CESETLERİ ORTADA KALIYOR

İnsanoğlu dünyaya gönderildikten bu yana kendi hemcinsini katlederek günah işlemeye devam ediyor.

Tarih boyunca işgaller, savaşlar, iç çekişmeler, kardeş kavgaları, siyasi çatışmalar, din ve mezhep çatışmaları ve diğer sebeplerle insanlar hep insanları katletti, soykırımdan geçirdi. Batılı bir yazarın deyimi ile insan insanın kurdu ve katili olmaya devam etti.

On milyonlarca insanın diğer insanlar tarafından katledildiği Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından sonra bir süre büyük savaşlar olmadı, insanlık biraz nefes aldı. Daha sonra ise ABD’nin Vietnam’a müdahalesi, Rusya’nın Afganistan’ı işgali, ABD’nin Irak ve Afganistanı işgali ile acımasız soykırımı ve katliamları devam etti.

2011’de Suriye’de başlayan özgürlük mücadelesi sonucu Baas rejiminin kendi halkına uyguladığı soykırım ve katliam ile yine rejimin Suriye’ye davet ettiği Rus güçlerinin yaptığı katliamlar mezalim denilen insan katliamlarının yeniden hız kazanmasına sebep oldu. Bu arada Fransa’nın Orta Afrika ve diğer Afrika ülkelerinde yaptığı katliamlarda yüz binlerce insanın öldürüldüğünü de unutmamak gerekiyor.

Bizim tarihimizde de 3 mezalim ve soykırım yüreklerimizi yakar, düşündükçe hüzünleniriz. Müslüman Türkiye toplumuna karşı yapılan mezalim ve katliamlardır bunlar. Yunan mezalimi, Ermeni mezalimi ve Moskof (Rus) mezalimi. Yunanlıların 1821 Mora isyanı sonrası, Ermeni çetelerin ( Hınçak, Taşnak) Osmanlı ordusunun cephelerde olduğu Birinci Dünya Savaşı ve öncesisavunmasız Anadolu şehir ve bölgelerinde, Rusların Kırım ve Kafkasya’yı işgali ve 93 Harbinde işgal ettiği Doğu Anadolu’da yaptığı mezalimler halen içimizi sızlatmaya devam ediyor.

2011’den sonra basiretsiz Baas rejiminin daveti ile Suriye’ye giren Rus güçlerinin başta Halep olmak üzere Suriye’de yüzbinlerce insanı katledip bölgeyi harabeye çevirdiğini de unutmadık, unutmuyoruz. Aynı Rusya’nın Libya’da wagner paralı askerleri ile yaptığı katliamları da unutmuyoruz.

Aynı Rusya mezalim ve soykırımlarına, insanlık katilliğine şubat ayından bu yana saldırmaya başladığı, topraklarına girdiği Ukrayna’da devam ediyor. Bu ülkeye girip cana, mala, namusa, yeraltı ve yerüstü yapılarına acımasızca saldıran, taş taş üstünde bırakmayan Rus güçleri, girdiği şehirlerde silahsız sivilleri ellerini bağlayarak sokaklarda, caddelerde, arazilerde, meydanlarda kurşunlayarak cesetlerini ortada bırakıp mezara bile koymadan çürümeye terk ediyor.

Rus işgal güçlerinin Ukrayna’nın Buça kasabasında insanları ellerini arkadan bağlayıp kafalarına kurşun sıkıp sokaklara atıp çürümeye terk ettiği katliam haberi tüm dünyada büyük bir infiale sebep oldu. Bize tarihimizde yaşanan moskof mezalimi hatırlattı.

Ne yazık ki halen Ukrayna’da Rus soykırımı, yakımı ve yıkımı devam ediyor. İnsan olarak bizleri derinden yaralayan bu soykırım, katliam ve işgalin ateşkes ve kalıcı bir barışla son bulması gerekiyor. Ayrıca savaşta yaşananların mutlaka uluslararası bir soruşturmaya tabi tutulması, katliamlara sebep olan komutan ve askerlerin tespit edilip adalet önünde hesabının sorulması gerekiyor. Bu arada esir alınan Rus askerlerinin Ukrayna güçleri tarafından katledilmesi de mutlaka soruşturulmalı ve suçlular ortaya çıkarılıp yargılanmalıdır.

Yaşadığımız çağda insanlar ne kadar da güvenliğe ve adalete muhtaç bulunuyor.

Selam ve dua ile