Aslında, can çekişiyor diyeceğim ama, ölümden farksız. Memleketim, vatanım, köyüm, dağlarım, çaylarım, dedemin köy konağı,Ali Dayı, Alime Ana, Halis Emmi… Özlem ve sevgisi bir mıknatıs gibi çekerdi insanları.Anaların peynirli sımsıcak kuzine soba çöreği, koyun yoğurdu, erişte pilavı burunlarda tüter, hasretle, sabırsızlıkla yaz tatilinin gelmesi beklenirdi. Yayla, dağ, bağ- bahçe özlemi ve kavuşma heyecanı rüyalara girerdi.Yola […]
Aslında, can çekişiyor diyeceğim ama, ölümden farksız.
Memleketim, vatanım, köyüm, dağlarım, çaylarım, dedemin köy konağı,Ali Dayı, Alime Ana, Halis Emmi… Özlem ve sevgisi bir mıknatıs gibi çekerdi insanları.Anaların peynirli sımsıcak kuzine soba çöreği, koyun yoğurdu, erişte pilavı burunlarda tüter, hasretle, sabırsızlıkla yaz tatilinin gelmesi beklenirdi.
Yayla, dağ, bağ- bahçe özlemi ve kavuşma heyecanı rüyalara girerdi.Yola çıkıldığında bir türlü bitmezdi uzayan yollar.Menzile yaklaştıkça arabanın gaz pedalına biraz daha basılırdı.
Vay anam vayy! Hem de ne vayy.Söndü bu hisler, bu duygular, köreldi bu heyecanlar..Göz göre göre bir ruh devrimi oldu. Bir kültür evrilmesi gerçekleşti.Öyle bir evrilme ki, derinden ve kitlesel boyutta oldu.
Bitti memleket hasreti, söndü bu heyecan, buna bir dur diyecek yok mu? Yeniden küllerin altındaki bu ateş üflenemez mi?
Bana göre zor görünüyor maalesef.
Pekala bu duruma gelmenin sebepleri nelerdir? Öncelikle, maddi tatminsizlik sonucunda beynin tamamen bu ihtiyaçları karşılamaya yönlendirilmesi.Farklı coğrafyadan yapılan evlilikler diğer bir sebep.Çocukların yeni kültürlerin etkisi altında kalması ve sosyal iletişim alanlarından kopamamaları. Bir diğer neden, gönül kırıklıkları, haksızlığa uğramalar.Buna sebep de çoğunlukla, birinci derece akraba ve komşulardır.Elbette bunlara ilave olarak, maddi imkansızlıklar da sayılabilir.
Memlekete geliş nedenleri, ya dağılmış bir miras devri, ya elde kalan son baba yadigarı toprağı satma amacı, ya ahirete göçen ana-babanın sene-yi devriyesi, ya ilk bayramı, ya da birinci derecede düğün davetidir.
Hadi diyelim, memleket bir şekilde ziyaret edildi.İkinci gün dönüş yapılır, kalan günler tatil merkezlerinde geçirilir.Köyler , kasabalar boşalıverir oldu.
Bir dostun şu sözü beni derinden yaraladı: “Annem babam ahirete göçtü.Bu geliş nedenim de anamın ilk bayramı idi.Bundan sonra ben buralara gelmem”…Ne kadar acı!!!
Gelin bu tehlikeye bir dur diyelim.Gelin yeniden canlandıralım bu ruhu.Gelin öksüz bırakmayalım bu dağları, taşları.Bu vefasızlığa bir dur diyelim.Gelin etkinlikler, aktiviteler, piknikler, sempozyumlar düzenliyelim.Gelin bu kültür ve sevginin yok olmasına göz yummayalım.Bir şeyler yapalım.
Hala bir yudum nefes, hala sönükte olsa bir ışık var.Canlandıralım bu ruhu, yakalım bu ateşi,aydınlatsın bu ışık bu beldeleri.
Zaman geçmeden son bir gayret, hadi acele et lütfen…