LAZOĞLU BİR ALEMSİN

Yayınlama: 27.09.2024
A+
A-

İstanbul’da bir tanıdık vardı, Lazoğlu derdik. Bir ihtiyaçtan dolayı binasını daire daire sattı.
Kendisinin de koca binada bir dairesi kaldı.
O zaman daireler sobalı olduğu için her dairenin bir kömürlüğü vardı.
Doğalgaz geldikten sonra, ilk mal sahibi, kömürlüklere sahip çıkıyor, daire sahiplerine vermek istemiyor.
Hafta sonu toplantı yapıyorlar, bizim de bir dairemiz olduğu için ben de gittim.
Daha önceleri bazı alım satımlarda arabuluculuk yaptım, uzlaştırdım, belediyeden işlerini çözdüm.
Toplantıya en son geldim, müthiş bir tartışma var içerde.
Ben girer girmez ilk mal sahibi Lazoğlu; aha Hoca geldi, o ne derse uyacağız, O’na güvenim tam dedi.
Başladı bana anlatmaya, etkilemek için ses tonunu değiştirdi. Ben de sakin sakin dinleyip kafamı sallayınca beni ikna ettiğini düşündü.
Sonra diğer daire sahiplerini de dinledim, ilk mal sâhibi aleyhine görüş bildirdim. Kömürlüğün daire sahiplerine ait olduğunu söyledim.
Bir anda ilk sahip; bu işlerin çıban başı sensin, bu insanları sen kışkırtıyorsun, hep senin başının altından çıkıyor bunlar demez mi!
Az önce ilgi, iltifat, bağlılık, güven vardı, aleyhine karar verince bir anda döndü.
Lazoğlu günümüze ne güzel örnek oldun.
Hileni bozunca hakaretlere başladın. Bense sustum, kömürlükleri alıncaya kadar.
Sonra cevabını veririm dedim.
Nihayet kömürlükler alındıktan sonra tam arıyordum Adamı, bir komşu dedi ki; ne arayıp da hakaretlerine cevap vereceksin.
Zaten elindekini alarak kahrettin, ne gerek var söz söylemeye, Sen kazanımına bak dedi.
Haklıydı komşu ve O’nun sözünü dinledim.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.