EĞİTİM VE İNSAN İNŞASI

Hele 21. Yy.da özgür birey olmak çok zor. Özgür bir toplum olmakta… Sonu “izm” ile biten tüm sistemlerde özgür bireyler; yalnızca sistemin sahipleri ya da yönetenleri olabilir. Neden özgür birey olunamaz? Doğum ile birlikte başlayan yaşam süreci içerisinde; insan görünen ve görünmeyen etkenlerle yönlendirilmektedir. Başta içinde yaşanılan toplumun görülmeyen genel karakterinin; muhataplarını sözsüz bir şekilde […]

Yayınlama: 22.09.2022
A+
A-

Hele 21. Yy.da özgür birey olmak çok zor. Özgür bir toplum olmakta… Sonu “izm” ile biten tüm sistemlerde özgür bireyler; yalnızca sistemin sahipleri ya da yönetenleri olabilir. Neden özgür birey olunamaz? Doğum ile birlikte başlayan yaşam süreci içerisinde; insan görünen ve görünmeyen etkenlerle yönlendirilmektedir.

Başta içinde yaşanılan toplumun görülmeyen genel karakterinin; muhataplarını sözsüz bir şekilde eğiterek, sorgusuz itaate çağırmasıdır. Görülmeyen ama tüm ağırlığıyla hissedilen bu genel karakter; şiirden sanata, resimden heykelciliğe, peyzajdan mimariye, mekânsal yapıdan şehir inşasına kadar; insan ve toplum üzerinde kalıcı etkiye sahiptir. Hatta meydanlara dikilen heykeller ve kazılan görseller muhataplarına çok şeyler söyler. İkinci olarak o toplumda var olan okul/eğitim sisteminin birey ve toplum üzerindeki tartışmasız etkisidir.

Daha bir yaşına basar basmaz telefon üzerinden sosyal medya ile tanışan;subliminal/bilinçaltı mesaj (başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanan) ile okul çağına gelen; üniversiteye kadar egemen ideolojinin ders kitapları ekseninde hayatı yorumlayan; batı medeniyetinin kokuşmuş felsefelerinin çöplüğü haline gelen üniversitelerin kampüsünde var olan; ve bir iş bulduğunda onu kaybetmeme baskısı altında kendisine çizilen rolü oynayan bir kimsenin; özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir. Elbette mümkün olamaz.

O halde eğitim ve öğretim insanı inşa eder. Muhatabını şekillendirir. Oyun hamurunun oyunu oynayan kişinin elinde istediği tarzda şekillendiği gibi; eğitim ve öğretimde muhataplarını öylesine şekillendirir. Temiz aklına ve kalbine format atar. Uyku esnemesinden yataktan kalkışına, yatak kıyafetinden protokol elbisesine, kaşık tutmasından yemek yeme tarzına, nişanından düğününe, iffetten edep haline, inanç tarzından hukuk anlayışına, dost ve düşman tanımlamasına, dünya ve ahiret tasavvuruna kadar; yeni bir insan inşası.

Bu gerçeğin farkında olamayan mütedeyyin/dindar insanlar/aileler, çocuklarının bedenleri kendilerine ait iken; onların ruhları eğitim ve öğretim sisteminin sahiplerine ait olacağının bilincinde olamayacaklardır. Çocuklar isimlerini kendi gelenek ve göreneklerine göre alırlar ama ruhları/yaşam tarzları başkalarının iradesine göre gerçekleşir. Böylece kalpleri ve zihinleri işgal edilen bedenlerden; mankurta dönüşen toplumlar oluşur. Tarihte şu cümlenin söylendiğini herkes bilir “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan.”

Bu nedenle tüm “İzmler” köle fabrikalarıdır.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.