Değerli dostlarım ; Bilinçsel psikososyal ve fiziksel açıdan öğrenme aynalama ile olur. Dolayısıyla ilim bilim ve teknoloji ; insanlar ve doğa şartları gözlemlenerek gelişir ve değişime uğrar. Bir kısım bitki özleri tedavi gerektiren noktalarda sentetik eşteşleriyle birleştirilerek ilaç haline getiriliyor ! Bilgisayar üretilirken aslında model olarak alınan insanın beynidir. Kamera üretiminde çıkış noktası ve başlangıcı […]
Değerli dostlarım ; Bilinçsel psikososyal ve fiziksel açıdan öğrenme aynalama ile olur. Dolayısıyla ilim bilim ve teknoloji ; insanlar ve doğa şartları gözlemlenerek gelişir ve değişime uğrar.
Bir kısım bitki özleri tedavi gerektiren noktalarda sentetik eşteşleriyle birleştirilerek ilaç haline getiriliyor ! Bilgisayar üretilirken aslında model olarak alınan insanın beynidir. Kamera üretiminde çıkış noktası ve başlangıcı bizzat gözümüzün kendisidir!
İnsan beynini bir bilgisayar olarak düşünürsek, duygularımıza düşüncelerimize ve davranışlarımıza bu bilgisayarın yazılım programları da diyebiliriz !
Dostlarım üretilen bilgisayar ne boyutta gelişmiş olursa olsun içinde yüklenmiş bulunan yazılım programları eğer bazı uygulamaları kendi bünyesinde bulundurmuyorsa , o son derece gelişmiş olan bilgisayar kendi programında olmayan hiçbir uygulamayı gerçekleştiremez ve gerçeğe dönüştüremez !
Mesela içerik olarak matematiksel bir programa sahip olmayan bilgisayarda ne kadar uğraşırsak uğraşalım kesinlikle hiçbir matematiksel işleme gerçekleştiremeyiz !
Dolayısıyla bizler insan olarak zihinsel düşüncelerimizi var olan programlarımızı değiştirmediğimiz ve geliştiremediğimiz sürece , yaşamımızda istediğimiz ve dilediğimiz sonuçlara ulaşamayız !
Belirli boyutlarda eğitilmiş , geliştirilmiş ve gelişmiş insanlar arzu ettiklerini sonuca ulaşamadıklarında derhal bu hatanın nereden kaynaklandığını sorgulamaya başlarlar ve araştırırlar.
Lütfen çevrenize dikkat ediniz , bir çok insan ise nerede hata yaptığını araştırmak ve hatanın nereden kaynaklandığını tespit etmek yerine , suçu hep başkalarına yüklemeye , hep suçluyu kendi dışlarında aramaya odaklanırlar !
Yaşadıklarımızdan veya kendi eksiklerimizden dolayı sürekli başkalarını suçlamak belki kendi zihnimizde bizi kurtarıyor gibi görünebilir ancak arzu ettiğimiz sonuca ulaşamadığımız , başarıyı elde edemediğimiz gerçeğini de değiştirmez !
Farkında mısınız? Bir çoğumuz bulunduğumuz halden memnun değiliz , değişmeyi gelişmeyi arzu ediyoruz ancak kendi yazılımımızı değiştirmeyi , geliştirmeyi hiçbir biçimde şekilde düşünmüyoruz bile!
Nedeni ise atalet yani tembelliği şiar edinişimizdir! Oysa gelişimi ve değişimi zihnimizde kabul ettirdiğimizde , beynimizin yazılımı olan zihinsel programımızı farklılaştırdığımızda , kalitesini yükselttiğimizde , olumlu verilerle değiştirdiğimizde beynimizin performansında da çok ciddi olumlu açıdan gelişmeler olur.
Daha açık bir ifade biçimi ile ; düşüncelerimizi olumluya odakladığımızda , doğru olanlarla değiştirdiğimizde ; hissettiklerimiz , davranışlarımız , gerçeklerimiz ve yaşamımız olumlu boyutlarda değişime uğruyor !
Karar sizin ! Her şey düşünceyle başlar ve düşünceyle sonlanır !