BİZİ KİM KANDIRIYOR?

Az önce tv de THY Genel Başkan’ı İlker AYCI’yı dinledik. Daha önce, kimi bakanların belgeye, veriye, bilgiye dayalı açıklamalarını dinlediğimizde  yine şoke olduk, heyecanlandık, gurur duyduk, gözlerimiz doldu, sevinç göz yaşları döktük.

  Neler anlatmadı ki! THY Avrupa’da Birinci, dünyada ilk on arasında, kargoda dünyada beşinci, pandeminin en iyi hizmet eden kurumu; en modern ve dijital sistemle entegre bir Atatürk Havaalanı… Daha neler neler anlattı!

 Biz bu teknolojik kulvara ne zaman geçtik, dünyayla yarış haline nasıl geldik! Hamaset değil, ispatlı ve somut olarak görülebilen gerçeklerdir bunlar.

  Daha önce Savunma Sanayi Başkanı’nı, THK Başkanını, THI Müdürünü, Enerji ve Tâbi Kaynaklar Bakanı, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanını kesin verilere ve bilgilere dayalı olarak dinlediğimizde; geldiğimiz aşamalar parmak isıttırıyor, şaşkınlıkla ve hayretle  izliyoruz.

 Düşünebiliyor musunuz; dünyanın çeşitli ülkelerine en modern savunma silahları satıyoruz, ürün almak için sıraya girmiş durumdadırlar.

 Bunlar size gurur vermiyor mu?

 Pekala, muhalefet olsun, çevremizde kimi halk kesimleri olsun, gazeteciler, sivil kuruluşlar, kimi akademisyenler  olsun; ülkenin battığını, geriye gittiğini, bataklığa saplandığını dillendirip hükümeti istifaya çağırıyorlar.

  Bir yanda ispatlı anlatım ve ürünler, diğer yanda tam tersi; battık algısı ve yaygarası… Karar sizin.

  Masraf gerektiren, para emen temel alt yatırımlar, üst yatırımlar büyük oranda tamamlandı.Bundan sonra sosyal yaşama, halkın mutluluğuna, temel ihtiyaçlarına, onurlu bir yaşama dair konulara odaklanacak, bu yönde gayretler sarf edilecek.

  Geçiş süresi sancılı olacak ve oluyor da.Bu hassas durumun atlatılması, başarıya ulaşılması için hükümetin azami gayret göstermesi, psikolojiyi ve toplum sosyolojisini çok iyi yönetmesi gerekiyor.

  İhtiyaçları altında ezilen, sıkılan bir toplumda çakılacak küçük bir kıvılcım, çok büyük yangınlara sebebiyet verir.

  Hele hele, bu yoksul kesimin karşısında bir kesimin, yöneticilerin rahat ve lüks bir yaşamın içerisinde olması, nefret, kin ve isyan fişeklerinin atılmasına neden olur.

  Haa, bu arada! Gerçek ihtiyacı olup mağdur olanlar dışında, normal yaşamını sürdürüp, yeterli ihtiyaçlarını karşılayanlar sabretsinler,  tahammül edip biraz daha beklesinler.

Ülkemiz için biraz daha süre…  

Ceddimizin örnek davranışlarından ders almalı, öncelik vatan ve dava için olmalı.