BİLGİ ÇAĞI

Bilgi çağını yaşıyoruz ! İletişim kültürü ile dünyayı farklı boyutlarda algılayabiliyoruz . Geçmiş yıllarda Bilgi kaynağı yalnızca kitaplarken son yıllarda internetin de dünyamıza girmesiyle bilgiye ulaşabilmek çok daha kolay bir hal almıştır . Dolayısıyla bilgiye ulaşabilmek sizin tercihinize kalmıştır.

Ancak asıl problem , ulaşılan bilgiyi işleyebilmek daha açık bir ifade biçimiyle işimize yarar hale getirebilmektir . Bu da bir manada , muhataplarımızla , çevremizle , aile ve iş yaşantımızda bu bileğileri bizleri başarılı , huzurlu , coşkulu , mutlu kılacak biçimde kullanmayı öğrenmemiz anlamı taşımaktadır.

Öyle tahmin ediyorum ki , bir çoğunuz ilk okuldan itibaren hayatınız boyunca işinize yaramayacağını , hayatta uygulama alanı olmadığını düşündüğünüz bir yığın bilginin neden ve niçin size yüklenmek istendiğini merak ediyorsunuz !

Tarihte bir sürü antlaşma tarihleri ve maddelerini , coğrafyada kutupları , kimyada formülleri öğrenmek zorunda kaldığınızı düşünürsünüz … “ Bunları neden öğrenmek zorunda kalıyorum ? “ sorusunun cevabı hep sır olarak kalır içinizde !

Aslında tam da bu noktada gözardı ettiğiniz şey aslında “ öğrenebilmeyi öğrenmektir “  …

Dostum öğrenebilmeyi öğrenmek beyninize jimnastik yaptırmaktır aslında ! Evet evet düşüncelerinize jimnastik yaptırmak , geliştirmektir . Algılarınıza farklı bakış açıları kazandırır ! Zekanızı güçlendirirken, zihinsel  etkinliklerinizin gelişkenlik düzeyini de yükseltir !

Dostum öz olarak bilginin her bakımdan “ insanı belli bir biçimde davranmaya itmek için  kullanılması “ demek olduğunu bilmeni arzu ederim.

Ve emin olmanı istediğim bir başka şeyde , bilgi paradan , maldan , mülkten ve makamdan çok daha önemlidir gerçeğidir … Lütfen bu anlatmaya çalıştığım gerçekleri göz ardı etme olur mu ! Sana inanıyor ve güveniyorum …