Gençliğin maneviyattan, örf ve adetlerimizden uzaklaştığı, modern sömürge kültürünün sarmalına kapıldığı bilinen bir gerçektir. Özellikle sosyal medya, kızlı – erkekli sosyal ortamlar, idol alınan kimi sapkın sanatçılar, gruplar, kuruluşlar; gençliğin dejenere olmasında en etkin rolü oynamaktadır. Maalesef, sigara, alkol, uyuşturucu, kadın, bu ortamların en büyük silahıdır. Bir diğer sorun da kişilik sapması, kışkırtma ve teşviklerle […]
Gençliğin maneviyattan, örf ve adetlerimizden uzaklaştığı, modern sömürge kültürünün sarmalına kapıldığı bilinen bir gerçektir.
Özellikle sosyal medya, kızlı – erkekli sosyal ortamlar, idol alınan kimi sapkın sanatçılar, gruplar, kuruluşlar; gençliğin dejenere olmasında en etkin rolü oynamaktadır.
Maalesef, sigara, alkol, uyuşturucu, kadın, bu ortamların en büyük silahıdır.
Bir diğer sorun da kişilik sapması, kışkırtma ve teşviklerle cinsel özgürlük ve sapkınlıkların artmasıdır.
Kim bu çocuklar? Kimlerin çocukları? Uzaydan mı geldiler? Bizlere ne kadar uzaktalar?
Bu gençler senin, benim, onun, onların çocukları!
Kişilik oluşması oturmadan, henüz ergen şartların etkisi zirve yapmışken; zavallı gençler usta avcıların kurdukları cafcaflı tuzaklara av olmaktadırlar.
En büyük yanılgı; bu gençlerin çok uzaklarda ve uzak ailelerden olduğuna inanmak, kendi etrafını ve yakın çevresini görmeme inadına kapılmaktır.
Bu sorunu ve ortamı hala uzaktaki, farklı kültürdeki aileler ve toplumlarda arama yanlışlığı devam ediyor. Burunlarının dibindeki gerçeklere bakmamak için eşek inadı gösteriyorlar.
Kendi çocuklarının bu akımdan uzak olduğunu düşünen ebeveynler; gençliğin içinde bulunduğu durumu yüksek tonda dile getiriyorlar, sorunları dillendiriyorlar, hükümeti suçlayarak ego rahatlaması yapıyorlar.
En başarılı oldukları iki konu; defakto durumu eleştirmek, yüksek sesle tartışmaya açmak ve kısmen de nedenleri konusunda görüşler söylemektir.
Yani olayların sonucu ve nedenleri konusunda gürültü oluşturmakta hayli mahirdirler. Ortamlarda bu iki konu zamanın tamamını kapsar.
Pekâlâ, üçüncü ve en önemli konuda ne diyorsunuz? Bir tek kelime ediyor musunuz? Bir şekilde, bir dakika arkadaşlar! Mevcut durumu anladık, ciddi bir sorun var!
Çare nedir? Nasıl önlem almalıyız? Çözümünüz neler? Gençliğin bu sorunlarına el atma konusunda ne yaptınız, neler yapmalıyız?
Nasıl bir birlik oluşturmalıyız? Mesela, bir dernek kurup, etkinlikler yaparak, geziler düzenleyerek, teşvik ederek, yarışmalar yaparak, ödüllendirerek bir adım atamaz mıyız?
Eğitimciler, din görevlileri, psikologlar, sosyologlar, kanaat önderleri, millî ve manevî değerlere bağlı sanatçılar, gazeteciler ve yazarlarla ; bu gençleri buluşturmak gerekir.
Festivaller, etkinlikler, teknofestlerle tanışmaları sağlanmalıdır.
Bu toplumun yaşını – başını almış emekli olan, ya da hala göreve devam eden, aydın olarak tanımlanan kişilerine sözümüz var!
Bırakın şikayetleri, eleştirileri, sızlanmaları! Bunu herkes yapar.
Çözümün neresindesiniz? Öneriniz ve planınız neler? Var mısınız çözüm için elinizi taşın altına koymaya?
Yoksa, sus kardeşim, laf kalabalığı yapıp egonu tatmin etme! Sorunda kalma, çözüme yönel!
Gençlik sorunları bir saniye bile ihmal edilmeye gelmez, acilen çareler aramalıyız.
Şikayet yerine çözüm, çare, önlem…