Şimdilik, ilk elden, yakın muhatap olarak; insan ve en önemlisi de iktidar üzerinden dine şiddetli bir saldırı var . Bu şiddetli refleks hiç bir dönemde bu kadar olmadı. Oysa, afet anında, sıkıntı zamanında, darda kalındığında Allah’a ve dinine daha çok sarılmak, sığınmak insan doğası gereğidir. Depreme maruz kalanlar Allah’a teslim oluyor, dualar ediyor, teslim oluyor, […]
Şimdilik, ilk elden, yakın muhatap olarak; insan ve en önemlisi de iktidar üzerinden dine şiddetli bir saldırı var .
Bu şiddetli refleks hiç bir dönemde bu kadar olmadı.
Oysa, afet anında, sıkıntı zamanında, darda kalındığında Allah’a ve dinine daha çok sarılmak, sığınmak insan doğası gereğidir.
Depreme maruz kalanlar Allah’a teslim oluyor, dualar ediyor, teslim oluyor, tevekkül ediyorlar.
Bu tutumu hem enkaz altında kalanlardan, hem yaralananlardan, hem depreme maruz kalanların yakınlarından; hem de kurtarma çalışmaları yapanlardan dinliyoruz, görüyoruz.
Devlete, kurtarma ve yardım ekiplerine de teşekkür edip dua ediyorlar.
Halkımız gerçeklerin yakinen farkındadır. Bölgeye gelen siyasi, gazeteci kılıklı, fırsatçı hainlerin devlete ve kurtarma ekiplerine karşı provokatörce, kışkırtıcı, kaosçu şovlarına fırsat vermiyor, kovuyorlar.
Sahada fırsat bulamayan hainler ekranda, köşelerinde, sosyal medyada çirkefliklerine cesurca devam ediyorlar.
Halktan yüz bulamayan bu iğrenç yaratıklar, direkt olarak Yaratıcıya, yüce Mevla’ya savaş açacaklar; neden bu depremi verdin, neden yıktın, yaktın diye.
Geçmişte, direkt Allah’ı suçlu bulan zeka yoksunlarına rastlamıştık.
Bu zırvalamalara bir kaç örnek verelim:
Merdan Yanardağ: Tevhit getirmek, siyasi şovdur, terör örgütünün sloganıdır.
Ahmet Ercan: Deprem taktiri ilahi değil, taktiri siyasidir. Afganistan, Pakistan, Kuzey Hindistan, İran, Suriye, Türkiye gibi siyasal İslamın hakim olduğu yerlerde oluyor. ( Not: 1999 Gölcük Depreminde iktidarda solcular ve liberaller vardı!).
Murat Yetkin: Tarikatçılar, hafızlar nerede? Deprem alanında yoklar ( Oysa, hepsi ilk günden bu güne kadar canla başla sahada hizmet ediyorlar).
Patavatsız, şımarık Fatih Altaylı “evlatlık edinme” konusundaki fetvasından dolayı Diyanet’e salya kusuyor .
Ümit Özdağ: Sadece Ak Parti’liler kurtarılıyor enkazdan, Suriyeliler hırsızlık yapıyor, Afganlılar bilek kesiyor.( Hırsızlık ve bilek kesme olayı yalan olduğu halde iftiracı özür bile dilemedi. Ak Partili Adıyaman milletvekili, ailesiyle birlikte toprak altında can verdi).
Yine, Alevilere yardım gitmiyor yaygarası da ayrı bir iftiraydı.
Kızılay eski başkanı Tekin Küçükali: Savaşa gidiyor gibi tekbir getiriyorlar ( Bu zihniyetin Kızılay Başkanı’na saldırmasının acı ve kinini şimdi daha iyi anlıyoruz).
Celal Şengör: Din dersleri yerine, jeoloji, coğrafya dersleri öğretilseydi bu felâket olmazdı.
Be kibirli , ünvanlı cahil! Jeolojik ve coğrafik olarak depremle, fayla ilgili bilgiler büyük oranda biliniyordu.Bunda sorun yok.
Sorun: Dinini bilmeyen, dinden uzak, dini eğitim alıp özümseyemen insanlardan kaynaklıdır. Dini eğitim alsaydı; kul hakkı yemez, hile yapmaz, malzemeden çalmaz, hazine arazisine konmaz… Bir insanın ölümüne sebep olmanın bütün insanları öldürmek gibi olduğunu vb. bilirdi).
Dinsiz aklınızla çok güçlü ve cesursunuz!