Küresel bir güçtü Osmanlı Devleti. Öncelikle Müslüman unsurlarla sonra da gayrimüslim unsurlarla bir arada yaşamasını bilen; küresel bir güçtü; Osmanlı. Irkların varlığı kardeş olmaya engel değildi. Maraş depremi “Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” sözünün yanlışlığını bir kez daha ortaya çıkardı. Müslümanlarkardeşti. Ve tüm Müslüman ülkeler deprem bölgesindeydi. Müslüman halkları yöneten/yöneticilerin birbirleriyle sorunu olabilir, ancak Müslüman […]
Küresel bir güçtü Osmanlı Devleti. Öncelikle Müslüman unsurlarla sonra da gayrimüslim unsurlarla bir arada yaşamasını bilen; küresel bir güçtü; Osmanlı. Irkların varlığı kardeş olmaya engel değildi. Maraş depremi “Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” sözünün yanlışlığını bir kez daha ortaya çıkardı. Müslümanlarkardeşti. Ve tüm Müslüman ülkeler deprem bölgesindeydi. Müslüman halkları yöneten/yöneticilerin birbirleriyle sorunu olabilir, ancak Müslüman halkların sorunu tarih boyunca hiç olmamıştır. Çünkü onlar kardeşti.
Türkleri arkadan vuran Araplar! Neredeydi? Araplar tüm unsurlarıyla Türkiye’deydi. “Depremin ilk günü Katar Hava Kuvvetleri’ne ait C-17 Globemaster III askerî kargo uçağı bir hava koridoru ile Türkiye’ye acil yardım malzemeleri ulaştırdı. Katar Kızılay’ı uzman doktor ve arama kurtarma ekiplerinden oluşan 130 kişilik ekibi Türkiye’ye gönderdi. Açıklamalara göre Katar 46 tondan fazla yardım malzemesini de şu ana kadar deprem bölgesine ulaştırdı. Bir yandan da Hatay’da 3 bin kişilik bir sahra hastanesi kurdular. Katar, Türkiye ve Suriye’de depremde evlerini kaybedenlere bu soğukta çatı olması amacıyla 10 bin konteyner ev ve karavan bağışladı.
Bu bağışların haricinde Katar televizyon kanalları “OunSaand” yani Yardım ve Destek kampanyası adı altında ortak bir canlı yayın yaparak halktan 168 milyon riyali aşan yardım (869 milyon lira) topladı. Bu bağışa Katar Emiri de bizzat katılarak servetinden 50 milyon riyal (258 milyon lira) destekte bulundu. Katar Kızılay’ı 10 milyon dolar (188 milyon 438 bin lira), Katar Hayır Kurumu 11 milyon 800 bin dolar (222 milyon 357 bin lira) yardım yaptı.Katar Emiri Temim Türkiye’yi ziyaret eden ilk yabancı lider oldu.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)Kızılay’ının ayrıca başlattığı “Bridges of Giving” ve “Bridges of Goodness” yani Bağış Köprüleri ve İyilik Köprüleri kampanyaları kapsamında da Türkiye ve Suriye’ye 37 kargo uçağıyla 640 tonluk tıbbî malzeme de içeren yardım gönderildi. BAE devleti iki ülkeye de 50 milyon dolar (942 milyon 174 bin lira) maddî yardım yapacağını duyurdu. BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed’in emriyle Gaziantep’te bir sahra hastanesi kuruldu, gelecek malzemelerle operasyon imkânı genişletilecek hastanede, BAE’den 15 uzman doktor ve 60 hemşire de destek hizmeti verecek.
BAE’li arama kurtarma ekipleri arama kurtarma çalışması yürütürken, destek olmak amacıyla BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed de Kahramanmaraş’a geldi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Muhammed bin Zayed’in emriyle 10 Şubat Cuma günü ülke çapında kılınan cuma namazlarına müteakip depremde hayatını kaybeden Türk ve Suriyeli depremzedeler için gıyabında cenaze namazı kılındı. Ülkenin en büyük iki telekom şirketi olan Etisalat ve Du deprem dayanışması için Türkiye ve Suriye’ye yapılacak uluslararası aramaları ücretsiz yaptı. Döviz bürosu Al Ansari Exchange 1 milyon dolar (18 milyon 843 bin lira) bağış yaptı. BAE Kızılay’ı Türkiye ve Suriye için başlattığı nakdî yardım kampanyasına ilaveten 12 Şubat’ta çeşitli şehirlerde de aynî yardım toplama merkezleri oluşturdu. Özel okullarda da velilere yönelik nakdî yardım kampanyaları başlatıldı.
