Örgütlü toplum özgürlüklerin elde edilmesinde önemli bir oluşumdur. Her türlü ve nereden gelirse gelsin tüm zorbalara ve baskılara karşı direnmek; insani hakların elde edilmesi örgütlü bir toplum olmaktan geçer. Sermaye, etnik, mezhep, parti, ideoloji ve hükümet/devlet gibi çıkar gruplarına karşı hakların korunması ancak örgütlü olmakla mümkündür. Ancak örgütlü toplum özgür bireylerden oluşur. Özgür STK’lar özgür bireyler eliyle kurulur. Çıkar gruplarının arka bahçesi konumunda olan STK’ların özgürlüğünden bahsetmek gülünç olacaktır.
Avrupa’da her 40 kişiye bir dernek, Türkiye’de her 826 kişiye bir dernek düşmektedir. Yaklaşık son 30 yıldır, hükümetler destekli, Avrupa birliğine uyum sağlama yolunda çok sayıda sivil toplum örgütlerinin kurulduğuna şahit olduk. Dernekler, vakıflar, cemiyetler, birlikler, sendikalar vd. ki kurulmaya devam ediyor. Son örneklerinden biri de “Oruç Reis Gençlik Derneği.” Derneği tanımak ve faaliyetlerinden haberdar olmak için internetten araştırma yaptım ama hakkında her hangi bir bilgiye rastlayamadım. Ancak söz konusu dernek Kayseri’de ünlü bir restoranda Kültür Turizm Bakanlığı destekli “Çalıştay!”’Sivil Toplum Kuruluşları Ahlak Kültür Sanat ve Eğitime Olan Katkıları Çalıştayı’ gerçekleştirdi.
Bu konuda Kayseri sivil toplum örgütlerine dolayısıyla Miraç Kültür Merkezine de davet geldi. Davete icabet edildi ama ben değil. Kitap okumanın çok kitap okumanın zararlarını yaşıyorum. Edindiğim bilgilere göre adına çalıştay! denilen şey kahvaltıdan başka bir şey değildi. Zira çalıştay belli bir konuda, çeşitli konuşmacıların katılımıyla düzenlenen, bilimsel ağırlıklı toplantıların adıdır.Ya da çalıştay, belli bir konuyu bilimsel açıdan ve geniş bir perspektifle tartışmak amacıyla ilgili konuda bilgi ya da uzmanlık sahibi kişilerin katılım sağladığı ve fikirlerini sunduğu bilimsel bir toplantıdır. Çalıştay ilgili konuda yarınlar için şimdiden fikirler üretmek, tartışmak ve raporlamaktır. Çevresinde gördüğü olaylara kayıtsız kalmayan ve bir şeyleri değiştirmeyi amaç edinen kişi/grup/STK’ların birlikte üretkenliğidir; çalıştay.
Çalıştayın! konusu iyi seçilmiş “Ahlak Kültür Sanat Ve Eğitim.” Her çağda olduğu gibi 21.yy’da en çok ihtiyaç duyduğu şey: Ahlaktır. İş ahlakı, çalışma ahlakı, söz ahlakı, eğitim ahlakı, adalet ahlakı bunlardan bazılarıdır. Ve Müslümanların en çok konuştukları ama en çok sahip olmaları gereken şey ahlaktır. Çünkü Müslümanların varlık nedeni; hangi şart altında olurlarsa olsunlar; ahlaklı olmalarıdır.
Söz konusu çalıştayın sonuç bildirgesini ve bilimsel çalışmasının sonuçlarını, tespitlerini, önerilerini ve konu raporlarını okumak için sabırsızlanıyorum. Sivil toplumun “ahlaka” katkısı önemli vurgu. Kelin ilacı olsa başına sürer derler ama. Bende bir sivil toplum üyesiyim.
Enflasyon kötü bir şey. STK’ların enflasyonu da. Laf enflasyonu. Müslümanlar Hucurat suresini okumazlar mı? Öyle dedi bir felsefeci “güven en büyük sosyal sermayedir.”
İçerisi doldurulacak,yeteri kadar tabelalar vardı!