AİLE, ÖĞRETMEN VE YÖNETİCİLERDEN ÜÇ RİCAM!

 Öğrencilerle ilgili  üç  adet ricamız var; inanın başka bir talebimiz olmayacak.

 Bu ricamız öğrencinin hayatının, toplumun ve ülkenin  temel taşını oluşturacaktır.

 1- Öğrenciye ifade etme özgürlüğünü vereceksiniz. Konuşabilme, soru sorabilme, sorgulama, kritik edebilme, onaylama, eleştirme yönünden kabiliyeti gelişecek, sağlam bir kişiliğe sahip olacaktır.

 Konuşması size göre saçma, lüzumsuz, gereksiz, gevezece olabilir; ama  mantıklı bir noktada karar kılması için sabır, tahammül ve hoşgörü göstermelisiniz!

2- Sürekli olumlu davranışlar, olumlu cesaretlendirmeler, taktir etme, ödüllendirme, yerine göre iltifat etme , anlattığını can kulağı ile dinleme, ikili diyalog kurma; öğrencinin medeni cesaretini, kendine özgüvenini güçlendirecektir.

3-Cocuk, öğrenilmiş çaresizliğin pençesine düşürülmemeli. Sen yapamazsın, edemezsin, başaramazsın gibi söylemler çok tehlikelidir. Bununla beraber öğrenci de bir müddet sonra yapamam, başaramam, halledemem algısına kapılacak ve ilelebet hayat yolu bu duygularla çizilecek.

&-Öğrencinin sosyalleşmesi,  bu saydığımız üç maddeye bağlıdır. İletişim kurabilme, bilgi edinme veya aktarımı , göreve talip olma, yüksek makamlarla rahat diyalog kurabilme, hakkını alabilme bu üç maddenin bir sonucudur.

 Aksi taktirde kolay pes eden, cesaretsiz, içine kapalı, sorunlardan kaçan , kolay aldatılabilen bir gençlik yetişmiş olur.

 Ne yazık ki anksiyete, kaygı, evham, önyargı, kurgu, alınganlık sarmalına girmiş bir öğrenciden ileride başarı, sağlam  düşünce, yönetici , lider olma bekleyemezsiniz.

 İçine kapanan, toplumdan soyutlanan, sosyal medyada çevre oluşturan bir gencin sağlam bir toplumun yapı taşı olması beklenemez.

Planlarımızı pozitiflik üzerine kurmalıyız!