SORU ŞU:

SORU ŞU:   Aslında hemen söyleyeyim, bu soruyu bile size sormak zaman İsrafidır, onur israfıdır.   Ey karşı yakanın ateşle oynayan, vicdanı, izanı, ahlaki değerleri, insanlıkları kömür gibi kararmış, yok olmuş vatan sevgileri kül olup bitmiş mahlukları!   İnsana ait hiç bir değer; sizin kin ve nefretinizin  önüne geçemiyor.  Yıllardır ülkemin başına gelen felaketlerin, terör […]

Yayınlama: 05.08.2021
A+
A-

SORU ŞU:
  Aslında hemen söyleyeyim, bu soruyu bile size sormak zaman İsrafidır, onur israfıdır.
  Ey karşı yakanın ateşle oynayan, vicdanı, izanı, ahlaki değerleri, insanlıkları kömür gibi kararmış, yok olmuş vatan sevgileri kül olup bitmiş mahlukları!
  İnsana ait hiç bir değer; sizin kin ve nefretinizin  önüne geçemiyor.
 Yıllardır ülkemin başına gelen felaketlerin, terör saldırılarının, pandeminin, dış kaynaklı ekonomik krizlerin, sınırlarımızdaki savaşların, depremler, yangınlar, sel felaketlerinin karşısında; hiç bir zaman devletin, ülkenin, milletin tarafında yer almadınız.
 Tam tersine, mücadele eden bir hükümet ve milletin karşısında konumlandınız.
 Tuzunuz kuru, ülke imkânları altınıza serilmişken, redci, inkarcı, engelleyici, provakatif tutumları sürdürüyorsunuz. Cambaza bak oyunları ile gerçekleri saklamaya çalışıyorsunuz.
  Olaylara ve mevcut resme kendi bulunduğumuz konumdan baktığımızda; gerçekleri görebildiğimiz kanısındayız. Matematik işlemlerinde olduğu gibi, konumumuzun bir sağlamasını yapmak istiyoruz objektif kriter ve değerlere göre.
 Öyle ya, belki bizim bakış açımız, çözüm yöntemimiz,  yanlış sonuçlara götürebilir, bilgi kapasitemiz yetersiz olabilir. Makul akıl sahipleri inat etmez, diretmez, hatasını kabul eder, özür dilemesini bilir.
 Hadi bakalım karşı yakanın sakinlerinin/ saldırganların davranışlarına göre sağlama yapalım. Bu zamana kadar bir konuda bile devlet, millet tarafında olmamışlar, gerçeklere direnmişler, kin, nefret içerisinde olmuşlardır.
 Hele hele bu hükümetin yaptığı hiçbir icraatı olumlu bulmamış, itiraz etmişler, engellemeye çalışmışlar.
 Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterirken, bu zavallı, embesil güruh saat kadar olamayıp, bir kere olsun hükümetin icraatını kabul etmemişlerdir.Olumlu hiç bir kriteri olmayan, tepeden bakan, ekabir, ülke rantını soğüşleyen, millilik kavramına yabancı bu kesimin hangi kriteri, ilkesel duruşları ile sağlama yapacaksınız!
  Aynı tavrı orman yangınlarında da görüyoruz. Çoğunun turistik bölgelerde lüks yatları villaları olduğu için ciyaklamaları daha bir şiddetli oluyor.
  Devlet- millet hatta kimi dost ülkelerle el birliği ile yangın söndürülmeye çalışılırken, bu  şeref yoksunları ülke ve millet aleyhine kara propaganda yapıp, ülkeyi dışta ve içte aciz, başarısız göstermeye çalışıyorlar.
  İki yüze yakın yerde başlayan yangınlar büyük oranda söndürülüyor ya da kontrol altına alınıyor, sürekli yenileri ekleniyor.
 Elbette iklim değişikliklerine bağlı artan sıcaklık, insan hatasını affetmiyor. Yani yangınların yüzde doksan sekizi insan kaynaklıdır. Kasıtlı olanların oranı az olsa da, büyük çoğunluğu, vurdumduymaz, kültür yoksunu insanlar tarafından çıkarılmaktadır.
 Dediğimiz gibi, ciğerlerimiz yanıyor, üzülüyoruz; bizi asıl yakan, kahreden ise kahpelikler, fırsatçılık ve ihanettir.
  Elbette ki hangi görüşten olursa olsun, bu yangında olduğu gibi, milli konularda hükümete destek verenler vardır; onlara minnettarız.
 Dünyanın zaman zaman aciz kaldığı orman yangınlarında şahit olduk. Ülkemiz için de ciddi ve zor bir süreç geçiriyoruz, Allah yardımcımız olsun.
  Hükümetin hataları, ihmal ve eksiklikleri olmuş olabilir, kanımızca vardır da.
 Ama şu anda bunları kükremenin zamanı değil.Yangınlar el birliği ile sönsün, sonra eleştirilerinizi yapın, beraberce yapalım.
  Sizi yinede objektif olmaya, vicdan sınırları içerisine çekilmeye davet ediyoruz, pek sanmam ama!
 Son birkez sorum şu: Sahi, olumlu en az bir icraata destek verdiniz mi?

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.