SORUNLARI AŞABİLİRİZ ..!

Merhaba dostlarım , genellikle psikolojide “ tortu kalıntı “ denilen bir anlayışla ön yargı ve alışkanlıklarımızla hareket etmeyi adeta şiar edinmişiz ! Sanki bütün gücümüzle karşımızdaki insanı veya insanları anlayıp dinlememek için kendimizle mücadele ediyoruz ! Temel anlayış olarak karşımızdaki kimseyi anlamayı hedeflemek, bizim karşımızdaki veya karşımızdakiler tarafından anlaşılmak istediğimizi bastırıp, öncelikle onları anlamak ve […]

Yayınlama: 23.08.2023
A+
A-

Merhaba dostlarım , genellikle psikolojide “ tortu kalıntı “ denilen bir anlayışla ön yargı ve alışkanlıklarımızla hareket etmeyi adeta şiar edinmişiz !

Sanki bütün gücümüzle karşımızdaki insanı veya insanları anlayıp dinlememek için kendimizle mücadele ediyoruz !

Temel anlayış olarak karşımızdaki kimseyi anlamayı hedeflemek, bizim karşımızdaki veya karşımızdakiler tarafından anlaşılmak istediğimizi bastırıp, öncelikle onları anlamak ve dinlemek için çaba ortaya koyma arzu ve isteğimizdir .

Dolayısıyla muhataplarımızla veya kendimizle doğru ve yararlı , aynı zamanda kaliteli bir iletişim kurmayı arzu ediyorsak, öncelikle başkalarını dinlemeyi becere bilmemiz gerekir !

Karşımızdakilerin arzu ve isteklerini, ne yapmak istediklerini, niçin mücadele ettiklerini, neye önem verdiklerini veya vermediklerini yahut benzeri nitelikleri anladıktan sonra, bizim anlaşılmamız doğal olarak ciddi bir çaba gerektirmeden gerçek olacaktır.

Ancak bu akışı tersine çevirmeyi arzu edersek , ki çoğunluğumuz genellikle böyle yaparız , amiyane tabirle  at arabasında önüne atı  koymuş oluruz !

Farkında mısınız genellikle karşımızdakini anlayıp dinlemeden sürekli kendimizi anlatmaya çalışırız, sürekli kendimizden bahsederiz ve düşüncelerimizi ortaya koyarız !

Bu yanlış düşünce ve ifade biçimi hem kendimiz hem de karşımızdakiler tarafından aslında rahatlıkla hissedilebilir. Böyle bir ortamda doğal olarak iletişim sekteye uğrar ve belki de konuşma bir kişilik çatışması halini alarak son bulur !

Danışanlarım arasında evliliklerinin ilk sekiz yılını  sürekli maddi konularla tartışarak, sürekli didişerek mutsuzluk içinde çatışan bir çiftle tanışmıştım . İkisi arasında para harcama konusunda çok ciddi farklılıklar vardı !

Kadın eşini cimrilikle suçlarken, adamda ise eşini aşırı savurganlıkla itham ediyordu . Aslında problem çözüm olarak çok zor bir sorun değildi , ancak her ikisi de birbirlerinin eşi tarafından anlaşılmadığını iddia ediyordu !

Oysa birbirlerini anlamaya ve dinlemeyi becerebilseler, birbirlerinin sözünü kesmeseler, birbirlerine önem verseler , soruna odaklansalar yaşadıkları problemi çok daha kolaylıkla aşabileceklerdi !

Çiftin problemi aşmaları  konusunda kendilerine yardımcı oldum . Adamın hedefi gelecekte herhangi bir biçimde işini veya sağlığını kaybettiğin de belli bir birikime sahip olma arzu ve isteğiydi . Bayana bu durumu uygun bir biçimde ifade ettim . Eşinin kendisini sevdiğini, kendisine değer verdiğini ancak gelecek kaygı ve korkusuyla para harcama noktasında ve tasarruf yapma amacıyla günlük hayattaki harcamalarını kıstığını ifade ettim .

Çift birbirlerini anlamaya başladıkça karşılıklı kızgınlıklarının yerine karşılıklı anlayış aldı ve süreç içerisinde bana danışma için geldiklerinde , artık aşırı harcama ile tasarruf arasında olumlu bir denge kurduklarını ifade ettiler .

Elbette sorunun aşılmasında yardımcı olduğum için kendimi rahat hissediyordum.

Değerli dostlarım Öncelikle karşınızdaki ne anlama meselesi; kimin haklı kimin haksız olduğu konusundan ziyade , yalnızca etkili bir iletişim kurmamanın temel felsefesidir !

unutulmaması gereken bir diğer husus da . yeryüzündeki bütün problemler insan kaynaklıdır . Sorunu açmanın iki temel yolu vardır , bunlardan birisi iletişim biçimimizi , diğeri de eylem şeklimizi , yani hareketlerimizi olumluya yönelik olarak değiştire bilmeliyiz .

Dolayısıyla ölüm dışında   aşılamayacak problem yoktur ! 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.