Kuveyt, depremden etkilenen her iki ülkeye de 15 milyon dolar (2 milyar 826 milyon lira) para yardımı yapacağını duyurdu. Oluşturulan hava koridoruyla Türkiye’ye yangınla mücadele ekibinden oluşan arama kurtarma ekibi, sağlık ekibi, 100 tondan fazla yardım malzemesi ve 42 tondan fazla tıbbî malzeme gönderen Kuveyt, devlet kuruluşlarıyla ülke içinde de “KuwaitbyYour Side”, Kuveyt Yanınızda kampanyası başlattı. Kuveyt Devlet Televizyonu’nda yapılan canlı yayında 12 Şubat Cumartesi günü öğle saatlerinden 13 Şubat Pazar gece yarısına kadar halktan 20.7 milyon Kuveyt Dinarı (1 milyar 274 milyon lira) toplandı. Bu paranın Türkiye ve Suriye’nin kuzeyinde depremden etkilenenlere bağışlanacağı duyuruldu. Al-Salam İnsanî Yardım ve Hayır İşleri Derneği 350 bin dinarı (21 milyon 549 bin lira) Türkiye ve Suriye’ye bağışladıklarını ve yardım malzemelerini de içeren toplam yardımlarının 1.3 milyon dinarı (80 milyon 42 bin lira) aştığını duyurdu. Bir diğer yardım kuruluşu Direct Aid de 700 bin dinar (43 milyon 105 bin lira) topladıklarını duyurdu. Türkiye ve Suriye’de deprem öncesinde de hizmet veren yardım kuruluşları bulunan Kuveyt’te aynı anda birden çok yardım kampanyası yürütülüyor.
Suudi Arabistan da Türkiye ve Suriye için seferber oldu. Suudi Basın Ajansı’nın haberine göre 200 tonu aşan ve 36 milyon riyal (180 milyon lira) değerindeki yardım ve tıbbî malzeme, ambulanslar ile gönüllüleri ve arama kurtarma ekiplerini taşıyan üç Suudi uçağı deprem bölgelerine gönderildi. Kral Selman İnsanî Yardım Merkezi olan Sahem Platformu’nun Türkiye ve Suriye için düzenlediği maddî yardım kampanyasına ise 15 Şubat Çarşamba günü (dün)itibarıyla 1 milyon 619 bin 385 kişi katıldı. Hâlâ devam eden bu kampanya kapsamında toplanan bağış miktarı 362 milyon riyali geçti (1 milyar 821 milyon lira).
Diğer Arap ülkeleri de imkânları çerçevesinde yardıma koştu. Arama kurtarma ekibi ile itfaiye ekibi gönderen Lübnan; iki ülkeye 45 milyon dolar (848 milyon lira) yardım açıklayan ve üç uçakla yardım malzemesi gönderen Cezayir; Krallık Arama ve Kurtarma Ekibi’ni gönderen Bahreyn; iki askerî uçakla çadır ve yardım malzemeleri, 104 kişilik yardım ekibi gönderen ve Kahramanmaraş’a askerî sahra hastanesi kuran Ürdün; yardım malzemeleri taşıyan uçak gönderen Moritanya; 7’si sağlık personeli olmak üzere 40 kişilik ekip ile barınma ve gıda malzemeleri gönderen Sudan; 5 uçakla tıbbî malzeme gönderen Mısır; 55 kişi ve 4 köpekten oluşan arama kurtarma ekibi ile iki uçak yardım gönderen Libya; 41 kişi ve 4 köpekten oluşan arama kurtarma ekibi ile üç uçak yardım gönderen Tunus; arama kurtarma ekibi ve yardım malzemeleri gönderen Umman; kan bağışında bulunan Filistin; tır ve uçaklarla yardım malzemesi, iş makineleri gönderen Irak… Kendileri de pek çok sıkıntı ile boğuşan bu ülkelerde de bir yandan dualar edilirken bir yandan da aynî ve nakdî bağış kampanyaları yapılıyor.” Evet! Bunlar ve daha fazlasıyla Araplar yanımızdaydı.
Canımız yanıyor ve beraber sarmaya çalışıyoruz. Bizimle birlikte olan, acıda birleşen, yardıma koşan herkese teşekkür etmeliyiz.Ancak siyasi ve seçim rantı elde etmek, bir oy daha fazla alabilmek için; depremin daha ilk gününden itibaren; bizimle birlikte enkaz altında kalan; başta Suriyeliler olmak üzere, Afgan ve diğerleri üzerinden düşmanlık üretenleri; Tarih not etmektedir.
Müslümanlar Kardeştir. Kardeş olmalıdır. Kardeş kalmalıdır.