ALGI BOZUKLUĞU

Soğuk bir kış gecesi gemi ağır ağır ilerliyordu . Kaptan aniden önünde beliren güçlü bir ışığı farkeder. Kendisine yaklaşmakta olan ışıkla ayni rotada olduğunu hissedince tedirgin olur.

Derhal telsizine yönelerek kendisiyle aynı rotada bulunan deniz aracına “Derhal rotanızı on derece batı ya doğru değiştirin ” mesajını yollar.

Hayret karşıdaki ışığın var olduğu açıda hiçbir değişiklik olmaz ! Ancak kısa bir süre sonra mesaj gelir. Mesajda “Biz yapamayız siz derhal rotanızı on derece doğu ya çevirin ” yazmaktadır !

Kaptan irkilir , sinirlenir ve bir mesaj daha yollar  ve “Ben birinci sınıf bir denizci kaptanıyım , derhal rotanızı değiştirmenizi istiyorum .” der.

Kısa bir süre sonra cevap gelir “Ben ikinci sınıf bir denizciyim yapamam !” Kaptan neredeyse çileden çıkmak üzeredir ! Yeniden bir mesaj yollar “Ben bir savaş gemisiyim ve rotamı değiştirmiyorum !” denilir.

Bu kez karşıdan  gelen mesaj hem sert hem de çok ilginçtir “Ben deniz feneriyim kaptan seçim sizin seçiminiz ! “

Farkında mısınız?

Toplum olarak zaman zaman tıpkı bu kaptan gibi inatçı ve dik başlı olabiliyoruz! Kendi düşüncelerimizi ve kendimizi değiştirmemek için bir çok neden bulabiliyoruz. Muhatabımız insanları affetmemek için , üzmek için birçok neden üretebiliyoruz !

Hatanın bizde olabileceğini düşünmeden , kabul etmeden karşımızdakine yükleniyoruz ! İyi güzel de kendinizin hatasız olduğunu , sürekli karşınızdaki – karşımızdakilerin hatalı olduğuna inanarak nasıl başarılı ve mutlu bir hayat sürebilirsiniz ki !

İnsan olarak elbette hepimiz hatalar yapabiliriz . Bağışlamak insan için hayati öneme sahip özelliklerden biridir . İçtenlikle ve bütünüyle bağışlamayı becerebilmek sağlıklı bir kişiliğin ifadesidir . Sağlıksız ve bencil kişilik göstergesi ise bağışlamayı becerememektir.

Farkında mısınız?

Affetmeyerek kedimizi değerli kıldığımıza inanırız . Oysa farkında olmadan kendi kendimizi mahvettiğimizin farkında olamıyoruz ! Affetmeyerek karşımızdakine hiç bir zarar vermediğimizi de fark edemiyoruz ! Yalnızca ona karşı kinimizi , kötü duygularımızı zihnimizde taşıyarak kendimize zarar veriyoruz !

Maalesef çok sayıda insan yaşadıkları ve yaşatıldıkları olumsuzlukları , kırgınlık ve kızgınlıkları tüm hayatları boyunca beyinlerinde , kalplerinde , benliklerinde taşırlar.

Dostlarım benim size tavsiyem, ne denli kötülüklerle , zorluklarla karşı karşıya bırakılmanız da muhattabınızı affetmeyi beceriniz . Aksi halde beyninizden – yüreğinizden atamadığınız veya atmak istemediğiniz ; kin , nefret , kötülük gibi olumsuz duygular tüm benliğinizi kor ateş gibi yakar sizi bitirir !

Bağışlayarak – affederek ruhunuzu ve zihninizi özgür bırakırsınız !

Bu şekilde gerçek enerjinizi ve potansiyelinizi kullanma fırsatına kavuşabilirsiniz . Ve affetmeyi becererek en büyük iyiliği kendinize yapmış olursunuz …