İlk yazımızda “Sınav Ayı Haziran ve Sınav Kaygısı” diye başlık atmıştık. Öğrencilerimiz ilk sınav LGS’yi atlattılar sırada ise YKS (Tyt Ayt ve Ydt oturumları) var. Pandemi ile zorluk derecesi artan YKS, bu sene sınava başvuran öğrenci sayısına, tarihin en yüksek katılımlı üniversiteye giriş sınavı olma özelliği de eklenince, sonuçları ve yansımaları iyice merak edilir bir […]
İlk yazımızda “Sınav Ayı Haziran ve Sınav Kaygısı” diye başlık atmıştık. Öğrencilerimiz ilk sınav LGS’yi atlattılar sırada ise YKS (Tyt Ayt ve Ydt oturumları) var. Pandemi ile zorluk derecesi artan YKS, bu sene sınava başvuran öğrenci sayısına, tarihin en yüksek katılımlı üniversiteye giriş sınavı olma özelliği de eklenince, sonuçları ve yansımaları iyice merak edilir bir hal aldı.
2020 yılında 2.436.958 kişinin başvurduğu YKS’de, 2021 de bu başvuru rekor kırarak 170.545 artış ile 2.607.503 kişi olarak kayıtlara geçti. Rakamı birazcık daha somutlaştıracak olursak, son rakamlara göre Katar’ın toplam nüfusu 2.338.085. Letonya ise 2.795.000. Yani bir Katar ya da Letonya kadar gençimiz YKS de ter dökecek. Son 9 yılın ortalaması ise 2.290.384. Bu da gösteriyor ki normalin üzerinde bir katılım ile sınav gerçekleşecek.
Sebeplerini sayısal inceleyecek olursak; ilki, bu sene 12. Sınıf mezun olacak öğrenci sayımız 2020 ye göre yaklaşık 100.000 kişi arttı. İkincisi ise, mezuna kalan öğrenci sayısındaki artış önceki yıllara göre fazla olması. 2020 de 1.515.072 kişi mezuna bıraktı. Bu da toplam sınava giren kişi sayısının %63,35’ne tekabül ediyor. Kısacası bu tabloyu orta çıkaran 2 ana etken var; Birincisi 12. sınıf yeni mezun sayımızdaki artış. İkincisi ise mezuna bırakan öğrenci sayısındaki fazlalılık.
Sebeplerini sosyal olarak inceleyecek olursak; alttan ciddi bir genç nüfus geliyor ve de eğitim sistemimizde üniversiteler önemli bir yere sahip olması. Nedeni ise ülkemizde üniversite mezunu olmuş olmanın iş bulmada önemli bir kriter olarak görülmesi. Bir başka neden ise gençlerimizin üniversite ve bölüm olarak daha seçici olmaya başlaması. Bunda ise artık 4 yıllık diploma iş için yeterli kriter değil. İhtiyaç olan mesleklerin ya da garanti iş imkanı olan mesleklerin sayısının azalmasını belirtebiliriz.
Pandeminin ne gibi etkisi oldu derseniz, yüz yüze eğitimin sekteye uğraması, kurs merkezlerinin tam kapanma süreçlerinde sağlıklı eğitim verememesi 2020 mezunlarının YKS’ye yeteri kadar hazırlanamamasına, o hisse kapılmasına neden oldu. Bunun doğal sonucu olarak mezuna kalan öğrenci sayısı arttı.
Pandeminin bir diğer etkisi ise, üniversitelerde sınavların çevrim içi olması, sınıf geçmenin kolaylaşması. Bu durum üniversite okumak isteyen, heveslenen ve diplomasına ihtiyaç duyan kitlenin oluşmasına, sınava başvuru sayısının artmasına neden oldu.
Tabii bu katılım sayısına iki yönlü bakmak mümkün. Bu öğrencileri ya ülkemizin gelişimine çok büyük katkı yapacak genç bir kuşak görüp, onları planlı programlı bir şeklide, iş dünyasına katıp milli kalkınma hamlesinde önemli bir iş güçü olarak görüp onlardan maksimum verim almak. Ya da suyu çekilmiş gölün bir köşeye sıkışmış balıkları gibi, üniversite sınavı ile bir yerlere gelmeye çalışan, çırpınan, amaçsız diplomalı bir grup ile sosyolojik demografik ve ekonomik sorunlar yumağını büyütmek.