Normal gibi gelse de farklı bir anlayışın etkisi ile çoğunlukla kendi düşüncelerimizin doğru olduğu kanaati ve iddiası ile hareket etmeyi alışkanlık haline getirmiş biçimde hayatımızı idame ederiz ! Sosyal ve içtimai hayatımızda , toplum içerisinde veya her hangi bir kişi ile aynı görüşte değilseniz , o kişi de kendi duygu , düşünce ve bakış açısının […]
Normal gibi gelse de farklı bir anlayışın etkisi ile çoğunlukla kendi düşüncelerimizin doğru olduğu kanaati ve iddiası ile hareket etmeyi alışkanlık haline getirmiş biçimde hayatımızı idame ederiz !
Sosyal ve içtimai hayatımızda , toplum içerisinde veya her hangi bir kişi ile aynı görüşte değilseniz , o kişi de kendi duygu , düşünce ve bakış açısının doğruluğu hususunda en az sizin kadar iddialıdır.
Oysa şartlar ne olursa olsun biz daima kendi düşüncelerimizin , kendi bakış açımızın doğru olduğunu iddia eder ve savunuruz .Bu bakış açısı ve anlayış biçimi kendi bencilliğimizin ve egomuzun yeni bir şey öğrenme arzu ve merakını reddettiğinin en açık ifade biçimidir.
Bu anlayış farklı zamanlarda iddia sahiplerini çok zor durumlarda bırakır. Asıl itibarıyla bu konuda kendi kendimizi şartlandırmayıp ön yargı ve alışkanlıklarımızı bir kenara bırakabilsek , bir taraftan bilmediğimiz yepyeni birçok şeyi öğrenirken bizim gibi düşünmeyen , farklı bakış açıları ve yaşam biçimlerine sahip kişilerle yakınlaşmamızı birçok konuda uzlaşmamızı da sağlar
Bir arkadaşınız her hangi bir hususta bir gurup insanı işaret ederek , “Bunlar toplumsal bunalımlarımızın nedenidir “ diye düşüncelerini ifade etse , reaksiyonunuzu ortaya koymadan önce , bu ortaya konulan iddialardan , bakış açısından öğrenebileceğim , yararlanacağım bir şeyler var mı diye kendinizi rahatlıkla sorgulayabilirsiniz !
İnsan olarak sürekli kendi düşüncelerimizin , bakış açımızın doğru olduğunu iddia etmekten ziyade , öncelikli hedefimiz anlayışlı olmayı becermek olmalıdır.
Karşınızdaki insanlara değer vermeyi ve saygı duymayı öğrendiğinizde hayatın keyfini ve tadını daha rahat çıkarabileceğinizi bilmenizi isterim …