AH ŞU PROTOKOL SEVDASI!

 Güzel bir program yaparsınız; elbette ki  olabildiğince konuk davet edersiniz. Buraya kadar bir sorun yok!
 Sorun: Bir güzellik özgür, bağımsız, rahat, sivil olması gerekirken; korumaların, güvenlik güçlerinin, asayiş görevlilerinin , protokol elemanlarının disiplinli, kuralcı  atmosferi, ortamı disiplinize ediyor, soğuk hava oluşturuyor.
 Eforun büyük kısmı protokol  uğruna harcanıyor.
 Acaba, başta seçilmişler olmak üzere protokol üyeleri; özel bölmelerde, ön sıralarda oturmak yerine, halkın arasına rast gele otursalar, dokunsalar, temas kursalar, halktan biri olduklarını hissettirseler nasıl olur diye sormak isterim.
 Catkapı bir fakirin evine konuk olan, yolda gördüğü taksici durağına girip söforlarla çay içen, simitçiye uğrayıp simit alan, kırsalda arabasını durdurup bir çiftçinin halini soran bir liderin davranışı; neden sizin için uygulanmaya değer görülmez? Neden sizi sevenlere mesafeli durursunuz, kaynaşmazsınız?
 Sadece içte değil, dünyanın her yerinde, en prestijli mekanlarda gerçekleri ve yaptıkları haksızlıkları yüzlerine karşı haykıran; mazlum insanların sevinç gözyaşları ile boynuna sarıldığı; insanlara rahatça dokunan ve dinleyen bir dünya lideri; alt tabakalar tarafından neden örnek alınmaz, neden dikkate alınmaz? Anlamak çok zor!
 Ak Parti iktidarı çetiin bir sınavla karşı karşıyadır. İnsanoğlu çabuk unuturmuş tarihte yaşananları.
  Dünyanın diken üstünde, savaşların kapıda olduğu, birlik beraberliğe; hele de sayın Erdoğan’a ihtiyaç olduğu bir dönemde Ak Parti’nin iktidardan düşmesi içte ve dışta çok şeye gebe! Bunu bu günden rahatlıkla görüyoruz.
Bu parti ve bu iktidarın nimetlerinden faydalanan, makam, mevki, itibar, şan , şöhret bulanlar  Cumhurbaşkan’ı gibi risk almalılar, ellerini taşın altına koymalılar, gece gündüz çalışmalılar.
 Aksi taktirde protokollarda, düğünlerde, derneklerde boy gösterip özel ilgi sağanağına tutulanlar bu davanın erleri olamaz, gönül fethedemezler.
 Yaşanan yerel ve global nedenlerden dolayı ülkede ekonomik sıkıntılar olduğu saklanmaz bir gerçektir.
  Ne yazık ki bu durumu baz alan,  dertlerinin en azından dinlenmediğini, anlamaya çalışılmadığını gören halk kesimi istemese de pireye kızıp yorganı yakacak duruma gelmişlerdir.
 Seçim yaklaştı, zaman daraldı; muhalefet  amansız yükleniyor, iç ve dış ittifaklar teyakkuzda!
Hedef on ikiye kilitli ve hedefte olan da Sayın Erdoğan.
 Ayarlarınıza dönmez, halka dokunmaz, şefkat yüzünüzü göstermezseniz; mazallah Erdoğan düşerse tüm ümmetin ve mazlumların göz yaşı sizi boğar, bedduaları belinizi kırar.
 Hadi hep beraber beddua yerine hayır duasını almak için gayret gösterelim.
 Aksi taktirde, mazallah durum bıçak sırtında  ve çok kritik gelişmelere gebe!