Bir gün işyerime, mahalle camisinin imamı, Cami Yapma Yaşatma Dernek Başkanı ve bir iki cami cemaatiyle geldiler. Hoş beşten sonra Hoca konuya girdi… “Komşum; Sizi hiç camide göremiyoruz! Kiminin parası kiminin duası. Camide tamir olacak yerler var ayrıca ses düzeni de bozuk! Bunlar hep parayla oluyor. Yardıma ihtiyacımız var. Bize destek olur musunuz? deyince,” Peki […]
Bir gün işyerime, mahalle camisinin imamı, Cami Yapma Yaşatma Dernek Başkanı ve bir iki cami cemaatiyle geldiler. Hoş beşten sonra Hoca konuya girdi…
“Komşum; Sizi hiç camide göremiyoruz! Kiminin parası kiminin duası. Camide tamir olacak yerler var ayrıca ses düzeni de bozuk! Bunlar hep parayla oluyor. Yardıma ihtiyacımız var. Bize destek olur musunuz? deyince,” Peki olurum” dedim. O günde döviz bürosunda aldığım kararlar isabetli, pozisyonlar karda.
Ertesi gün Muhasebeci geldi. Makbuzu uzattı. Baktım benim tahminimden fazla! Üstelik işler ters gidiyor… Zarardayım ama karizmayı çizdirmemek için itiraz etmeyip parayı ödedim.
Ses düzeni yapılınca bu sefer evde tartışma başladı! Karım ikide bir, “Şu Caminin imamıyla konuş. Sabah ezanı okunurken çocuklar yataktan fırlıyorlar. Hoparlörün sesini sonuna kadar açıyor. Önceden yarım açıyordu” dedi. Karım bir kaç gün ısrar etti. Ne ben hocayla görüştüm ne de hoca kendiliğinden sesi kıstı…
Artık karımda farklı tepki koydu!
Hoca her yıl köyden çuvallarla patates getirir, biz aldığımız gibi satışına da yardımcı olurduk. Artık patates ilişkisini kestik. Aradan bir yıl geçti…
Hocanın gönderdiği Muhasebeci yine geldi. Selam getirdiğini söyleyip, elindeki makbuzu uzattı. Miktara baktım, geçen yıldan yüzde elli fazla! O günlerde de döviz dalgalanıyor, zarardayım. Evde ses düzeninden dolayı karımla kavgalıyım. Parayı ödemeyecek mazeretlerim var.
Makbuzu elimin tersiyle muhasebecinin önüne itip “Hocaya Selam söyle, yarın sabah ezanında camideyim. Artık beş vakit namaza başlıyorum” deyince adam ” Nevzat Abi, sen bu senede parayı öde de namaza gelecek sene başla” dedi.