Bir çoğumuz farkında olmadan sırtımızda , zihnimizde , omuzlarımızda çok ağır ve gereksiz bir yük taşıyoruz.
Kendi kendimize zorla taşıttığımız o yük geçmişin ; zor , olumsuz , kötü gereksiz , yaşanıp geride kalması gereken yanlış deneyimlerle dolu olan yüktür.
Unutmak , geride bırakmak , hatırlamamak istesek de bir türlü sırtımızda beynimizden atamadığımız adeta zorla bütünleştiğimiz bu yük yaşamımız boyunca beynimize , zihnimize , düşüncelerimize bileklerimize pranga gibi vuruluyor …
Her aklımıza geldiğinde geçmişteki bize zor gelen dengemizi bozan anılarımızı , yaşanmışlıklarımızı , acı veren sıkıntılı anlarımızı , yani yük olarak taşıdığımız unutamadığımız hatıralarımızı açıp içinde neler olduğunu , neler yaşadığımızı tekrar tekrar zihnimizden , hayallerimizden , gözden geçiriyoruz.
O acı hatıraları , terk edilmişlikleri , kayıpları , unutmak istemediklerimizi , hayal kırıklıklarımızı tekrar tekrar yaşıyoruz …
Çoğumuz bu unutmak istememe , tekrar yaşayabilme hayali tuzağında ; günler , aylar , yıllarımızı boşa harcıyor , olumlu şeylerde kullanacağımız enerjimizi boşa harcıyor , heba ediyoruz …
Sonra bu anı yükümüzü tekrar kapatıp ilerlemek istiyor ancak bir süre sonra yeniden yeniden durup anıların , geçmişte bize acı veren şeylerin içine gömülüp , kendimizi kaosun , stresin kucaklarına atıyoruz.
Dostlarım geçmişin tutsağı olmayınız !
Geçmişinizin kölesi haline gelmeyiniz … Dün gitti farkında mısınız ! Yarın belki de gelmeyecektir !
Geçmişin gitmesine izin veriniz . Geçmişe takılırsanız bugünü yaşayamazsınız ! Bugünü yaşayamayanın yarını olamaz ki !
Üzülmek yarının sıkıntılarını yok edemez ! Yaşanacak her şey yaşanır !
Hayat devam ediyor ! Yaşamak zorundasın !
Lütfen silkinip ayağa kalkar mısın ! Yarınlar kucak açmış seni bekliyor …