DURDURUN ŞU TRENİ!

 Çok hızlı giden trene, vallahi kendi isteğimle binmedim,  bindirildim.  İtiraz hakkım yok, istediğim yerde inemiyorum, bağırsam, çağırsam da fayda etmiyor, durmuyor, yoluna devam ediyor.  Sık sık uyarılıyorum; itiraz etme, bağırıp çağırma, isyan edip huzursuzluk çıkarma diye.  Bağırıp çağırıyorum , şu treni durdurun,  gitmek istemiyorum diye: ama nafile, ne duyan var ne cevap veren.  Bu güzergahta […]

Yayınlama: 08.07.2023
A+
A-

 Çok hızlı giden trene, vallahi kendi isteğimle binmedim,  bindirildim.
 İtiraz hakkım yok, istediğim yerde inemiyorum, bağırsam, çağırsam da fayda etmiyor, durmuyor, yoluna devam ediyor.
 Sık sık uyarılıyorum; itiraz etme, bağırıp çağırma, isyan edip huzursuzluk çıkarma diye.
 Bağırıp çağırıyorum , şu treni durdurun,  gitmek istemiyorum diye: ama nafile, ne duyan var ne cevap veren.
 Bu güzergahta çok sayıda istasyon var; her bir istasyonda inenler oluyor; kimi çırpınıyor,  direniyor inmemek için; kimisi de rahat bir halde itirazsız, mutlu bir şekilde iniyor.
  Kimisi  yanındaki eşyaları, malları alıp götürmek istiyor beraberinde, bu yüzden yoğun çabalar sarf ediyor; ama bir tek iğne ucu kadar eşyanın indirilmesine izin vermiyorlar.
  Ya, tamam da, yanımdaki akrabalarımı, dostlarımı, bana boyun eğenleri,  el pençe hizmet edenleri de götüreyim, beraber inelim  talepleri de  karşılık bulmuyor ne yazık ki!.
  Gerekirse zor kullanırlar, sürüklerler, yaka paça tutarak aşağıya atarlar.
 Dediğimiz gibi sakin, huzurlu, teslim olmuş bir vaziyette inenlere; görevliler iyi davranırlar, güzel muamele ederler.
 Tren durmadan yoluna devam eder; benzer manzaralar, olaylar her bir durakta tekrar eder.
 Ben bu durumu izliyor, gözlemliyorum. Hangi istasyonda ineceğimi bilmiyorum. Ama benim bulunduğum kompartımandan çok sayıda genç yaşlı, zengin fakir, zayıf güçlü, idare eden yönetilen insanlar farklı farklı duraklarda indirildiler.
 Hiç bir şeylerini yanlarında götüremediler. Aynı vagonda gidenlerin kimisine yetki, etiket, vasıf, otorite verilmişti; lakin, inmeden önce hepsi sıyrılıp alındı.
 Her bir manzara karşısında irkiliyorum, korkuyorum, endişeye kapılıyorum. Her bir durakta ki manzara aynı şekilde gerçekleşiyordu.
 Bu durumdan ders çıkarıyor, aynı durumu yaşamamak, daha doğrusu mutlu, sevinçli bir şekilde inebilmek için çaba gösteriyorum; ama kısa sürüyor. Biraz  sonra kısa bir uyuklama sonucu bu manzaraları unutuyorum, sanki inmeyecek mişim gibi  rutin işlere devam ediyorum.
Madem ki, bu serüvene kendi isteğimizle katılmadık, madem ki inme zamanı ve yeri bizim elimizde değil; o zaman bizi bu yolculuğa koyan iradenin istediği şekilde bir yolculuk yapmak durumundayız.
 Bu yüce güce itiraz etme hakkımız yok. Sadece bize verilen görevi hakkıyla yerine getirmeliyiz.
 Aynı trende kimisi kaptan köşkünde, kimisi makinist, kimisi temizlikçi,  garson vb görev üstlenmiştir.
 Bizden istenen sadece, görevlerimizi hakkıyla yapmaktı. Çünkü inerken tüm vasıflar, makamlar alınmış oluyor, sadece yapılan görevlerin karneleri ile iniyoruz.
 Bu hikaye değil, devamlı yaşanan bir durumdur. Bir an bile durmuyor bu yolculuk  hareketleri; son durağa kadar devam edecek.
 İmkansız bir şekilde, durdurun şu treni, ya da inmek istemiyorum gibi çaresizce bağırmak, çağırmak yerine; yaratılış gayemize uygun bir yolculuk yapmak, inmemiz gereken yerde de huzurla , itirazsız  bir şekilde inmek en uygun davranış olacaktır.
 En kötüsü de biriktirilen dünya mallarının, sahip olunan makam ve mevkilerin, yapılan zulümlerin; yolculuk sonunda inerken, yolu daraltmış olması, bu yolda ilerlemenin çok zor olmasıdır.
 Sonuç olarak; yolculuk esnasında yapılan tüm davranışların, yaşanan hayatın; gidilecek yer için, orada sonsuza  dek sürecek, güzel bir hayatın kazanılması için olduğunu bilmek lazım.
Ne mutlu bu şuurda olanlara!

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.