HAKLI MI – MUTLU MU !

Lütfen, kendi kendinize sorar mısınız?    “Her zaman haklı olmayı mı arzu ediyorum yoksa mutluluğu tercih ederim?”    Sakın yanlış yorumlamayın, çoğunlukla iki talebin bir arada gerçekleşmesi mümkün olamaz ! Sürekli haklı olabilmek ve bu tezinizi savunmak, hem ciddi boyutta zihinsel enerjinizin yok olmasına neden olur, hem de çevrenizdeki insanlarla aranızdaki mesafeyi artırarak sürdürür. Sürekli haklı […]

Yayınlama: 23.11.2022
A+
A-

Lütfen, kendi kendinize sorar mısınız?   

“Her zaman haklı olmayı mı arzu ediyorum yoksa mutluluğu tercih ederim?”   

Sakın yanlış yorumlamayın, çoğunlukla iki talebin bir arada gerçekleşmesi mümkün olamaz !

Sürekli haklı olabilmek ve bu tezinizi savunmak, hem ciddi boyutta zihinsel enerjinizin yok olmasına neden olur, hem de çevrenizdeki insanlarla aranızdaki mesafeyi artırarak sürdürür.

Sürekli haklı olma arzusu veya başkalarının hatalı olduklarını kanıtlama arzusu, çevrenizde yer alan insanları sürekli bir biçimde savunmada olmaya zorlayacağı gibi, kendinizi de baskı altında tutar !

Bu durumu bile bile çoğunluk, kendi doğrularını veya başkalarının yanlışlarını kabul ettirmek için didinerek, zaman ve enerjimizi boşa harcarız.

İnsanların çoğunluğu, farkında olarak veya olmayarak, diğer insanlara hatalı olduklarını kanıtlarsa, onların bu durumu memnuniyetle karşılayacaklarını veya en azından yeni bir şey öğreneceklerini zanneder !

Bu son derece yanlış ve tehlikeli bir anlayıştır.Lütfen düşününüz!   

Bugüne kadar hiç size haksız olduğunuz söylendi de, sizde bunu size söyleyen kişiye “doğrudur, ben haksızım, sen haklısın, bana haksız olduğumu ispatladığın için çok teşekkür ederim” dediniz mi ?

Yahut bir başkası hatasını düzelttiğiniz için size teşekkür etti mi?! Tamam teşekkürden vazgeçtik, bunu kabul etti mi?   

Galiba biraz zor ! İşin aslı, genellikle hepimiz başkaları tarafından uyarılarak düzeltilmekten pek hoşlanmayız !

Ve istisnalar hariç çoğunluğumuz, bizim ortaya koyduğumuz fikirlere başkaları tarafından saygı duyulmasını ve bunun takdir edilmesini arzu ederiz.

Asıl itibari ile, insanların en büyük isteklerinden birisi, başkaları tarafından saygıyla dinlenmektir.   

Bir yandan saygı ve sevgi isterken, diğer taraftan kendilerini düzelmeleri konusunda uyaranlardan kaçarlar.   

Tüm bunlar, haklı olmak ilelebet mümkün değildir, anlamını taşımaz ! İnsanların gerçek manada haklı çıkması gerektiği durumlarda elbette vardır.   

Lütfen düşüncelerinizi açıkça ifade ediniz.   

Lafı döndürüp dolaştırıp kördüğüm yapmayınız ! Ancak, insanın egosu çoğunlukla öne çıkar.   

İşte bu durum mutlaka haklı çıkma arzu ve ihtiyacından kaynaklanır.    Oysa, toplum tarafından daha fazla sevilmenin yolu, haklı çıkmanın hazzını başkalarına bırakabilmektir.   

Lütfen başkalarını sürekli düzeltme sevdasından vazgeçiniz.  Bu huydan vazgeçmek, nefsinize çok zor gelse de, inanınız sonunda çabanız değecektir.

Biri size “denim açımdan en önemli şey şudur” diye söze başladığında sakın onun sözünü kesip, “hayır o yanlış, en doğrusu budur” veya benzeri ifadeler yerine, bırakın karşınızdaki insan duygularını ve düşüncelerini açık açık ifade etsin.

Böylece diğer arkadaşlarınız veya toplum sizin karşı daha az savungan, daha fazla minnet, sevgi, saygı dolu olacak ve her boyutuyla size karşı beğeni duygusuyla dolacaktır.

Sizde onların bu mutlu hallerine şahitlik yapıp, egonuzu ehlileştirme konusunda başarılı olunuz.   

Elbette temel ilkelerimizden, fikirlerimizden ödün vermemek şartıyla yapabilirsiniz tüm bunları…   

Sahi, saygı duyulmak ister misiniz..?

REKLAM ALANI
Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.