustafa Şanverdi, Osmaniye’de İyilikder temsilciliğinden İlhan Karataş, Musa Çiftçi, Abdulkadir Erkmen ve arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Rabbim bu millete böyle bir acıyı bir daha yaşatmasın, ibret almayı nasip etsin.

Selam ve dua ile

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.