Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye’nin gelecek inşasını sağlayacak müfredat taslağını kamuoyuyla paylaştı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” başlığı ile açıklanan yeni müfredat taslağında çok önemli değişiklikler yer almaktadır.
Yeni müfredat; okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. Sınıf ve lise 9. sınıflardan kademeli olarak uygulanacak.
Yeni müfredatta erdem, değer eylem modeli ön plana çıkmaktadır. Özellikle modernitenin ve şehirleşmenin tükettiği değer, erdem, gelenek, örf, maneviyat gibi başlıklar yeni müfredatta kendisini daha fazla hissettirecek. Pragmatist, egoist karakter özelliklerinin yönlendiediği kültür modeli toplumu ve gençleri tehdit etmeye başlamıştı. Adabı müaşerat ve görgü kurallar gibi dersler seçmeli ders olarak zaten uygulamaya başlanmıştı.
Eğitim öğretimin kademelerinde bir değişiklik öngörülmemektedir. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademeleri zorunlu 12 yıllık eğitim modeli ile devam etmektedir. Kamuoyunda lisenin zorunlu olmaktan çıkartılması ile ilgili talepler dile getirilmekteydi. Ara eleman probleminin çözümüne katkı sağlayacak ve akademik gelişim süreçlerinde istenilenin elde edilemediği öğrencilerin zorla 12 yıl okullarda tutulması belki gözden geçirilebilir.
12 yıl eğitim zorunlu olmalı fakat lise eğitim kademesinin zorunlu örgün eğitim şekli yerine açık öğretim ve mesleki eğitim merkezleri marifetiyle tamamlanması bir alternatif olabilir.
Yeni müfredatın mantığında akademik bilgi yoğunluğunun seyreltilmesi, özellikle matematik branşında integral gibi konuların lisans ya da ön lisans kademesine bırakılması planlanmaktadır. Gerçekten de YKS sınavlarında matematiğin ağırlığı çok belirleyicidir. Matematik dersinde çok fazla kazanım ve konu bulunmaktadır. Matematiğin tüm konularının lise yılarında verilmesi yerine programın hafifletilmesi çok yerinde bir uygulama olacak.
Türkçe dersinde sadece ansiklopedik bilgi yerine okuma, konuşma, dinleme, metin tahlili gibi uygulama alanlarının belirlenmesi öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine katkı sağlayacaktır. Burada Türkçede dil bilgisi konularının geri plana atılması gibi bir hataya da düşülmemelidir. Bir dil anlam ve gramer özellikleri ile bütündür ve birlikte öğretilmelidir.
Beceri temelli derslerin kendisine yer bulacağı yeni müfredatta dijital okuryazarlık, kültür, vatandaşlık, veri, sürdürülebilirlik okuryazarlığı, yapay zeka gibi dersler yer alacak.
Yeni müfredat hemen tüm branşları etkileyecek. Bu anlamda öğretmenler yaz tatili boyunca hizmet içi eğitime alınacaklar ve branş bazlı değişiklikler ve yeni müfredatın mantığı, felsefesi konularında eğitilecekler.
Yeni müfredatın başarıya ulaşması için tüm Milli Eğitim Personelinin özellikle de eğitimcilerin müfredata ve değişiklere sahip çıkması, değişiklikleri kuru muhalefet anlayışı ile değersizleştirmemesi gerekmektedir. Zira yeni müfredatla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığı halde eleştiriler ortaya koyan kişi sayısı da az değil.
Önemli olan gençlerimiz ve geleceğimiz. Bu müfredat önümüzdeki 50-100 yılın müfredatı olsun. Bakanlara ve iktidarlara göre değişecek ve yorumlanacak bir müfredat yerine ortak değerleri merkeze alan ve herkesin sahipleneceği bir müfredat olsun. Hayırlı Olsun…